hesabın var mı? giriş yap

  • marketten bu isim altında yumurta alıp iki katı ücret vermek bildiğiniz saflıktır.

    çok kısa geçeyim:

    gezen tavuk nerelerde geziyor?
    -gezen tavuk düşündüğünüz gibi çayırlarda hoplayıp koşturmuyor. hepsi kafes içerisinde.

    kafes ne kadar büyük olmak zorunda?
    kafes içerisinde tavuğun sosyalleşebilmesi için gerekli kılınan alan standardı avrupada 6m2, ülkemizde ise 4m2'dir.

    işletmeler bunu sağlamıyor mu?
    -ülkemizde tavukların refahı için bu alanı sağlayan işletme neredeyse yoktur. var olanlar da küçük ölçeklidir.

    üç harfli marketlerden üzerinde böyle yazılmış tavuk yumurtalarını nasıl alıyoruz o zaman?
    -işletme 1000 tavuk için 4 metrekare alanı sağladıktan sonra ruhsata başvuruyor, ruhsatı aldıktan sonra aynı kafesin içerisinde 2000 adet daha iteliyor.

    diğer tavuklardan farkı kalmıyor o zaman?
    evet, zaten gerekli alanı sağlasa da ucuza aldığın yumurtayı çıkaran tavuklarla aynı yemi yiyor.

    peki bizim marketlerden aldığımız yumurtalar büyük firmalara ait. onlarda işler böyle değildir herhalde?
    +hangi firma? çoğu üretip yaptığından daha fazlasını pazardan toplar. örnek vermek gerekirse bilmem ne oğlu yumurtaları günde 3.5 milyon yumurta satar ama üretim kapasitesi 600 bin adettir. aradaki farkı dışarıdan tedarik edip markası basıp satar.

    kaliteli yumurtayı nerden bulacağız?
    +evinin önünde tavuk besleyenlerden alabilirsiniz ama diğer türlü çok da kasmaya gerek yok. ülkede günlük yumurta tüketimi 85-90 milyon adettir. durum bundan ibarettir.

  • hala ile yeğen gece vakti saklambaç oynamaktadırlar. yeğen ebedir. hala* gider salondaki bir koltuğa boylu boyunca uzanır(saklanmıştır). yeğen, ışığı yanan odalara bakar bulamaz.

    y: hala nerdesiinn?
    h: ...
    y: halaaa!
    h: ..
    y: babaanne halam kayboldu(!) bulamıyorum!
    babaanne: söyle ses versin oğlum.
    y: hala ses ver!
    h: öhhö öhö.
    (yeğen gelir salona, doğrudan tdp nin bulunduğu yere bakar lakin bilmem karanlıktan, bilmem saflığından, göremez.)
    y: hala sesinin geldiği yerde yoksun?
    h: (sessiz kahkahalar arasında tdp doğrudan yeğenine bakmaktadır lakin yeğen görmez) git bak bakalım mutfakta mıyım?
    y: (gider mutfağa bakar, salona geri gelir) mutfakta da yoksun!!
    tdp artık kahkahalarını tutamaz ve karanlıktan çıkar. yeğen acaip kızmıştır;
    y: daha salonu mutfaktan ayıramıyosun bi de benimle saklambaç oynuyosun!!!
    h: ?!

  • bu adamdaki beyni kuşa taksan ters uçar amk.

    insanda bir gram zeka olmaz mı? olmuyor işte.

  • olaylara geniş açıdan bakabilme ve büyük resmi okuyabilme yeteneği. karşındaki kişiyle eşit zekada olduğunu kabul etme. 2-3 hamle ötesini düşünürken olasılıkları önüne serebilme yetisi. her taşın,tıpkı insanlar gibi, potansiyel yeterliliğini bilerek mevcut koşullarda elindekiyle en iyi stratejiyi kurabilme kabiliyeti. aklının yek sermayen olduğunun kanıtı. en güzeli de akıllıca ve aptalca risk ayrımını öğrenmek zira her %50 içerisinde %100 pozitif ile negatif barındırıyor. hamlelerdeki hızın ardındaki stratejik ve ağır çekim sakinlik; aksiyonun sözden güçlü olması. hayata uygulandığında klavuz etkisi yarattığı net! akıllıca hamle yapmazsan oyunu da, önüne gelen fırsatları da kaybedersin tıpkı hayat gibi!

  • şüphesiz ki pluton'dur. gezegenlikten çıkartmaya çalıştılar ama o çizgisini hiç bozmadı: mesafeli ve istikrarlı. yürü be pluton!

  • afad başkanı yunus sezer, deprem bölgeleriyle ilgili, "ulaşılamayan bir bölgemiz yok ama sürekli arama kurtarma birlikleri ile takviyelerimiz devam ediyor" açıklamasında bulunmuş.

    senin ben karakterini, haysiyetini silkeyim. hatay'a daha hiç yardım ulaşmamış, her ilden yardım çığlığı yapılıyor yaptığı açıklamaya bak. böyle yönetilmeyi hak etmiyoruz ya, bu gerçek olamaz! lanet olsun hepinize!

    link

    yalan yalan yalan!

    edit: yeni gelen mesaj: "kardeşim lütfen yaz burası 150 bin nüfus bir ilçe elbistan. bir tane bile kurtarma ekibi an itibariyle yok. enkazlarda insanlar donarak ölüyor. son deprem tam olarak elbistan'da oldu. ne haberlerde varız ne de sosyal medyada. lütfen binlerce insan ölüyor. elbistan diye bir yer var ve burası türkiye'ye bağlı."

    edit 2: beni insanları gaza getirmekle suçlayıp, cimere şikayet edeceğim diye mesaj atanlar. siz bu heriften daha da karaktersizsiniz. insanların gaza gelecek gücümü kaldı. herkes can derdine düşmüş.

    hiç mi vicdanınız yok sizin?

    bonus edit: (bkz: 7 şubat 2023 nurettin nebati açıklamaları)

  • ölen evladını suçlarken kendisine ve oğlunu kucağına attığı cemaat yurduna leke sürdürmediği açıklamalardır. ahiretine faydalı olmak istemiş... umarım o çocuk ahirette yakana yapışır da yaşatmadığın günlerin hesabını sorar sana...

    siyasetçisi, seçmeni, göz yuman işbirlikçisi, cemaati, şeyhi ve şarlatanı... hepiniz bir olup gençlerin hayatını çaldınız... geberip gittiğiniz gün bu ülkenin en büyük 2. milli bayramı olacak..

    daha önce yazmışım, aynen bırakıyorum:

    "misket oynayıp, bisiklete binmesi gereken çocukları ekonomist yaptınız, dersleri ile ilgilenip ilk kız/erkek arkadaşlarını edinip, sosyal ilişkileri öğrenecek gençleri hukukçu yaptınız. üniversite sınavına hazırlanacak gençleri gelecek kaygısına boğdunuz, üniversitede okuyan gençleri özgürlükleri ile sınadınız.

    gençleri ülkeden kaçıp gitmeyi düşünecek hale getirdiniz. kendinizden ve destekçilerinizden nefret ettirerek büyüttünüz.

    ülkenin bugününü çaldınız, geçmişine ihanet ettiniz, geleceğine ambargo koydunuz, peşkeş çektiniz...

    geberip gittiğiniz gün bu ülkenin en büyük 2. milli bayramı olacak..."