ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
star tv'de 1994'e girerken çıkan üstsüz kadın
-
üşüyoruz cem uzan reyis
ivan drago'nun rocky'ye kaybetmesinin nedenleri
-
rakibini küçümsemesidir. mesela bir iett işçisi deyip geçmeyeceksin. hayatını, gençliğini, hayallerini skip atabilir icabında.
rum eğitim bakanlığından atatürk genelgesi
-
atamın sadece içimizdeki yobazlarla bölücüleri değil yunan faşistleri de hala inim inim inlettiğini gösteren haber
bu yobazların “keşke yunan kazansaydı” cümlesinin neden söylediği şimdi daha iyi anlaşılıyor.
bu tarz benim
-
dünkü bölümünde şöyle bir sahnenin yaşandığı program:
ivana ezgi'ye tarzsın/diılsın demeden önce nur yerlitaş'a döner;
ivana: bu kokusu ne?
nur yerlitaş: ne kokusu be manyak mı ne bu da aaa!
ivana: bu ne koku ya? yıldız kokuuuu!
ivana yıldız'ı böyle esprili vermek istedi de nurella ne zannedip panik oldu onu anlamadık.*
dış görünüşün her şey olduğu gerçeği
-
netflix'de 100 humans adında deneysel bir belgesel var, orada izledim. yüz kişiyi ellişerli olarak iki gruba ayırıyorlar. iki gruba da aynı olay anlatılıyor ve biz de işte tepkileri izliyoruz. anlatılan olay şu: bir anne küçük yaştaki çocuğunu arabanın içinde birkaç saat yalnız bırakarak gidiyor, çocuk da bu sürede havasız kalarak can veriyor.
ilk gruba bu hikaye anlatılırken ekranda tipsiz, aşırı bakımsız, suratından iğrençlik akan, uyuşturucu bağımlısı stayla bir kadın fotoğrafı görüyoruz. kamera elli kişiye döndüğünde, hepsinin suratında da aynı nefret dolu ifadeler görülüyor ve "sizce ne ceza verilmeli" diye sorulduğunda, 30-40 yıl mahkum olmalı nidaları havada uçuşuyor, hatta bu canavar kadının ömür boyu hapse tıkılması hatta ve hatta idam edilmesi gerek diyenler bile oluyor.
sıra geliyor diğer elli kişilik gruba. hikaye aynı, ortada ihmalkarlıktan hayatını kaybeden küçük bir çocuk var fakat bu sefer ekranda aşırı güzel, adeta melek gibi bir annenin fotoğrafını görüyoruz. insanların ceza olarak bırakın idam ya da hapis istemini, "bu masum kadın zaten çocuğunu kaybettiği için yeterince acı çekmiş olmalı, o yüzden ceza verilmesin hatta travmasını atlatması için psikolojik destek verilmeli" diyenler bile oluyor.
şuç aynı oysa ki ama işte dış görünüşün insanlar üzerinde yarattığı etki, adeta dipsiz bir uçurum gibi.
malesef ben de dış görünüşün her şey olduğunu düşünenlerdenim. dışınız güzelse eğer, insanlar için içinizin çok da bir önemi kalmıyor. dış görünüş yönünden şanslı olan insanların hatalarına kolayca tolerans gösteriliyor ya da onlara pozitif anlamda önyargı yapılıyor. hatta karşıdan karşıya geçerken arabalar bile durup yol veriyor eğer yeterince güzelseniz. değilseniz de yukarıdaki örnekteki gibi yaşamanızın bile bir kıymeti yok diğer insanların gözünde...
debe editi: çok da uzun yazdım bi' kişi bile okumaz derken bak şimdi.. sabah sabah mutlu oldum valla. teşekkür ediyorum herkese :)
fight club abartılmış balon bir filmdir
-
fight club kitaptır, filmi çekilmiştir.
cicişlerin gelir kaynakları
-
(bkz: pipişler)
sabrina gonzalez pasterski
-
geleceğin einstein' ı olarak adlandırılan 22 yaşında bir dahidir.
kişisel çalışmalarını yayınladığı birde internet sitesi vardır.
emrah serbes
-
büyük ihtimal olayın şokundan falan değil alkollü olduğunu gizlemek için arkadaşına sen şimdi üstlen sonra ben itiraf ederim böylece daha az ceza alırım demiştir.
nutuk atmaya, yazı yazmaya gelince hep adaletten, haktan bahset ama bir olayla hayat sana her söylediğini yedirsin.
adaletli ekşi sözlük yazarları muhtemelen rüzgar çetin hakkında yazdıkları her şeyi kendisi için de yazacaklardır. sözlük yazarlarının vicdanına güvenim tam.
half-life 3
-
12 entry görünce mouse'a levyeyle tıkladım vicdansızlar!
(bkz: hepinize bastım eksiyi)
debe editi: dünya barışı, sevgi, esenlik, sokak hayvanlarına yardım falan değil, half-life 3ü istiyoruz artık!
çomar yüzünden işinden kovulan a 101 kasiyeri
-
şimdi işçi sınıfı toplansa ve dese ki, "bize böyle davranan bir firmada çalışmama kararı alıyoruz" ama söz konusu sınıf gücünün farkında değil ki, demez.
edit:
dayının torunları, mesaj kutumu yeşilin elli tonuna çevirdi. yok o çıksa başkası yarın işe başlarmış, bilmem ne. yahu biz ne diyoruz acaba. "bir olsalar, ortak karar alsalar" ahh ah...