ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
30 ocak 2012 istanbul'da kar yağışı
-
insan gibi yağmamaktadır.
hala işe gidemedim.
şaka lan şaka sabahtan beri evde oturup, yağan karı izliyorum. işsizim ben.
superman'ın tek kolunu önde tutarak uçması
-
filmlerde pek yansıtılmıyor ama çizgi romanlara bakarsanız superman aslında uçmuyor, zıplıyor. geldiği gezegenin yerçekimine göre dünyanın yerçekimi kuvvetli olmadığı için uzun mesafeleri bu şekilde kat ediyor, hatta gücünün kaynağı da budur. buna benzer bir düşünce dragonball z animesinde de var. g kuvveti falan...
daha büyük mesafeleri zıplamak için de bir noktaya ulaşmak istercesine kolunu kullanıyor. filmlerde, bu pek yansıtılmayınca da çok saçma duruyor.
remi gaillard
-
uzun zamandır gülmekten nefesim kesilmemişti...
eve pizza söylüyorlar ve pizzacı geliyor;
http://www.youtube.com/…hull5snavow&feature=channel
beylik ve klişeleşmiş lafların ingilizceleri
-
- how are u my dick?
en ilginç müzik enstrümanları
-
deneysel, alışılmadık ses ve görüntülere sahip ve her yerde kolayca rastlanılmayacak el yapımı çalgılar. güzel.
1. fairground organ
2.twin solid state musical tesla coils
3. callioforte
4.oomphalapompatronium
5. serpent
6. torre
7. bucket drum
8. the organistrum
9. zic zazou
10. slide snade drum
11. sound of garbage
12. walnut leaf- ceviz yaprağı.
13. theorbo
kaynak
sadece kira geliriyle geçinen insan
-
19. yy. rus edebiyatında bir karakter.
sperm bankası da neymiş ne inşaat işçileri var
-
puhahahhahaha.ben inşaat işçisi olsam yarın show tv'ye dayanırım.''geldim seda abla'' derim. ''mala vurmaya geldim'' derim.
edit: vurmaya.
edit 2: (bkz: 6 mart 2018 inşaat işçileri sendikası açıklaması)
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
yozgat metrosu
-
havalimanı durağında jazz yapan siyahi bir aile oluyor sabahları, eğer denk gelirseniz bir dakikanızı ayırıp dinlemenizi tavsiye ederim. tüm gününüzün iyi geçeceğini garanti edebilirim.
yozgat barlar sokağında bulunan durak özellikle cuma akşamları aşırı yoğun oluyor. über'i tercih etmenizi öneririm.
12 haziran 2016 türkiye hırvatistan maçı
-
buse terim'in babası da maçı izleyenler arasında.
miss turkey 2010
-
en güzeller bunlarsa ülkeyi kapatıp gidelim hacı. hep zararına çalışmış ebeveynler.
evlenmek için geçerli ve güzel nedenler
-
dogru bir es secimi sonrasi tadindan yenmez nedenlerdir:
- uyku sersemi ortalikta dolasip, kahvalti yapmaya vakit bulamadan hizla evden ciktiktan sonra cantaya her sey tamam mi diye bakarken, sevdicegin hazirlamis oldugu peynirli minik sandviclerin icinde " afiyet olsun:) " yazisini bulmak.
- aksam eve biraz erken gelip, enfes yemeklerle süpriz yapmaya calisirken siz, onun da tesadüfen eve ciceklerle gelip, sizi öpücüklere bogmasi.
- birlikte bilgisayarin basina oturup, gün agarana dek, nereye-nasil-ne ile tatil yapacaginizi özgürce planlamak, sonra hazir uyku da kacmisken, sabahin 6`sinda misir patlatip film izlemek.
- esli davetlerde, evlilik hikayenizi merak edenlere, suratlar kipkirmizi hep ayni heyecanla ayni seyleri anlatip birbirine sevgiyle bakabilmek.
- kavga edince öteki odaya gecip ayni evde azicik ayri duramayip, sarilip barisivermek.
- ciddi bir rahatsizligi birlikte güle aglaya yenip zafer kutlamasinda zeytinyagli, kekikli, biberli zeytin yemek, sarap icmek.
- gecenin bir yarisi kötü rüya gören esin kiyafetlerini giydirip sokaga cikmak, birlikte nefes almak.
- siz evde yalniz kalamiyorsunuz diye harika bir yaz okulu firsatini tepen esin üzerine bir de "yasasin bir hafta ayri kalmayacagiz" cigliklari atarak size sarilip uyumasi.
- istedigi yerine gelmedigi icin salonu pankartlarla doldurup eylem yapan esle kahkahalar esliginde uzlasabilmek.
not: tabi önce cilgin, yaratici ve sevgi dolu bir es bulmak sarttir.
edit: bana güzel dileklerini mesaj yolu ile ileten herkese cok tesekkür ederim. en begenilenler arasina girecegini tahmin etmeden öyle ic döker gibi yazivermistim oysa. darisi bekleyen ve isteyenlerin basina diyorum. daha fazlasini merak edenler icin: (bkz: #31925566)
abdülkerim bardakçı
-
fenerbahçeliyim.
ama bir futbolcunun yurtdışında olmak yerine istanbul'da hamile eşiyle aynı şehirde olmasını istemesi normal.
acil bir durum olsa 1 saatte eşinin yanında olur.
maç için yurtdışında olsa bu 5-6 saati bulur.
fanatizmden gözünüz kararmasın.
hah ben abdülkerim'in yerinde olsam bana forma vermeyen kuntz'un suratına tükürür öyle terkederdim milli takım kampını.
mesai saatlerinde dışarıda dolaşan kalabalık
-
oha yıllardır düşünüp düşünüp de bir yere bağlayamadığım şu mevzuyu benim gibi başka dert edinenler de varmış. şimdi efenim gerçekten de anlam verilemeyen bir durum vardır ortada... şöyle ki, yer istanbul, saat 15.00! işe gidiş saati değil, öğle arası değil, akşam çıkış saati değil, okullarda sabahçı-öğlenci için derse başlama çıkış saati değil... herkesin işinin başında olması gereken bir saat. ve fakat trafiğe bir çıkıyorsunuz kilit! imkanı yok adım ilerlemiyor. aradan bir yerden kaçayım diyorsunuz. o da nesi orada da deli trafik var. sonra camdan dışarı bakıyorsunuz yandaki kafe dolmuş da taşıyor, oturacak yer yok! işte o anda dilden şu cümle dökülüyor: "yahu bunca insanın bu saatte dışarıda ne işi var?"
"senin ne işin var" diyeceksiniz ama ben gazeteci olduğum için her saat, her an dışarıda olabiliyorum. ya da o gün izinli olabiliyorum vs. ve fakat bunca insanın gazeteci olma, çalışmıyor olma ya da 'serbest' çalışıyor olma ihtimali yok. işsiz desen altında arabası gezen, oturup kafede yiyip içip vakit geçiren bunca işsiz, bu kadar parayı nereden buluyor sorusu geliyor bu defa da akıllara...
özetle doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor. biri lütfen artık bir açıklama getirerek bu gizemi sonlandırsın. kim bu insanlar? ben de onlardan biri olmak istiyorum. bunun için ne yapmam gerekiyor?