ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
getir kuryesinin su isyanı
-
onu şikayet edeceğin kişi müşteri değil işverenindir genco. ağır işler için extra ödeme talep edebilirsiniz. müşterinin ne suçu var amk mal mısın?
muş'a hiç gitmeyip bir karışını bile vermem demek
-
2 sene evveline kadar yaptığım şey. şimdi öyle demiyorum, keza eşimin mecburi hizmeti dolayısıyla sıklıkla gittim geldim. gitmiş birisi olarak söylüyorum isteyen alabilir, ben hakkımı helal ediyorum şahsen.
edit: ironi içerir, şakadır... :)
cep telefonu rehberinde kayıtlı fantastik isimler
-
babam için konuşmak gerekirse;
babaannem için: anne
annem için: anneleri
anneannem için: annesi
adam kimseyi kendi üstüne almıyo ya!
avukat tuğçe çetin'in mini eteği
-
avukat hanımın aynı eteği bugün de giyerek işinin başına gelmesi gurur vericidir.
anlamlı, akılcı, kör göze parmak bir mesajdır.
aksi taktirde, konu dün etek boyu idi bugün başın niye açık demeye yarın kocan yanında olmadan tek başına buraya gelemezsine kadar giderdi bu iş.
borderline kişilik bozukluğu
-
bunları yazarken dahi zorlanıyorum..
aslında bu konuda konuşmaktan, okumaktan, yazmaktan kaçıyorum ya da kaçıyordum.
tam 5 senedir borderline'ım.
daha öncede tanı koyulmuştu ciddiye almadım.
bir süredir psikotik ataklarım öyle sıkıntılı bir hal aldı ki görmezden gelemez oldum.
bu zor, bunu anlatmak zor yaşamaksa imkansız.
biri var, o siz değilsiniz bazen de tamamen sizsiniz.
öyle öfkeli ki hayata.. her şeyi yakıp yıkabilir, herkesi silebilir, zaman tanımaz insan ayırmaz..
her daim gırtlağınızda eli, ne zaman boğacak beni tekrar diye tetikte olmaktan yorgun düşmüşsünüz.
boğuyor da sık sık, ama öldürmüyor kelimenin tam anlamıyla süründürüyor.
bir kelime, bir bakış, bir fotoğraf bile yetiyor karşınızdaki insandan nefret etmenize.
temelinde kaybetme korkusu var..
öyle korkuyorsunuz ki sevdiğiniz birini kaybetmekten, kaybetmemek için varınızı yoğunuzu ortaya koyuyorsunuz. oysa bazen kimsenin gittiği falan olmuyor. paranoyalarınız sizi avucunun içine almış adeta esir ediyor..
zihniniz bildiği tüm işkenceleri uyguluyor üzerinizde..
kafanızda hep aynı şey ''uyursam geçecek, içersem geçecek''..
kaçmaktan başka hiçbir yolunuz yok gibi, tüm evren bomboş gibi..
çığlık çığlığasınız ama kimse duymuyor gibi.
ne kadar para, başarı, kalabalık olursa olsun bu yetmiyor..
öyle çok duyulmak istiyorsunuz ki dinlemeyi unutuyorsunuz.
o kırgınlıklar, üzüntüler öfkeye dönüşüyor.
benim ağzımdan mı çıktı bunlar - bunu ben mi yaptım diyeceğiniz şeyler söylüyor ve yapıyorsunuz.
pişmanlık duyuyorsunuz, gerçek sizi buluyorsunuz derken fısıldıyor kulağınıza o elin sahibi..
''ama seni sevse şöyle yapmazdı, hak etti - canı cehenneme''
az önce özür dilemişken birden kin kusar hale geliyorsunuz..
karşınızdaki şaşkın, üzgün, yorgun..
ne olur anlayın, ne olur dinleyin bizleri..
evet zor, evet yorucu ama sadece şunu kendinize hatırlatın ''bizler sevilmek isteyen çocuklarız..''
bizler siz bizi sevin diye her şeyi yapabilecek olanlarız..
tedavisi zor ve uzun bir süreci kapsıyor..
yakınlarım bendeki dengesizliğin farkındalar ve ellerinden geldiğince yardımcı olmak istiyorlar..
her gün iki kişi uyanmak ve kimin ne zaman neye nasıl tepki vereceğini bilmemek öyle zor ki.
tek istediğim sizler gibi uyanmak.
geçmişi arkada bırakmak,
insanlara kızmamak,
kendimden daha fazla ödün vermemek,
kaçmak için değil de dinlenmek için uyumak..
başklarından bağımsız biri olmak, sizler gibi biri olmak.
