ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
faiz indirimi sonrası zam yapan ev sahipleri
-
devlet bu krediyi toki'nin yeni yapacağı ucuz konutlar için uygulamalı.
hazırda bitmiş evler için değil.
toki de maliyetine evleri halka satmalı.
işte o zaman emlak piyasası biraz regüle olur.
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
en fenasını guitar hero oyununda yediğim ayar. oyunda pek tecrübem yok, bir elin parmaklarını geçmez oynamam. neyse arkadaşlarla gidiyoruz arada bu oyuna, yalnız gittiğimiz mekanda müthiş güzel bir kız çalışıyor. sadece bu kızı görmek için oynamaya gelen var aramızda o derece. ben bi önceki gün easy'den medium'a geçtim diye kendi gitarımın zorluk derecesini medium'a çıkardım nasıl olsa çalıyorum diye, neyime güveniyorsam artık. başladık oynamaya arkadaşlar takır takır çalarken ben batırıyorum sürekli. 4-5 notadan bir tanesine basabiliyorum sadece. en sonunda her başarısız oyuncunun verdiği tepkiyi verdim: '' bu bozuk ya, çalışmıyor !'' değiştirelim bu gitarı dedim. arkadaş seslendi stüdyodan, derken o müthiş güzel kız geldi: "buyrun sorun nedir?" dedik 'bu gitar çalışmıyor değiştirmek istiyoruz.' 'ben bi bakayım' dedi. aldı eline gitarı, zorluğu en yüksek seviyeye getirdi. tam olarak hatırlamıyorum ama benim çalamadığımdan oldukça zor bi parçayı açtı başladı çalmaya. ama nasıl çalmak. tek bir nota kaçırmıyor. arkadaşlar bi bana bakıyor bir de ekrana. ben boncuk boncuk terliyorum. kız da durmuyor hala çalıyor; o çaldıkça ben terliyorum ben terledikçe o döktürüyor. kız şarkıyı bitirene kadar hatasız çaldı. gitarı uzattı bana kayıtsız bir ifadeyle: "ben bunda bir sorun göremedim?" benim artık kafamdan duman çıkıyor, yüzüm kızarmış domates gibi. sessizce aldım gitarı. o günden sonra bi daha gidemedim oraya. masa tenisi oynuyorum artık, daha eğlenceli zaten.
invisible monsters
-
"gelecek ne zaman umut olmaktan cikip bir tehdit haline geldi?"
"bir insani ne kadar severseniz sevin kani size dogru akmaya basladiginda geri cekilirsiniz"
chuck palahniuk'un baska hicbir kitaba benzemeyen, kendisini de kat be kat astigi kitabi.
saniyelik salaklıklar
-
eve ilk defa gelen sevgiliye kapıyı açıp ilk söz olarak 'alo' demek. sonra istediğin kadar cool takıl hacı, o iş olmaz.
ispanya'nın sığınmacılara ateş açması
-
kendi ulkelerinin anasini s*ktikten sonra ispanya'ya goc ederek oranin da anasini s*kmek isteyen istilacilara ispanya sinir muhafizlarinin mokokoyu gostermesidir.
van'da, kilis'te buna benzer birkac onleme girisimi olsaydi su an en az 1-2 milyon arap/paki istanbul'un avmlerinde milletin gotunu cekmek yerine lahor veya rakka'da irgatlik yapiyor olurdu.
evde kalmış erkeklerin ortak özellikleri
-
bazı sözlük yazarlarının sikko sikko yorum yaptığı özellikler. "evde kalmış" diyorsun dikkatini çekerim. adamın kendi isteği dışında olan durum. niye evde kalmıştır biliyor musun? maddeler halinde sıralayalım.
-efendi erkektir.
-asosyaldır. sosyal çevresi yoktur.
-ağzı laf yapamaz.
-yalan söyleyemez. kendini pazarlayacaksın, yalan söyleyeceksin.
-ince düşüncelidir.
-kadın ne derse yapar.
-enteldir, bilgilidir. kadınlar boş muhabbet yapan erkekleri sever.
haber türk'te ulaştırma bakanına sorulan sert soru
-
aşırı kar yağdı doğal olarak kapandı diyor. e arkadaş madem aşırı yağışta yollar kapanabiliyor o halde ibb'ye attığınız iftiraları ne yapacağız??. sanırsın ki sadece tem otoyoluna çok kar yağmış da istanbul'un diğer yerlerine anca iki üç kar tanesi falan düşmüş.
iban'i iban diye okuyan cahil
-
allah başka dert vermesin kardeş
sokakta öpüşmek
-
adam "4 yaşında çocuğum var öpüşmeyin kavga çıkarırım" diye tehdit etmiş. yani 4 yaşındaki çocuğunun birbirine sevgi gösteren insanlar görmesinden ödü kopuyor, ama çocuğunun kavga çıkaran, şiddete meyilli insanlar görmesiyle hiçbir problemi yok. işte bu kafalar değişmedikçe ortadoğu bataklığının düzelmesi mümkün değil. sokakta öpüşmek size göre olmayabilir, bunu ayıp karşılayabilirsiniz ama öpüşenlere müdahale etmekten bahsettiğiniz anda toplum için en zararlı birey siz oluyorsunuz. yarın bir gün sizin çocuğunuz da büyüyüp sevgilisiyle öpüştüğünde çomarın teki tarafından saldırıya uğrayıp öldürülebilir. bunun sorumluluğu da sizin üzerinizde olur. inşa etmek istediğiniz toplum bu mu?
sana sadece sarılıp uyumak istiyorum
kohlberg'in ahlak gelişimi kuramı
-
uc bolumden olusmaktadir. her bolumde iki evre bulunur.
ahlaki yargilarda temel etkenler evrelere gore soyledir:
a. gelecek oncesi donem:
1. evre: itaat ve ceza egilimi
temel etken ceza almamaktir. ornegin, birey kirmizi isikta polis varsa durur. yoksa gecer.
2. evre: saf cikarci egilim
temel etken menfaat duygusudur. ornegin, birey kirmizi isikta kaza yapmasin diye durur. isine yetismek icin gecer.
b. geleneksel donem:
3. evre: kisilerarasi uyum (iyi cocuk)* donemi
temel etken sosyal onay almak ya da dislanamamaktir. ornegin, birey kirmizi isikta insanlar ayiplamasin ya da takdir etsin diye durur. yanindaki kisilere yaranmak icin gecer.
4. evre: yasa ve duzen egilimi
temel etken toplumsal duzeni korumaktir. ornegin, birey kirmizi isikta her durumda durur.
c. gelenek sonrasi donem:
5. evre: sosyal sozlesme egilimi
temel etken toplumsal huzur, uyum ve demokrasinin genel ilkeleridir. ornegin, birey kirmizi isikta durur. ancak, bekleyen yaya yoksa gecmek ister.
6. evre: evrensel ahlak ilkeleri egilimi
evrensel ahlak ilkeleri evresi. temel etken insan haklari, ozgurluk, esitlik ve adalet gibi soyut kavramlar insani temel degerlerdir. kisi ahlak ilkelerini secip kendi olusturur. ornegin, birey kirmizi isikta zarar vermemek, diger suruculere ve yayalara saygisi nedeniyle durur. insan hayatinin tehlikede oldugu veya cok acil durumlarda zorunlu gecer.
davutoğlu arınç ve gül'ün kuracağı parti
-
(bkz: hayret ve suskunluk partisi)