hesabın var mı? giriş yap

  • çocuk varsa en hızlı ve sakin şekilde boşanın. ama boşandığınız insana çirkinlik yapmayın, saygılı olun. çocuğunuzun ebeveynine saygı gösterin ve onu çocuğunuzun hayatındaki tüm önemli günlerde göreceğinizi unutmayın. bunu aklı başında insanlara söylüyorum. tabii ki boşanıp çocuğunu bir daha görmeyen veya karşı tarafı boğup bunaltıp çocuktan uzaklaşmak zorunda bırakan tipler çok bu ülkede. allah ıslah etsin.

    boşanmış aile çocukları sorunlu oluyor diyorlar. benim aile nispeten iyi boşandı, sonrasında bana hiç bir aşamada sorun çıkarmadılar, sorunsuz evlendim, allah razı olsun. ben de konuştuğu kişiye huzur veren dünya sakini bir insanım. sorunlarım var mı var, merhamet yorgunluğu, sosyalfobi vs ama beni de çevremi de öldüren şeyler değil. eşimin ailesi de boşanık, o da şeker gibi bir insan. evladım da sakin huzurlu bir evde büyüyor şükür.

    problemli olanlar ailesi insan gibi boşanmamış, bir sürü ailevi kriz yaşamış ve muhtemelen halen yaşamaya devam eden insanlar.

    çocuklar duymasın dizisi gibi mutfakta kavga ediyoruz, saf yavrularımız hiç farketmiyor lay lay diye bir şey yok. o çocuğun tüm dünyası sizsiniz, kaşınızın açısı değişince ruh halinizi anlıyorlar. birbirinden nefret eden, sürekli kavga eden iki ebeveyn ile yaşayacak ve sadece bir arada oldukları için mutlu olacak, öyle mi? çocuğunuzun ne kadar gerizekalı olduğunu sanıyorsunuz, sorması ayıp? benimkiler boşanma işini 10 sene geciktirdi kardeşim küçük diye. 10 sene kardeşim de ben de delirecektik, boşandıklarında bayram yaptık. hala derim hayatımda başıma gelen en iyi şeydi o boşanma.

    bu arada eşinizi sevmiyorsanız çocuğunuza eziyet etmeyin, insan olun insan. gerizekalı sen yaptın o çocuğu, sen. yanlış insanla yaptı isen o da senin aptallığın, çocuğun seçme şansı var mıydı? ona eziyet etmeden önce dön aynaya "sen eşini düzgün seçemeden çocuk yapan bir gerizekalısın" de, hafiflersin. ağır mı oldu? bu tiplere az bile. tabii ki herkes hata yapabilir ama o hatanın sonucunda çocuk olmuşsa paşa paşa hatanı kabullenip çocuğu rahat bırakacaksın. yaşanan hiçbir şey onun suçu değil. günahsız evlada anne veya babasının günahlarını yüklemeyin, akıllı olun.

    sonuç olarak, çocuk varsa boşanın ama edeple boşanın. evladınızın anne - babasına kötü söz etmeyin, kötülemeyin. hata gözüyle bakmayın, evlat olmuş yahu. birinin tüm varlığına hata demek ne ayıp. benim annem babamdan ne dayaklar yedi, ne eziyet çekti. "hiçbir şeyden pişman değilim çünkü siz oldunuz" der. babam için tek acı söz etmez. babam öyle değildi, o anneme demediğini bırakmadı, şimdi durdu ama başta beni çok doldurmuştu, anneme saygısızlık etmeme sebep olmuştu. bilin bakalım şimdi hangisi ile daha çok görüşüyorum? aralarında ne geçtiği beni ilgilendirmiyor. belki babam kızmakta haklıdır ama ben evladım, eşler arasında geçenler beni ilgilendirmiyor. kızmış, gereğini yapıp boşanmışsın zaten, onunla ilişkin bitmiş. bu kadın benim %50 genetiğimin geldiği insan, bana can veren insan. bana sevgin saygın varsa anneme saygısızlık etmezsin.

    edit : çok yazdım ama doluyum. ben bu milletin ergen kafasından, olaylı ilişki ve olaylı boşanmalarından tiksiniyorum. belki sözlük okuyan üç beş kişiyi birazcık eğitmek konusunda katkım olursa, çok büyük kazanç. size evladın hissettiği çaresizliği göstermeye çalışıyorum. kendi suçu günahı olmayan konularda suçlanmanın nasıl bir şey olduğunu. siz bir yanlış yaptınız, o ise bu yanlışın içine doğmuş. hayal edebiliyor musunuz bir yanlışın içine doğmak nasıl bir şey? o evde doğmak onun seçtiği bir şey değil, gidecek hiçbir yeri de yok. olsa keşke ama yok. akşam okuldan gelirken, eve döndüğü için mutlu olsun evladınız, huzurlu bir yuvası olsun, varsın ebeveynin teki orada olmasın.

