ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mine koşan'ın koşarken resmi olmaması
baba kız diyalogları
-
baba - alo kızım nasılsın?
as - iyiyim baba, sen nasılsın?
baba: iyiyim kızım ben de
as: valla iyi olduğuna şüphem yok annem 2 haftadır benimle çünkü
baba: ahahaha eşşeğe bak ne yapayım kızını benden fazla seviyor demek ki
as: baba maaşımın yarısını sana vereyim ne olur çağır artık annemi :(
baba : mal varlığımı üstüne yapayım sende kalsın
televizyon sesi eşliğinde uyuyanlar derneği
-
derneğimizde iki çeşit üye grubu var diyebiliriz.
cnbc-e e2 eşliğinde uyuyabilen entel kesim ve "ntvspor olsun gerekirse curling olsun" diyerek fransa ligi özetleriyle uyuyabilen grup.
geçenlerde bir araştırma yaptık, derneğimizin üyelerinin büyük bir kısmının 2. öğretim okumuş ya da nba maçlarını gözleri kapana kapana izleyenlerden oluştuğunu gördük.
en kısa sürede toplanıp, "flash tv eşliğinde uyuyoruz" zirvesi düzenleme planlarımız var.
edit: çokça soru aldım, ilginiz için teşekkürler. kısaca derneğimizle ilgili, katiyen aşamadığımız bir kuraldan bahsetmek istiyorum. "ben televizyon karşısında uyuyorum, olur mu?" diye gelen sorular çoğunlukta. cevap, hayır! bu derneğe üye olan ve dernek şartlarına uyan profil, tekrar etmek istiyorum, "neyse ben yatayım artık çok uykum geldi" deyip, televizyonu açan insan profilidir. tv karşısında sızan insan halimizden anlamaz, anlayamaz. tsubasa'nın dripling yaparken elips topa her vurduğunda gelen o dup dup dup sesi, bizim için ninniden ötedir, lütfen bu bilinsin.
final haftası
hayatın anlamını sorgulatan filmler
-
yerine göre akciger filmi
hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek
-
himym'de “everyone has baggage" bölümünü bilenler vardır. kendi adıma, bizleri yoran yıllardır taşıdığımız yüklere şefkatle yardım edecek birisini bulmanın zorluğu, belli yaşlardan sonra herkesin yüklerinin çoğalmasıyla kimseyi hayatınıza almak istemememiz, çünkü uğraşmaya yüreğimizin kalmaması (ne demiş şair ya da muhtemelen benim uydurmam: “bu saatten sonra hayatıma kimseyi alamam, hikayem uzun”), her şeyin daha hesapsız ve daha iç içe vakit geçirme fırsatı olduğu için gerçek aşkı bulabileceğiniz üniversite gibi ortamlarda ki fırsatların heba edilmesi vs gibi nedenlerle bu his maalesef ki öğrenilmiş çaresizlik gibi zaman zaman insana basabiliyor.
bir de evlilik denen sözleşme, yapılabilecek en iyi anlaşmayla dahi her iki tarafında daha az mutlu olacağı orta noktalar da antant kalmasıyla mümkün. yani siz birçok fedakarlıklar yapacaksınız, bu sizi daha az siz yapacak. korkutucu bir şey gibi geliyor bu bana. bir de aşk olmadan evlilik ayakta duracak bir kurum değil, ana babalarımız gibi kanaatlar insanlar değiliz biz, aşk varsa da bu sefer ihtiras, kıskançlık gibi haris duygulardan dolayı yine yıkılma tehlikesi var. bilemiyorum sanki günümüz bireyselleşen dünyasında evlilik aşırı demode bir kavram gibi kaldı.yine de evlenmemenin özgür olmak dışında güzel yanı andy warhol'ün dediği gibi “waiting for something, makes it more exciting.” hayatı güzel yapan da bu bekleyişler sanki. gelecek de hayalini kurduğumuz mükemmel eşe dair imgeler, şimdi biriyle olmaktan çok daha iyi gibi...
5 mart 2020 türk heyetinin rusya fotoğrafı
-
heyetimiz ruslar karşısında dimdik durmuş. asla eğilmemişler.
şehitkamil hastanesi'ne 100 kişinin saldırması
-
aşiretten bir milletvekili çıkar “bir yanlış anlaşılma olmuş” der, olay kapanır. zaten kim uğraşacak devletin malına, doktoruna zarar veren 100 tane şerefsizi bulmaya?
dna'nıza göre hangi ırktansınız testi
-
anlamadığım nokta hangi ırktan olduklarını öğrendiklerinde neden duygusallaşıp gözyaşı döktükleri. şimdi ben %60 alman olduğumu falan öğrensem, sadece vay babayn kemiğine der şaşırırım.
atatürk tablosu için ağır hasarlı binaya tırmanmak
-
gereksiz , şov amaçlı , aptalca bir hareket
not: atatürkçüyüm
ukrayna şehirlerini türklerden biz koruduk
-
kenya’da iki kabile mızrak savaşı yapsa ucu dönüp dolaşıp bize giriyor nasıl iş anlamadım amk.
yiğit özgür
-
+ hızlandırılmış ingilizce kursuna hoş geldiniz!!! sen!!! yes mi no mu?!! çabuk!!! yes mi no mu!!!?!!
- ay n-no! no!!!
+ bok no!!.. sen!!! çabuk söyle ar yu çekindırılıst?
* ne?
+ zzt boston!!! azınıza sıçıcam hepinizin!!!