hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın gelecekte yüzleşeceği en önemli problemlerden biri.

    1950 yılından 2018 yılına kadar üretilen plastik miktarı 6.300.000.000 ton (6,3 milyar ton). bunun yaklaşık yüzde 9'unun geri dönüştürüldüğü, yaklaşık yüzde 12'sinin yakılarak yok edildiği tahmin ediliyor. günümüzde yılda ortalama 400 milyon ton plastik üretiliyor.

    2050 yılında okyanuslardaki plastiklerin toplam ağırlığının balıkların toplam ağırlığını geçeceği tahmin ediliyor.

    plastik bardak ile çay kahve su içip bardağı çöpe atıyoruz, o bardak 50 yıl doğada kalıyor. bebek bezi bile 500 yıl doğada kalıyor. bir şişe su alıyoruz mesela, o tek kullanımlık plastik şişenin doğada çözünmesi için 500 yıl gerekiyor.

    plastikler doğada yüzyıllar içinde çözünmeleri sorununun yanında çözünürken bisphenol a gibi birçok kanserojen maddelerin yayılmasına sebep oluyor.

    2017'de yapılan bir araştırmada dünyadaki içme sularının yüzde 83'ünde plastik partikülleri bulunmuş. plastik ile kontamine içme suyu oranı yüzde 94 ile en çok amerika'da görülmüş. ingiltere, almanya ve fransa plastik ile en az kontamine olmuş içme sularına sahip bulunmuş ama onlarda bile plastikle kontamine içme suyu oranı yüzde 72 civarında. insanların içme suyu ile yılda ortalama 3500 plastik parçası yuttuğu tahmin ediliyor.

    dünyada plastik kirliliğine en çok sebep olan ülkeler sıralamasında çin yüzde 27.7 ile birinci sırada. türkiye 14. sırada, amerika 20. sırada. bütün avrupa birliği ülkelerinin toplamı hesaplandığında 18. sırada oluyormuş. türkiye tek başına tüm avrupa'nın toplamından daha çok plastik kirliliğine neden oluyor.

    çözüm geri dönüşüm değil tüketimin azaltılması.
    bu konuda 20 dakikalık bir belgesel

    devletlerin bu konularda adımlar atması gerektiğini, bireysel olarak daha az plastik kullanmak dışında fazla yapabileceğimiz bir şey olmadığını düşünüyorum.
    yine de çocuklarımızı bilinçlendirip daha az plastik kullanarak bir çaba gösterebiliriz.

    what goes in the ocean goes in you

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…xjlm_05yqrd21ag

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…jxpxvliwiymlnty

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…cjvzkvahdo9a4nt

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…spmqirebcqascqn

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…3d0hdjyztqglpfh

  • parasizlik ve caresizlikten bahsedilmis, kismen haklisiniz ama gonul isterdi ki sizlere pek de merdiven alti olmayan, gorece iyi ozel universitelerdeki ogrenci profilini anlatayim. temel sorun parasizlik olmadiginda da durum farkli degil.

    marx bile sizin kadar materyalist degildi arkadaslar, her meselenin materyal kosullarla bu kadar kolay, sip diye aciklanabildigini dusunmuyorum acikcasi. her yoksullasan kolay para meselesiyle kafayi bozmadigi gibi yoksullasma yuzunden bu vahsi materyalizmin romantize edilmesi hosuma gitmiyor - sorunlarimizin cogunu yaratan sey zaten hayati bir savas alani olarak gorup elde edilen her kazanimi haneye arti puan olarak yazan, col eskiyalarina ait kalmasi gereken hayat gorusu. kripto paraya olan asiri ilgi de bu hayat gorusunun bir uzantisi gibi ve bu yuzden pek de saygi duyamiyorum acikcasi.

  • tespit edilebilmesi için en azından 40 yıllık abazanlık geçmişine ihtiyaç duyulan dirkilmedir. öyle 20-25 yaşında abazanın fark edebilme imkanı yoktur. abazanlığı meslek haline getirmek şarttır.

    tespiti yapan arkadaş abazanlık işini sigortalı yapmış olsa şimdiye çoktan emekli maaşı alıyordu...

  • netflix'de 100 humans adında deneysel bir belgesel var, orada izledim. yüz kişiyi ellişerli olarak iki gruba ayırıyorlar. iki gruba da aynı olay anlatılıyor ve biz de işte tepkileri izliyoruz. anlatılan olay şu: bir anne küçük yaştaki çocuğunu arabanın içinde birkaç saat yalnız bırakarak gidiyor, çocuk da bu sürede havasız kalarak can veriyor.

    ilk gruba bu hikaye anlatılırken ekranda tipsiz, aşırı bakımsız, suratından iğrençlik akan, uyuşturucu bağımlısı stayla bir kadın fotoğrafı görüyoruz. kamera elli kişiye döndüğünde, hepsinin suratında da aynı nefret dolu ifadeler görülüyor ve "sizce ne ceza verilmeli" diye sorulduğunda, 30-40 yıl mahkum olmalı nidaları havada uçuşuyor, hatta bu canavar kadının ömür boyu hapse tıkılması hatta ve hatta idam edilmesi gerek diyenler bile oluyor.

    sıra geliyor diğer elli kişilik gruba. hikaye aynı, ortada ihmalkarlıktan hayatını kaybeden küçük bir çocuk var fakat bu sefer ekranda aşırı güzel, adeta melek gibi bir annenin fotoğrafını görüyoruz. insanların ceza olarak bırakın idam ya da hapis istemini, "bu masum kadın zaten çocuğunu kaybettiği için yeterince acı çekmiş olmalı, o yüzden ceza verilmesin hatta travmasını atlatması için psikolojik destek verilmeli" diyenler bile oluyor.

    şuç aynı oysa ki ama işte dış görünüşün insanlar üzerinde yarattığı etki, adeta dipsiz bir uçurum gibi.

    malesef ben de dış görünüşün her şey olduğunu düşünenlerdenim. dışınız güzelse eğer, insanlar için içinizin çok da bir önemi kalmıyor. dış görünüş yönünden şanslı olan insanların hatalarına kolayca tolerans gösteriliyor ya da onlara pozitif anlamda önyargı yapılıyor. hatta karşıdan karşıya geçerken arabalar bile durup yol veriyor eğer yeterince güzelseniz. değilseniz de yukarıdaki örnekteki gibi yaşamanızın bile bir kıymeti yok diğer insanların gözünde...

    debe editi: çok da uzun yazdım bi' kişi bile okumaz derken bak şimdi.. sabah sabah mutlu oldum valla. teşekkür ediyorum herkese :)

  • herhangi bir aşağılama olmayan twittir. gündelik yaşamında fakirlik çekenlerin, zenginlik içinde yaşayanlara oy verdiğini söylemektedir, o kadar. yalan da değildir.

  • "yakışıklı abim, 1 kilo yapiyim mi?"

    yarım kilo salatalık istediğimde pazarcı dayıdan gelmişti.

  • yeni anne olmus annedir. benimki 37 senedir bana aliskin oldugundan midir nedir, birak bir seyimi koymayi, arkadasligi zor kabul etti.