ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aşık mahzuni şerif
-
köyünde pehlivandiye anılan dedem ile bir de anısı olan aşık.
dedem, 76–80 yıllarında almanya’ da çöpçülük yapmıştı. mahzuni’ de o sıralar
almanya’ ya gelmiş gurbetçilere, yurttaşlara konser vermeye gelmiş. mahzuni konserini verir beş kuruş da para almazmış. konser biter mahzuni’yi herkes evine davet eder fakat gitmezmiş mahzuni baba kimseyi rahatsız etmemek için. ama mahzuni aşkı bu, kalabalık dağılmaz. en sonunda baba bir gurbetçinin evine gitmeyi kabul eder ancak yatıya kalmamak şartıyla. akşam olmuş karanlık iyice çökmüş. mahzuni zar zor müsaade ister ev sahibinden. cebinde sadece yol parasıyla tren istasyonunun yolunu tutar. dedem de istasyonda çöpçülük yapmaktadır. mahzuni’nin almanya ya geleceğinden haberi yoktur, tren garında mahzuni elinde sazı bankın üzerine yatmış ellerini dizlerinin arasına almış sazını da başucuna koymuş trenin gelmesini beklemektedir. o sırada dedem bunu görür süpürgenin sapıyla mahzuni yi dürtükler. sazı görünce türk olduğunu anlar tabi,
—ne yatıyorsun otel mi burası? der
mahzuni doğrulur hiçbir şey söyleyemez yere bakar
dedem;
—eline de almış sazı kalk başka yere yat, ipini koparan almanya ya işçi olmaya geliyor der.
mahzuni;
—babacım bana işçi olmayı layık görmedi hak der, konsere geldim, ozanım der.
dedem daha da sinirlenir ,
—şimdi de başımıza mahzuni kesildi diye bağırır.
mahzuni bu hiçbir şey demez
ayağı kalkıp başka yere gidecekken
dedem yüzüne bi bakar ki oda kim? koskoca mahzuni! dizlerinin bağı çözülür oracıkta ağlamaya başlar(dedem o zaman kadar hiç böyle ağlamadığını söylüyor)
hemen yapışmış ayağına diz çökmüş “gitme baba” demiş sadece, ağlamaktan başka bir şey diyememiş. mahzuni kaldırmış dedemi o zamanlar aynı yaşlarda olan dedem hemen eline sarılmış öpmek için. öptürmemiş mahzuni “eli öpülecekler sizlersiniz” demiş.
o gece mahzuni dedemde kalmış, bırakmamış dedem “gidersen peşinden atlar bende gelirim” demiş “işimi bırakır daha dönmem almanya ya” o gece sabaha kadar hiç uyumamışlar mahzuni gece sabaha kadar çalıp söylemiş dedem evde 3 boş kasete sadece türkülerini kayıt edebilmiş
yine de yetmemiş. dedem mahzun inin cebinde sadece yol parası olduğunu söylüyor.
şimdi ikiside hakk’ a yürüdü. ne edem dünya bu.
koskoca imparatorluğun ismini osman koyan zihniyet
-
(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
yazarların paraları yetmediği için alamadığı şey
kokain değildi pudra şekeriydi
-
lüks araçta kokain kullandığına ilişkin görüntüler ortaya çıkan eski akp genel merkez personeli kürşat ayvatoğlu, "kokain değil, şaka amaçlı pudra şekeri çektik" dedi, adli kontrolle serbest bırakıldı.
edit: ulan 82 milyon gördü adam hala utanmadan yalan söylüyor
edit-2: yıllarca o kadar dirsek çürüttük, bu adamın şimdiki servetini ömrümüz boyunca çalışsak kazanamayız, aksini düşünen var mı
https://ankaragazetecisi.com/…di-serbest-birakildi/
mısır'da yapılan balkona sıfır köprü
-
mısır piramitlerini yapan ataları görse herhalde yüzlerine tükürür dediğim durumdur.
demba ba
-
yatsı namazlarını sahada kılan adam.
güneydoğu anadolu'nun covid başarısı
-
nüfus yoğunluğu az bu en büyük etken, sürü bağışıklığı gelişmiş olma ihtimali yüksek bu şartlarda. ayrıca insanların dışarıda kalma süreleri ve kalabalık ortamlarda bulunmak zorunda olma süresi daha kısadır. dünyanın en kalabalık ve en uzun şehir içi ulaşım hatlarından birine sahip şehirler ile kıyaslamak da ne bileyim yani.. elma armut gibi.. nispeten büyük şehirlerden bile sadece bir kaç istisna var, düşük olan. bu saçma tespitle neyin güzellemesi yapılmaya çalışılıyor anlamadım, bu tarz salgınlar en çok büyük şehirleri kalabalıkları sever, neyin kafasındasınız bunları yazdığıma bile inanamıyorum.
süleyman ilker portakalkökü
-
soyadı hobbit gibi.
thy hayal edince reklamı
-
ığdır havaalanı ve thy'nin ülkenin her yere uçmasıyla alakalı bir reklam olmasına rağmen çekimleri antalya korkuteli ilçesi'nin imecik köyü'nde ve antalya havaalanı'nda yapılan reklamdır. reklamda süper oynayan çocuklarla yapılan bir söyleşi de şöyledir.
söyleşinin sonunda çocuklardan nihat'ın babası olan ali büyüksolak ise bir sürü probleme de uyarlanabilecek bir sorunu dile getiriyor:
"köyümüz, reklam filmi sayesinde daha çok ilgi çekti. bu film köy için çok güzel oldu. en büyük sorunumuz su. içme suyumuz 18 kilometre ileriden geliyor, sağlığa da uygun olmadığını söylediler. biz burada havaalanı istemiyoruz, su olmadığı zaman hayat bitmiş demektir, su istiyoruz."
al bu son cümleyi her yere koy:
"biz istanbul'da mega proje istemiyoruz, insanca seyahat edebileceğimiz toplu taşıma sistemi istiyoruz, park istiyoruz yeşil alan istiyoruz."
"biz hasankeyf'te hes istemiyoruz, tarihin şimdiye kadar olduğu gibi yaşamasını istiyoruz."
"biz sinop'ta nükleer santral istemiyoruz, tabiatın korunmasını istiyoruz."
"biz uludağ'a yapılacak teleferiğin milli parktaki asırlık ormanları tahrip etmesini istemiyoruz."
"biz istanbul'a daha fazla yatırım istemiyoruz, ülkenin her yerinin asgari düzeyde eşitleneceği kadar kalkındırılmasını istiyoruz."
alman fayans ustasının iş disiplini
-
ayarlardan hızı 2 katına çıkarıp 12 falan dakikada izleyebilirsiniz. ekşi sözlük boş geçen zamanı kurtarma ekibi iyi hafta sonları diler.
kadına daha az miras verilmesi daha adil
-
2015 yılında söylenmiş utanç dolu ifade.
söyleyene de bir mesajım var:
o paraları sizden çatır çatır geri alırız sümeyye, ama kalan 3 - 5 de sen böyle düşündükçe burak ve bilal'e gidecek, tehlikenin farkında mısın?