  • barok müziğin gelişimi üzerindeki etkisi çok büyüktür. kilise, opera binası ve konser salonu için müzikte dönüşümlerin ilk ateşini kendisi yakmıştır. ama en önemli başarısı, yaylı çalgılar için yaptığı müzikteydi. yaylı çalgılara yeni stil ve teknik getirdi ve en önemli türlerinden biri olan konçertoyu adeta pekiştirdi. vivaldi'nin konçertoları çağdaşları için bir model haline geldi ve kısa sürede on sekizinci yüzyıl avrupa'sının en önemlilerinden biri haline geldi. dört mevsim de dahil olmak üzere udiscovermusic'in sunduğu 10 başyapıtı içeren vivaldi eserleri...

    the four seasons

    vivaldi'nin 1723'te bestelediği en iyi bilinen bu eseri, yılın mevsimlerini betimleyen dört keman konçertosundan oluşan bir settir. konçertolar, değişen mevsimlerin programatik tasvirleri ve teknik yenilikleri ile o dönemler bir ilke imza atmıştır.

    gloria

    vivaldi bu parçasını venedik'te kızlar için bir yetimhane olan ospedale della pieta'nın korosu ve orkestrası için besteledi. gloria'nın harika güneşli doğası, kendine özgü melodileri ve ritimleri ile vivaldi'nin tüm müziğinin karakteristiğidir ve evrensel bir çekiciliğe sahiptir.

    stabat mater

    vivaldi'nin genel stilinin aksine, 1727 tarihli stabat mater, metnin duygulu doğasına yakışır şekilde, nadir bir duygu derinliği ve güçlü bir melankoli duygusu verir.

    l'olimpiade

    1734 yılında bestelenen ve antik yunanistan'da geçen l'olimpiade, hem tanışmaları yasaklanan kadınlara aşık iki arkadaşın hikayesini anlatıyor hem de vivaldi'nin en iyi eserlerinden biridir.

    nulla in mundo pax sincera

    solo soprano ve yaylı çalgılar orkestrası için üç aryadan ve birbirine bağlanan resitatiflerden oluşan bir parçadır. vivaldi'nin en güzel solo motetlerinden biri olarak kabul edilir ve hareketli yapısıyla ünlüdür. 'bu dünyada acı olmadan gerçek barış yoktur' olarak tercüme edilebilir.

    l'estro armonico

    parça yaylı çalgılar için ilk kez 1711'de amsterdam'da yayınlanan 12 konçertodan oluşan bir settir. vivaldi'nin yaratıcı dehasını tam olarak ortaya koyan ilk çalışmasıdır ve telli çalgılar için hızlı-yavaş-hızlı hareket formülünü kuran ilk parçadır. konçerto çıkışının büyük bir kısmı.

    e-bemol majör keman konçertosu

    deniz fırtınası olarak da bilinen e-flat majördeki keman konçertosu, şiddetli dalgaları ve gürleyen gökyüzünü adeta insana en derinden hissettirir.

    trio sonata

    bu üçlü sonat, sevincin anlamlı, basit bir ifadesidir ve udun hem sınırlamaları hem de yeteneklerini ortaya döker.

    concerto for two trumpets

    vivaldi, iki trompet ve yaylı çalgılar orkestrası için hazırlanan bu parlak eserde, venedik'in müzikal diyalog sevgisini sergiler.

    nisi dominus

    vivaldi'nin solo ses ve yaylılar için ilk mezmur eseri onun devasa çıkışında genellikle gözden kaçan bir mücevher gibidir.

  • topla yapabildiklerini diğerleri yapamadığı için zaten gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan birisidir.

    adam sirkte değil, el clasicoda, şampiyonlar liginde, dünya kupasında yapıyordu o hareketleri. santiago bernabeuda ayakta alkışlanıyordu. hem hızlı hem golcü hem asistçi. komple bir futbolcuydu.

  • hacettepe tıp fakültesinden olan ve atatürk'ün cumhuriyeti muhafaza için görevlendirdiği kişiler olması gereken bu insanların yaptığını sözlükte teşhir etmek istedim. 'saygı gösterin' adı altında kendi kutsallarına laf ettirmeyen, edenleri linç eden bu kesimin ülkenin en önemli dokunulmazına bu şekilde dil uzatmasının cezalandırılması için lütfen sözlükteki arkadaşlar gerekini yapsın ve hukuk mücadelesini başlatsın.

    http://i.imgur.com/4ilzvox.jpg

  • patronum yeni araba aldı, hayırlı olsun çok güzel araba dedim, eğer iyi çalışır kendine hedefler koyar daha başarılı olursan seneye daha iyisini alırım dedi.

  • başlık: şu an üzerimdekilerin fiyatı 940 tl

    1. adidas adi specific ayakkabı- 165 tl
    french connection kot- 235 tl
    henleys gömlek- 110 tl
    ck boxer- 45 tl
    rayban gözlük- 385 tl

    2. yani üstünde bişi olmasa 5 para etmezsin.

  • merak etmeyin 10 seneye kadar türkler deveye binmiyor ya da biz arap değiliz diye anlatmanıza gerek kalmayacak.

    edit : ne demek istiyorsun diye mesajlar geliyor şaka gibi hahaha. 10 yıl sonra ülkedeki arap nüfusu ve arap kültürünün yayılma hızı göz önüne alınarak yapılmış ufak bir mümin latifesi sadece.

    edit 2: deve sever çaylak arkadaşlar tarafından saldırı altındayım. bakın arkadaşlar benim deveye binen arkadaşlarım da var. lütfen.