hesabın var mı? giriş yap

  • mete ( yaş beş).
    markette kasadan geçerken kasiyer kız mete ile konuşmaya çalışıyor.
    - adın ne senin?
    +.....
    - okula gidiyor musun?
    +.....
    - konuşmayı bilmiyor musun?
    +öğretmenim yabancılarla konuşma dedi. sen yabancısın.
    kız bir şaşırdı ama konuşmaya devam etmedi.işimiz bitti. kasiyer aldiklarimizi posetlememize yardim etti. teşekkür ettim ve mete araya girdi. bağırarak:
    + yardımların için teşekkürler yabancı. seni unutmayacağız..
    market iptal..

  • tamamen hurdacı, tamirci, motorcu çöplüğüne dönmüş bulunan discovery'nin through the wormhole ve bear grylls programları dışında national geographic karşısında fena ezildiği karşılaştırma. elbette korkusuz balıkçılar, akvaryum dünyası, cesar millan gibi gerzek programlar nat geo'da da var ama başta astronomi olmak üzere bilim ve vahşi yaşam belgeselleri discovery grubundakilerden çok daha kaliteli ve sürekli yenileri geliyor. discovery science sürekli eski belgeselleri yayınlıyor hatta.

    not: bu entry'yi yazarken fark ettim ki, ben reality show'lardan tiksiniyorum ve discovery fena halde reality show bataklığına gömüldüğü için kendisinden soğumuşum.

  • yanlış yaptığımız şeylerden sadece biri.

    bundan yıllar önce bir maç çıkışı, tümer metin ile denk gelmiştim bir otoparkta.
    akşam saati pek kimse yok ortalıkta. tümer, bir foto çekilelim felan, yanında yaklaşık on metre yürüdüm adam ne cavap verdi ne de döndü yüzüme baktı. açıkcası o maçı izlemeye gitmemin en büyük sebebi tümerdi.

    ben senin yanında o kadar rica minnet yürüyecem, hadi onu geç sen gol atınca sevinecem, sen sakatlanınca, üzülünce üzülecem, senin ekmek yediğin kapı için kendi ekmek kapımmış gibi dertlenecem, ama sen dönüp iki dakkanı ayırmayacan. tabiki de ayırmayabilirsin, bunu yapmak zorunda da değilsin ama insanda bir hayal kırıklığı oluşturuyor ister istemez. o kişi adına forman olsa daha giyer misin o formayı mesela?

    o zamandan bu yana ne bir futbolcu ne bir oyuncu, kim olursa olsun, tanımadığım muhabbetimin olmadığı hiç kimse ile, bırak sosyal medyadan güzellemeler yapmayı, ne bir fotoğraf çekinirim ne de dönüp iki kelime laf ederim, kafamı kaldırıp gülümsemem bile. gerek yok arkadaşlar gerek yok kimse sizden büyük değil kimse de sizden önemli değil.

    trabzon özelinde söylüyorum, siz fatih tekkeler, gökdenizler, yattaralar, kimler kimler oynadı bu takımda hepsi geldi geçti, ey sorloth sen kimsin ya...

  • böyle açıklamalara sinir oluyorum çünkü satır aralarında bu şekilde ölmüş veya yaralanmış herkesi suçlamış oluyorlar.

    siz beş hafta önce "korunmadığınız" için değil, aracınız sağlam olduğu için kurtuldunuz.

  • bunu söyleyen adam cumhurbaşkanı başdanışmanı.

    demokrasiyle yönetilen ülkelerde bunu söyleyeni yaka paça gözaltına alırlar. biz saltanatı oylayacağımız için bizlik bir durum yok pek.

    "istediğimiz sonuç çıkmazsa iç savaş çıkar" demekle, kim jong un'un tek aday olarak girdiği seçimde %100 oy alıp sevinmesi arasında hiçbir fark yok. baktığınız zaman ikisi de demokrasi.

  • ülkenin ekonomik durumu bu kadar kötü ve gelir adaletsizliği bu kadar yüksekken, bir devlet yöneticisi, sizin vergilerinizle israfın dibine vurarak bilmem kaçtane vip uçakla kıtalar arası seyahat edip, son model lüks makam araçlarıyla kilometrelercelik itibar konvoyu ile geziyor ve siz de bununla gururlanıyorsanız, ya satılmış bir partizansınız ya da sizde zerre beyin yok demektir!!!

    makarnacı “partizanlara”, kömürcü “cahillere”, mobil telefon bilirkişisi “telefoncu dayılara” ve havada çay pakedi kapmaya programlı “çay pakedi avcıları”na oy kullanma ehliyeti verilmesin!!! hükümet değişikliği olursa, derhal oy kullanma yasasının değişmesi gerekli!!! acilen!!!

  • 146 fenomeni vardı.
    çook girerdi çook.
    türkiye sanılanın aksine pahalı bir ülkedir.
    bu kuşak da bahtsız bir kuşaktır.

  • 1898'de tesla, küçük bir sallanan cihaz yaptığını ve bu cihazı ofisine yerleştirip çalıştırdığında, binayı ve etrafındaki her şeyi sarstığını iddia etti. yani başka bir deyişle, cihaz depremleri simüle edebiliyordu. tesla böyle bir şeyin meydana getirebileceği korkunç şeylerin farkına vardığı cihazı etkisiz hale getirmek için eline bir çekiç aldığını ve çalışanlarına, sarsıntı ile ilgili soru sorulduğu takdirde haberleri olmadığını söylemeleri yönünde talimat verdiğini söyledi. bazı teorisyenler, abd hükümetinin tesla'nın bu çalışmasını devam ettirdiğini düşünüyor.

    osilatör kaynak

    bugünler de yapmaya çalıştıkları şeyin yani deprem algısını insanların bilinç altlarına empoze edip normalleştirmeye çalışmaları bu buluşun ortaya çıkmasındaki andan itibaren en başlı sebep olarak sayılır.

    ki; bu süreçte bu sistemi kullanıyor olmaları da korkunç bir durum.

    (bkz: büyük istanbul depremi)

    tesla bunu fark etmiş olmalı ki, insanlar bu buluşu kötü amaçlı kullanabilir.

  • aile ve sosyal politikalar bakanı fatma şahin açıklaması.

    şuradan ve şuradan okunabilir.

    'şahin'in verdiği bilgiye göre 2007'de 775, 2008'de 474, 2009'da 197, 2010'da 101, 2011'de 106 ve 2012'de 24 çocuğun sokakta yaşadığı tespit edildi ve bu çocukların bakanlık hizmetlerinden yararlandırılması sağlandı.'

    'verilen bilgiye göre, 2012’de en çok çocuğun sokakta yaşadığı il istanbul oldu. istanbul’da 15, ankara’da 5, izmir ve samsun’da 2’şer çocuk sokakta yaşıyor.'

    çok güzel değil mi ya? ne güzel bir ülke haline geldik. çiçekler, böcekler falan. çekemeyenler çatlasın. hıh.

    god bless türkiye