ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
3 ocak 2018 sezen aksu yıldız tilbe buluşması
-
“2018 gerçekten güzel geçecek” galiba dedirten buluşmadır.
hayat kısa kuşlar uçuyor....
galatasaraylı futbolcuların kumar oynaması
-
yalnız sabri yok resimde, kesin 10 dolarlık fiş almış arkada sigara,yemek kovalıyor.
iran'daki 3 milyon mülteci türkiye'ye gelebilir
-
kapıkuleyi de açın amk cereyan yapsın. çok pis kokmaya başladı bu iş!
müslüm gürses
-
yil 1993. universiteyi yeni kazanmisim. bolumum ingilizce oldugu icin ingilizce yeterlilik sinavina girmem gerekiyor. sinav istanbul universitesi yabanci diller yuksekokulu'nda. yeri suleymaniye'de istanbul muftulugu'nun hemen yaninda.
sinav gunu geliyor, sinavin saat 09:00'da olmasi lazim. biz sinav yerine geliyoruz ama sinavin ogleden sonra 13:00'a ertelendigi soyleniyor. babaannemlerde kaliyorum, evleri erenkoy'de. anadolu yakasina gidip geri donmeye degmez. benim gibi birkac arkadasla o civarda vakit gecirmeye karar veriyoruz.
suleymaniye'den yuruyerek beyazit'a, ordan da kumkapi'ya iniyoruz. oradan sahil yolundan yuruyup, sirkeciye ve tekrar suleymaniye'ye gidecegiz. kumkapi'da bir gazionun onunde muslum gurses yazili neonlar var. birbirimize gosterip, bak muslum gurses burada sahneye cikiyormus derken yanimizda bir mercedes duruyor ve muslum gurses arabadan iniyor. o saatte gazinoda ne isi var bilmiyoruz ama saskinlikla birbirimize gosteriyoruz, bak muslum baba diye.
bizi gorunce el salliyor, yanimiza geliyor. selamlasmadan sonra orada ne yaptigimizi soruyor. anlatiyoruz, bizi gazinoya davet ediyor ve oradaki gorevlilerden birine genclere kahvalti getirin diyor. bizimle sohbet edip kahvalti yapiyor, sonra musaade isteyip sinava dogru yola cikiyoruz. bize basarilar diliyor.
huzur icinde yat muslum baba, cok mutevazi ve iyi kalpli bir insandin.
yolculuklarda mutlaka rastlanılan mola yeri objesi
interneti kapatıp yapılabilecek daha faydalı işler
-
çevrimdışıyken bilgisayarı kurcalamak.
lan internet bu kadar yaygin degilken bilgisayarin bilmemne dll'sinden system dosyalarina kadar her haltini bilirdik.
simdi isletim sistemi bile skimizde deil. browser var mi, var. yallah.
türkiye'nin en overrated şehri
-
oraya abartılan yazmak çok zor olmasa gerek
telefonunuzu kullanabilir miyim diye soran insan
-
bir gün soran kişi siz de olabilirsiniz.
kimi arayacağını sorup, konuşma kapsamı özel değilse, numarayı ben çeviririm x kişisi sizinle görüşmek istiyor dendikten sonra ses hoparlöre verilerek irtibata geçmesi sağlanabilir. yardımcı olmak bu kadar zor olmamalı. gerçekten ihtiyacı olabilir zira.
özel bir konuşma ise maalesef geri çeviririm. telefon mahremdir herkese verilmez.
rte'nin fenerbahçe taraftarını tehdit etmesi
-
galatasaraylıyım ama, bu konuda taraftarlık ve fanatiklik yapamam. bu bir (bkz: memleket meselesi)dir. fenerli kardeşlerimin yanındayım.
#her şey çok güzel olacak.
2 yıl bekleyelim 5g'ye geçelim
-
konuşmanın sonuna doğru "elimizde zaten 2g ve 3g var, bunları toplayıp ne yapacağız? 5g yapacağız" gibi bir cümle gelmesinden korktum, gelmedi şükür.
bir bilgisayar oyununda yapılmış en zalimce şey
-
en iyi arkadaşıma yaptım böyle bir zalimliği. sene 2012. yeni telefon almıştı. bir satranç oyunu indirmiş, eşiyle dostuyla satranç oynuyor. iyi de oynuyor pezevenk. bana da ısrar etmeye başladı. benim de hiç o taraklarda bezim yok. sadece kurallarını biliyorum. tepinmesiz oyun sevmem ben. neyse, uzun ısrarlar sonunda bir maçı kabul ettim.
oyuna başlamadan önce bilgisayara satranç programı kurdum. zorluk ayarını da kökledim. telefondan da açtım satranç uygulamasını, arkadaşımın davetini bekliyorum.
davet geldi, kabul ettim ve oynamaya başladık. önümde pc, elimde telefon, adamın yaptığı hamlenin aynısını bilgisayara karşı yapıyorum. en üst zorluk düzeyindeki bilgisayar mükemmel hamlelerle karşılık veriyor. bilgisayarın hamlesini arkadaşıma karşı oynuyorum. adam 10 dakika bekleyip ıkına sıkına hamle yapıyor, ben 2 saniyede karşılık veriyorum. ilk maçı 10 hamlede falan kazanmış olabilirim.
mesaj attı, rövanş yapalım mı diye. kazanacağından o kadar emin ki "rövanş" diyor. tamam dedim, yapalım. ikinci maçı kazanmam 10 hamle bile sürmemiştir. telefonla aradı. heyecanlı heyecanlı soruyor, kursa mı gidiyorsun, doğal yetenek mi bu diye. ben de satranç sevmiyorum ki kursuna gideyim falan diyorum.
7 yıl geçti, adam bir daha oynayalım demedi.
sınava hayvan gibi çalıştım
-
+baba ygs birincisi olmuşum.
- bunun sohbeti de hiç çekilmiyor yavv..