ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran olaylar
-
ikiz dayılarımın birbirlerinin doğum gününü kutlamayı unutması ve akabinde küsmeleri.
mario gomez
-
takımının oynadığı stadını 50 metre ötesi patladı, 40 kişi öldü. oynadığı maçtan sonra gece dışarı çıkıp eğlendiği yeri taradılar 50 kişi öldü. haftalarca, insanlar haftasonları dışarı bile çıkmadı. taksim'in, ortaköy'ün bomboş olduğu bir sürü cumartesi gördü bu gözler. her iki haftada bir ortalık patladı, son bir bucuk yılda 423 insan hayatını kaybetti.
bir tanesi gelmiş, almanya'da doğru dürüst gerçekleşememiş saldırıyla, bizim başımıza gelen faciaları aynı kefeye koymuş, yaa mario diye girmiş lafa. diğeri de kariyerden dem vuruyor. almanya milli takımıyla dünya kupası, bayern münich ile kazanmadığı kupa kalmayan adama. tabi amk, üstüstü toto loto liginde kazanacağı 2. şampiyonluğu bıraktı ya, her gece gözüne uyku girmiyordur eminim. şakasınız lan yemin ediyorum.
seçim yenilenirse istanbul'u alırız
istediğim eczaneden ilacımı alıyorum
-
kanser ilacını bulamayıp, yardım istediğinde dilenci muamelesi gören kızı akla getiren söylem.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"ingilizce ismi dragonfly (ejderha sineği), ispanyolcası caballito del diablo (şeytanın midillisi) olan bi hayvanın türkçe ismi nasıl yusufçuk olur yahu. ülkemizdeki yusufçuklar bu yüzden özgüven eksikliğiyle büyüyor."
kendi iletimdir, o kadar da ukalayım.
kaybedileceği neredeyse kesin mücadeleyi sürdürmek
-
bu sözü en çok hak ettiği düşünülen kişi deniz gezmiş ve arkadaşlarıdır. kaybedecekleri baştan belliydi değil mi?
ama ne oldu. 40 yıldır her eylemde onun resmi en önde, en yüksekte dalgalınıyor. onun için ölüm yıldönümünde hala yas tutuluyor, şiiir okunuyor.
şimdi hatırlayan var mı? deniz gezmiş asıldığında başbakan olan, bakan olan, genelkurmay başkanını. demek ki kaybedeceğini bilerek mücadeleyi sürdürmek yoktur. doğru olandan yana, vicdanlı olmak vardır. doğru olanı savunuyorsan kaybetmekten korkmazsın. bir gün senin hakkını verecek olanlar mutlaka çıkacaktır. dünya'da iyinin yanında olan kimse, uzun süreçte kaybetmemiştir. kaybetmeyecektir.
çocukken çok isteyip de aldırılamayan oyuncaklar
-
(bkz: akülü araba)
kocaman oldum hala olsun isterim
işlenmiş etlerin plutonyum kadar kanserojen olması
-
çok da fifi durumdur.
birileri dünya sağlık örgütüne türkiye adlı bir ülkenin varlığını ve mevcut siyasi tablosunu hatırlatsın lütfen.
işlenmiş et de neymiş? ülke komple uranyum gibi amk; hala niye ölmedik ona şaşıyorum.
burger joint
-
manhattan'da 56.sokak ve madison'la 7. avenue arasindaki le parker meridien isimli luks bir otelin icinde ikamet eden salas hamburgerci. bu mekan new york'un en guzel hamburgerlerini yapar. sokaktan gorulmesi imkansiz oldugundan turistlerden cok new york yerlilerinin ragbet ettigi bir yerdir ve onunde her daim 10-15 kisilik bir sira olur. duvarlari film posterleriyle kaplidir.
edit: madison'dan 7'ye atlamışsız yıllar önce. hamburgerci 6 ile 7. avenue arasında.
rte'nin 4 yeni otomobilciği
-
ömründe 80 euro görmeyen adam, maksimum 800. 000 eurodur diyor bunu da sanki zaruri ihtiyaçmış gibi yansıtıyor. amaç algıymış, yersen.
levent kırca-oya başar tartışması
-
mecaz falan kullanıldığı yok arkadaşlar, bu insanlar gerçekten tiyatro yüzünden birbirine girdi ve boşandı.
olayı bilmeyenler ve anımsamayanlar için özetleyeyim:
levent kırca-oya başar tiyatrosu, oya başar yönetmenliğinde al birini vur ötekine oyununu sahneye koyuyordu. başrolünde levent kırca'nın oynadığı bu oyun, oya başar'ın ilk yönetmenlik denemesiydi (son oldu galiba).
oyunda, adalet sisteminin çürümüşlüğü ve mahkemelerde görülen trajikomik davalar işleniyordu. meddahlık geleneğine ve kabareye selam çakmayı seven levent kırca, oyun sahnelenirken metne güncel eklemeler yapıyor, doğaçlama takılıyordu. yönetmen oya başar ise, bu eklemelerin trajikomik oyunun gülmece yönünün ağır basmasına neden olduğunu, dramatik ve eleştirel yönünü gölgelediğini düşünüyordu.
bu iş ikisi arasında inada bindi. levent kırca "kabare böyle oynanır" diyerek doğaçlama güncel esprilere devam etti. oya başar ise oyunun ruhunun bozulmasını ve yönetmenliğine karışılmasını istemediğinden, madem öyle işte böyle diyerek, kapalı gişe oynayan oyunu kaldırdı, artık oynatmıyorum dedi.
bunun üzerine araları açıldı. birlikte çektikleri televizyon programı olacak o kadar'ın çekimlerine oya başar gelmedi. levent kırca da "öyle mi? o zaman ben de eve gelmiyorum" dedi ve tiyatroda yatıp kalkmaya başladı. oya başar boşanma davası açtı. daha sonra arayı bulmak için hatırlı insanlar girdi devreye, araları tam düzelecekken yine oyun yüzünden bozuldu. levent kırca, bu konuda tiyatronun ve olacak o kadar'ın daimi kadrosundan fatma murat ve ebru kural'ı rollerini beğenmedikleri için laf taşımakla ve oya başar'ı kendisine karşı kışkırtmakla suçladı ve onları kadrodan attı. oya başar da arkadaşlarına yapılan bu muameleyi kabullenemedi ve yolları tümden ayırdılar.
daha öncesinde levent kırca'nın girdiği tırışkadan açlık grevi falan var da onlara giremeyeceğim.
özetin özeti: oya başar tiyatroda ilk yönetmenlik denemesinde, sahnede levent kırca'ya bir türlü söz geçiremedi. yönetmenliği ve otoritesi sayılmayınca, oyunu sahneden kaldırdı. dışarıdan anlaşıldığı kadarıyla naz yapıyordu. ama levent kırca bunu anlayamamış olsa gerek ki, evi terk etti. naza karşı naza çekti kendini. ikisi de gurur yaptılar ve bir oyun yüzünden pisi pisine boşandılar. şaka gibi ama gerçek. inatçı keçiler!
26 nisan 2020 trabzon'da doktora yapılan saldırı
-
şu sözleri durumu özetliyor:
"adli muayenem, pansumanım, ifade vermem şahsın göz altı süresinden uzun tuttu... şimdi bu adam dışarıda... "