şöyle bir yazarların bulunduğu destek grubumuz var
türk filmi replikleri
-
gülen gözler
yaşar usta:sana kız vermem
vecihi: çok haklısınız ben de sizin yerinizde olsam vermem.
yaşar usta: peki öyleyse niye istiyorsun?
vecihi: neyi istiyorum efendim?
yaşar usta:kızımı istemiyor musun?
vecihi: aman efendim siz verdikten sonra niye istemiyim.
elde çorap yatakta otururken halıya takılı kalmak
-
uyanmaması gereken saatte uyananın başına gelir. insan uykusu bittiği için uyanmalı bence. şahsen elde çorap, elde çalar saat, saç tokası ya da el boş vaziyette binlerce kez yaşadım bu durumu. uyku daha bitmemiş, bünye niye uyandığını anlamıyor. iş güç ders, yok anlamıyor. gözler yarıaçık cezaevi, alında bir "loading... %68" yazısı. yazık yaa.
insanın en zavallı hallerinden biri.
didier drogba
-
baştan belirteyim fenerbahçeliyim.
şimdi sneijder'in gelmesine sevinirsin anlarım.hatta gelme ihtimaline bile çıldırabilirsin onu da anlarım ama 35 yaşındaki drogba gelecek diye heyecanlanıyorsan,mutlu oluyorsan işte onu da anlarım.
noldu lan? laf sokucam sandınız di mi?
sevineceksiniz tabi olum drogba bu.
sadece sağ taşşağı 3.5 kilo.
şehir isimlerinin kökenleri
-
şehirlerin eski isimlerinde bahsediliyor bunların bir kısmından. şehir isimlerinin evriminde de bahsedilmiş. ama bazı şehirlerin güncel ismi de eski kökenli olabiliyor. buraya derleme yaptım.
bu "orası roboski değil uludere, pardon tam orası ortasu" muhabbeti üzerine oturdum türkiye'deki şehir isimlerinin nereden geldiğini derleyeyim dedim. ilerde biri "orasının adı türkçe değil yeea" diye ağlarsa gösterirsiniz (edit önerileri kabul edilir, bazı etimolojik mesele tartışmalı olduğundan yanlış bilgiler olabilir, ana fikir türkçe olmayan nice şehrin adını aynen benimsemiş olmamız, sona bir de notlar ekledim):
adana <- uru adaniyya ("ada'nın bölgesi", hitit)
adıyaman (türkçe)
afyonkarahisar <- afyon <- opium (yunan) <- hapanuwa (hitit)
ağrı <- ararat ("kral ara'nın dağı", urartu)
aksaray (türkçe)
amasya <- amaseia (yunan)
ankara <- ankyra ("çapa", hitit) (hitit döneminde belediye başkanlığına çapa atan bir figüre istinaden)
antalya <- attaleia ("kral attalos'un beldesi", yunan)
ardahan <- arta-han ("han ülkesi", ermeni) (huseyin sevki topuz)
artvin <- arta-vani ("verimli ülke", ermeni) (huseyin sevki topuz)
aydın (türkçe)
balıkesir <- palaeokastron ("eski kale", yunan) (prodromal)
bartın <- parthenia (yunan)
batman: batman nehrinden gelen bu ismin kökeni kesin bilinmiyor (bruce wayne)
bayburt <- baydbert (ermeni)
bilecik <- belekoma (hitit) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
bingöl (türkçe)
bitlis <- bedlis (büyük iskender'in makedon komutanı)
bolu <- muhtemelen "şehir" anlamına gelen polis, istanbul ve safranbolu gibi
burdur <- polydoro/polydorion ("taşlık yer", bizans) (@onurder)
bursa <- prusia ("kral prus'un beldesi", yunan)
