ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ülkede tayyip'in atatürk'ten daha çok sevilmesi
-
ilginç bir tespit. rte'nin ölümünden 1 gun sonra bu karşılaştırmayı tekrar yapmanızı rica edeceğim.
(debe editi : ilk debe'mi borclu oldugum fauna'ya tesekkur ederim. [bkz: arak yaparak debe'ye girmek])
moda'da 1500 liraya kiralık mağara
-
ulen bir de bekara diye not düşmüşler açıklamaya; bekar insanları ikinci sınıf insan, köle gibi gören ev sahiplerinin başı inşallah swinger partileri yapan evlilerle derde girer.
apple'ın siyah iphone7'yi kılıfla kullanın demesi
-
dedem tv kumandasını posetleyip sarınca anadolu çomarı oluyor apple kullanıcısı kılıf kullanınca tiki oluyor, elit oluyor, kovalak oluyor aq.
sol şeritte 120'den sonra yol vermek şart değildir
-
uyarı: hız öldürür
her zaman önünden kaçmazlar, bazen adamın eline verirler. haberin olsun diye dedim. yüksek hızla gitmen gerekiyorsa dörtlü flaşörlerle ve kontrollü bir şekilde gideceksin.
tampona yapışmak aptalca, ahmakça, cahilce bir harekettir.
adana osmaniye otoyolunda yine benzer hareketle, sürücüsünü sonradan gördüğüm bir hatchback araç tın tın sollamaya çıkmış, arkasında birden biten aracı gördüğünde resmen aniden 3 şerit sağa geçti, uçacaktı neredeyse ve sonrasında durdu. ve ben yetiştiğimde duran aracın kadın şoförü ağlıyordu sanırım, elleri yüzündeydi çünkü. bunu yapmaya hiçbir şerefsizin hakkı yok.
konur sokak'taki dost kitabevi'nin kapanması
-
birer metre arayla 100 kitapçı olması gereken başkentte kapatılmasına sevinenler var. sizi dışkapı'ya alalım. orada 5'er metre arayla 100 pavyon var. sizi orası paklar.
aşk
-
başkası onu güldürdüğünde o kişiyi kıskanmaktır.
serdar ortaç'ın another brick in the wall cover'ı
-
altındaki "abi bizden ne istiyorsun halk olarak?" yorumuna yarıldığım katliamdır.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
mahal yurt odası. seneyi sorma ama en baba öğrencide bile laptop yok, bi milenyum öncesi anlıycan. cd yazmak falan uu lüks ötesi.
bilgisayar formatlanmış, film izlemek dışında sadece çok gerekli programlar yüklenecek diye karar alınmış ama nedense hiç bir yerden office cdsi bulunamamış. ödev yapmaya gelenler kafa ütüler şimdi..
ertesi gün eleman büyük bir heyecanla elinde disket olduğu halde odaya dalar.
"abi tak şunu".
kesin ödev yetiştirecek, başka da bilgisayar yok ama "office yok kardeş".
"abi sen tak".
notepad dosyası falan herhalde diye taktım.. disket sürücü şöyle bir kasıldı. içeriğe baktım..
hatırladıkça hala utanıyorum lan :/
4 tane şortkat! word, excel, access, power point..
"abi tıkla!"
ben kitlendim, öldürsen tek kelime edemem ama eleman dürtüyor bi taraftan "abi hadi tıklasana!!" diye bağırıyor vecd ile. "wörde tıkla. bi de şu agzesi öğretsene bana".
iyilik yapmış haspam. hafta sonu abisindeyken masaüstünde gördüğü office kısayollarını diskete kopyalamış getirmiş ve hala tıkla diyor. tıkladım ama neden çalışmadığına inanamadı. anlattım, anlamadı. ağzının üstüne vurdum, idrak yolları açılır gibi oldu ama kafasını ranzanın kenarına bir kaç kez çarptığımda gözlerinde ışığı gördüm diye hatırlıyorum. ben hava almak için dışarıya kaçarken dönüp baktım, monitörü yalıyordu en son..
la hep mi beni buldunuz?
(bkz: #15983755)