hesabın var mı? giriş yap

  • modern caglarin baba hakki' sidir zidane. kendini yere atmaz, hakemi aldatmaz, gol atınca abartmaz, mutevazidir, yere duser dusmez hakeme bakmaz, kaybedince cirkeflesmez, efkarlanınca sigarasını yakar, tepesi atınca kafasını atar.

  • amerika'nin 3. en buyuk sehri olan chicago ayni zamanda yapisi itibariyle amerika'nin sosyo-kulturel durumu hakkinda uzucu bir tablo ortaya koyar. sehir hem cografi olarak hem yerlesim yapisi olarak kuzey ve guney olarka ikiye ayrilmistir. kuzey kesiminde varlikli aileler yasar, suc orani oldukca dusuktur ve iyi hastaneler , okullar, stadlar ve bunun gibi hizmet veren bircok kurum burda bulunur.kuzeyde ikamet edenlerin yuzde doksan dokuzunu beyaz amerikalilar olusturur. ote yandan guney kesiminde yoksul aileler yasar, okullardaki egitim yetersiz, hastanelerin sayisi azdir. burda ki mahalleler amerika'nin en yuksek suc oranini teskil eder. guney kisminda ikamet edenler ise yuzde doksan dokuz siyahi amerikalilardir. chicago'da ayni zamanda dusuk maasli hic bir is alaninda ogrenci olamdigi takdirde beyaz bi amerikaliyi goremezsiniz, dilencilerin cogu siyahilerdir ve su siralar kapatilan siginaklariyla sehir disina tesadufen(!) guneye dogru itilmektedirler. maasli kolelik dikkatle bakildiginda ap acik ortadadir. malesef etnik bir bolunmeye zemin tutmus bir sehirdir ama bunlara ragmen ayni zaman da renkli gece hayati, eski amerikan filmlerini andiran mimarisi ve muhtesem jazz ve blues barlariyla gorulmeye deger sehirdir de.

  • ilk turda %29 ve %35 almış iki adayın ikinci turda oylarını yükseltmesi, %59 ve %41 ile ilkinin kazanması durumu.

    şayet ki anadolu ajansı'nın duyurmakta olduğu oranlar doğruysa, ikinci turda erdoğan'ın kaybetmesi için oy oranının hiç yükselmemesi gerekiyor ve bu ne yazık ki pek mümkün durmuyor. karadağ'da bile böyle olmamış. şu an iki umut noktası var:

    1) erdoğan'ın oy oranından kaybetmesi. detaylı bakınca karadağ senaryosu çok da fantastik değil ama bu olursa harbiden fantastik ve bence harikulade olur. bunun birkaç yolu:
    1a) muhalif katılımın artması
    1b) erdoğancıların rehavete kapılıp katılmaması
    1c) erdoğancıların tehlikenin farkına varıp karar değiştirmesi veya en azından geri adım atması

    2) anadolu ajansı'nın alışılagelmiş yandaşlığıyla oranları yanlı açıklaması, erdoğan'ın aslında %47 küsur olması. bu durumda erdoğan %2 yükselebilir, kılıçdaroğlu da %3-4 yükselip alabilir.

  • feminizmi yasam bicimi haline getirirsiniz... kısacık saclarınız yoksa da maskülen hareketleriniz, kadınsı tavırlara karşı gıcığınız vardır...

    bir erkekle yemege cıktıgınızda hesabınızın onun tarafından ödenmesi sizi deli eder. "saat gec oldu evine bırakayım seni" cümlesini duydugunuzda siniriniz tepenize cıkar. kücük kız cocugu muamelesi görmekten nefret edersiniz. size göre, siz diger kadınlardan farklısınızdır... cünkü digerleri, diger kadınlar, onlar, gece gec saatlerde eve bırakılmaktan hoslanırlar. hatta "odana gir pencereden bana el salla" diyen bi erkek beyaz atlı prensleridir.

    birgün karsınıza o cıktığınga hayatınızdaki tüm kavramlar tepetaklak oluverir. cok da tenha olmayan bir sokaktan geçerken "tekin degil buralar, istersen koluma gir" dediginde hayatınızda ilk defa bir erkegin sizi koruyan tavrı hoşunuza gider. sizi taksiye bindirdiginde taksinin plakasını alması sizi rahatsız etmedigi gibi icinizi garip bir güven duygusu kaplar. eskiden eve sağsalim gittiğini haber vermek, erkek arkadasa, hatta erkek egemen topluma hesap veriyor olmak kategorisine girerken artık sırf onun sesini duymak icin bile yapılabilecek birseydir.

    kısacası, siz de artık o hep elestirdiginiz sıradan kadınlardan, sıradan insanlardan oldugunuzu fark edersiniz. sadece acıga cıkması biraz uzun zaman almıstır. sadece bu kadar sevebileceginiz biri gec cıkmıstır karsınıza...

    gün olup, kırık kalbinizi elinize alıp cekip gitseniz bile ona tesekkürü borc bilirsiniz.
    "saol sevgilim, bana sıradan biri oldugumu fark ettirdigin icin..."