çanakkale türkçe (çanak kalesi)
çankırı <- gankira ("tiftik keçisi", hitit) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
çorum <- çoğurum (türkçe) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
denizli <- donguzlu ("çok domuzlu" manasında, türkçe) (guru)
diyarbakır <- diyar-ı bekir ("arap ailesi bekir'lerin diyarı", arap) şehrin arap işgalinden önceki ismi amid+amed (asur)
düzce (türkçe)
edirne <- hadrianapolis ("kral hadrian'ın şehri", yunan)
elazığ <- mamüretülaziz ("aziz inşaası", bu arapça isim osmanlı tarafından konmuş)
erzincan <- yerznka (ermeni)
erzurum <- arzan ar-rum ("rumların arzan'ı", türkçe) <- arzan/artsan (ermeni)
eskişehir <- "eski" (türkçe), "şehir" (farsça)
gaziantep <- aintap ("kral yolu", hitit)
giresun <- kerasus ("kiraz", yunan) <- keras ("boynuz / yarımada", yunan) (millikan)
gümüşhane <- gümüş (türkçe) hane (farsça) (ilginç bir şekilde bu şehrin adını yunanlar da "kioumioushane" olarak türkçesini kullanmışlar)
hakkari <- ("hakkar aşiretine ait", farsça) (huseyin sevki topuz)
hatay (türkçe)
antakya <- antiochia ("antioch beldesi", yunan) <- attic ionia ("attis'e tapan ionyalılar", hitit/yunan)
ığdır (türkçe)
ısparta <- yunan
istanbul <- eis stinpoli ("iç şehire", yunan) <- konstantinopolis ("imparator konstantin'in şehri", yunan)
izmir <- smyrna (yunan)
kahramanmaraş <- "kahraman" (farsça) "maraş" (hitit kumandanı 'maraj'
maraj>markasi>germenik>mer'aş>maraş) (onemliuyarilar)
karabük (türkçe)
karaman (türkçe)
kars <- kari (gürcü)
kastamonu <- kastra komnenon ("komnenos'un şatosu", yunan)
kayseri <- caesareae ("sezar'ın (kayzer'in) yeri", roma) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
kilis <- kilseh ("kireç", arapça)
kocaeli (türkçe)
izmit <- eis medeia ("nikomedeia'ya", yunan)
konya <- iconium / iconia ("resim", yunan)
kütahya <- kotyaion ("yunan tanrıçası kotys'in şehri", yunan)
kırklareli <- kırk kilise (türkçe) <- saranta ekklisses ("kırk kilise", yunan)
kırıkkale (türkçe)
kırşehir <- kır şehri (kır türkçe, şehir farsça)
malatya <- malidiya (hitit) melid (asur)
manisa <- magnesia ("yunan kabilesi magnetlerin beldesi", yunan)
mardin <- marde (süryani) (huseyin sevki topuz)
mersin <- mersin kelimesinin kendisi yunan kökenli ama bu ismin kökeni o kelime mi bulamadım
muğla <- mobolla (hitit/karya)
muş <- muşa ("suyu bol", süryani) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
nevşehir ("yeni şehir", farsça)
niğde <- magida (hitit?)
ordu (türkçe)
osmaniye <- osmanlıca
rize <- riza/rizaeus ("dağ yamacı", yunan)
sakarya <- zakharion ("saldırgan", yunan) <- sangarios (yunan) <- sangari (hitit)
samsun <- "eis amisos" ("amisos'a", yunan)
siirt <- sirte (yunan) / saird (ermeni)
sinop <- sinope (yunan) <- sinowa (hitit)
sivas <- sebaste/sebastia ("fem. agustus", latin)
şanlıurfa <- urfa (hitit)
şırnak <- "şehr-i nuh" gibi bir isim uydurulmuş ama ikna olmadım.
tekirdağ <- tekfur dağı (türkçe) (whisky tango romeo)
tokat <- dokeia (bizans) (orjinnal)
trabzon <- trebizond <- trapezous ("masa", miletli yunan tacirlerin koyduğu isim)
tunceli (türkçe)
uşak <- uşşak ("aşıklar", arapça)
van <- biaina (urartu)
yalova (türkçe)
yozgat (türkçe) ("yoz-kat", "koyunların otlamasının bereketli olduğu ova" anlamında) orhan sakin
zonguldak <- zone geul-dagh ("göldağı bölgesi", fransız)
notlar: bilgileri ağırlıklı olarak sırasıyla wikipedia, vikipedi ve nişanyan sözlük'ten derledim. bu esnada vikipedi'deki çoğu girişte ermeni isim kökenlerinin atlanıp doğrudan hitit ya da yunan kaynakla bağlandığını gördüm. arada bir yığın şey öğrenmiş oldum. mesela iller dışında ilçelerin isimleri de çokça yunan, hitit, asur, ermeni kökenlerden geliyor.
her düzeltme isteğini kabul etmiyorum sonsuza kadar taş makas kağıt oynar gibi bunları editleriz yoksa. boş kutuları ("??") daha kolay dolduruyorum. dolu olanlarda daha sağlam bir kaynakla eşleştirilmesinde fayda var.
telefon şakaları
-
ortamda yedi kişi vardır, telefonun sağ tarafında mükemmel bir org efekt yapmak üzere hazır beklemektedir, duvarda da bir inek zili asılıdır. arkadaşın sütaş'a başvurmuş kuzeni aranır. bu arada saat 01.30'dur. yedi kişi de speaker mode on olan telefonun önünde sıraya girmişlerdir.
es*-aloouuvv.
1- efendim iyi akşamlar, x'le görüşecektim.
es- ben babasıyım, benimle görüşün.
1-efendim kızınız sütaş'a iş başvurusunda bulunmuş.
es-evet doğrudur, bulundu beyefendi.
1- iş başvurusu kabul edilmiş, ben şimdi sizi müşteri temsilcisine bağlıyorum, onlar gerekli bilgiyi verecekler size.
es-peki bekliyorum.
1 numaralı arkadaş* telefonun 5-5-6 tuşlarına basarak yalandan bir telefon bağlama sesi oluşturur dıt-dıt-dııııttt şeklinde ve sırayı 2 numaraya bırakır.
2- iyi akşamlar, sütaş müşteri hizmetleri.
es- efendim iyi akşamlar, kızımın iş başvurusu için bağladılar, kabul edilmiş de.
2- isim alabilir miyim?
es-mehmet bilmemkim
2- hayır kızınızın ismi
es- haa, duygu bilmemkim
2- daha önceden iş deneyimi??
es- bilmemne aş, bilmemne ltd
2- ne zaman başvuru yapılmış?
es- bir hafta kadar önce mülakat vardı.
2- ben bununla ilgilenemem, sizi müdür yardımcısına bağlıyorum
es- peki
müşteri hizmetleri adamı müdür yardımcısına, müdür yardımcısı müdüre, müdür genel müdüre genel müdür de en sonunda bokunu çıkararak sütaş çiftliğine bağlar. adamımız sinirlenmiştir. diğer elemanlar duvarda asılı inek çanını sallarken bir yandan orgla inek efekti verilir.
6- sütaş çiftliği buyrun.
es- yahu bu ne biçim yer, o ona bağlıyor, o ona bağlıyor. niye böyle bir kişi bilemiyor ki bunu, bu saatte yapılır mı bu??
6- beyefendi benim bilgim yok ben sizi cepheye bağlıyorum.
evet, son durak cephedir, çünkü orgun çok güzel bir silah sesi efektine sahip olduğu keşfedilmiş, ortamın boku çıkmıştır.
7- buyrun ben komutan bilmemkim, burası cephe. ıaahhhhhhnnnnn!!!!
es- yahu dalga mı geçiliyor bizimle??
bu lafın üzerine ekip daha fazla dayanamaz ve kendini güler vaziyette yere fırlatır. arka planda "niye gülüyorsunuz, dalga mı geçiliyor" şeklinde bağrışmalar duyulmaktadır.
(bkz: based on a true story)