hesabın var mı? giriş yap

  • yurtdışındaki hayatın çok daha az stresli ve sakin oluşu. özellikle istanbul koşturmacasının insanı çok yıprattığının farkedilmesi.

  • oturuyorum bir barda iki tane arkadaşımla, içiyoruz. hepimizin canı birbirinden sıkkın. garson geldi ve maytap bıraktı masalara. müzik durduğunda yakar mısınız dedi, olur dedik. doğum günü kutlaması falan zannettim. durdu müzik, yaktık maytapları. bir çocuk çıktı sahneye aldı mikrofonu, kız arkadaşını çağırdı yanına, diz çökerek çıkardı yüzüğü ve "hayatımın kadını benimle evlenir misin" dedi. mutluluktan ağladı kız tabii, sarıldılar ve evet dedi. müzik başladı ve şu an dans ediyorlar.

    ben ne mi yapıyorum? maytap tutuyorum tabii ki ne yapacağım.

  • blutv’ye içerik yapmaktan artan kalan zamanlarında lütfedip tamamlamışlar nihayet. kusura bakmayın yorduk sizi de krallar.

  • "kâfirle dostluk etmek ya da herhangi bir şekilde iletişim kurmak... islâmiyette hiçbir şekil ve koşulda yeri olmayan vaziyet."

    ulan hıyar, ateistlerin okuyacağı yerde yazma o zaman. ne iletişim kuruyorsun?

  • ateizmi çökerteceğim derken yanlışlıkla allahı alet ile gözlemlenebilir bir şeymiş gibi göstermişler.
    aptallık böyle bir şey herhalde.
    bunlara kalsa kızılötesi ışınlar, radyo frekansları falan hep allah.
    işte bunlar hep allah.

  • kameraya ceken ve ardindan da motorcuyu savunan adama helal olsun. gunumuzde sadece polise karsi birini/birseyi savunmak bile basli basina yigitlik ve cesaret gostergesidir

  • 18. yüzyılın sonlarında endüstri devrimi’nin ortaya çıkardığı yeni dünya düzenine yön veren, üretim miktarını artırma yarışı, fabrikaların haftada 7 gün, günde 24 saat yani hiç durmadan çalışmasına neden oldu.

    endüstri devrimi öncesinde tarım alanında çalışan işçilerin birçoğu kente göç ederek fabrikalarda çalışmaya başladı. mesai kavramı da işte o zaman ortaya çıktı. tarımda güneşin gökyüzündeki konumuna göre belirlenen çalışma saatlerinin yerini, sıkı sıkıya uyulan vardiya sistemli mesai saati aldı. üstelik mesai süresi 10 ila 16 saat arasında değişmekteydi.

    ortaya çıkan yeni işçi sınıfının ağır çalışma şartlarının sürdürülebilir olmadığı çok geçmeden anlaşıldı. ütopyacı sosyalist görüşleri ile büyük etki uyandıran robert owen, günde 8 saatten uzun çalışmayı protesto eden bir kampanya başlattı. “sekiz saat çalışma, sekiz saat eğlenme ve 8 saat dinlenme!” sloganı etkili oldu. kısa bir süre sonra ford motor mesai saatlerini değiştirdi, yeni çalışma süresi standardını 8 saat olarak belirledi.

    1914 yılında ford motor tarafından uygulanmaya başlanan 8 saatlik mesai süresi, sanılanın aksine üretim yarışında ford motor’u öne geçirdi. koşulların iyileştirilmesi işçilerin verimliliğini artırmış, daha kısa sürede daha çok iş yapar hale gelmelerini sağlamış, hal böyle olunca şirketin karlılığı da artmıştı. her daim olduğu gibi başarılı sonuçlara sebep olan bu yenilik de kısa sürede birçok takipçi buldu. sekiz saatlik mesai süresi böylece yeni standart olarak belirlendi.

    yani sonuç olarak; mesai saatinin 8 saat olarak belirlenmesinin ardında; fabrikaların verimliliği gözetilerek oluşturulmuş, iki yüzyıllık tarihi olan bir çıkar olgusu vardır.

  • evimize hem pratik hem de çekiş gücü yüksek bir süpürge almak istiyorduk. şarjlı süpürgeler dikkatimizi çekti. philips speedpro max isimli ürün hoşumuza gitmişti. çok iyi yorumları vardı, herkes memnundu. bugün yorumlara bakarken hepsiburada.com, media markt ve teknosa sitelerinde çoğu yorumun aynı olduğunu gördüm.

    örnek olarak:
    örnek 1

    örnek 2

    örnek 3

    örnek 4

    ve daha diğerleri. sitelere girip bakabilirsiniz.

    insanlar bu yorumlara güvenip alacakları şeyleri satın alıyor ve siz sahte yorum yapılmasına izin vererek insanları kandırıyorsunuz. türkiye'de işini ahlaklı, düzgün yapan kaç firma var ki siz yapacaksınız. yazık, sizden bir çöp bile alınmaz.

    edit: yorumlara bakılıp ürün mü alınır ya gerizekalılar diyen çok zeki sevgili yazarlar: sen ben almıyor olabiliriz ama insanlar yorumlara bakıp ürün alabiliyor ve aldanabiliyorlar. burda bir yanlış var, burada kandırmaca var diyeceğinize hala dalga geçmeye çalışıyorsunuz.

    edit 2: bütün firmalar bunu yapıyor gibi şeyler yazan arkadaşları görüyorum. lütfen bunu normalleştirmeyin. bu tüketiciyi kandırmaya yönelik ciddi bir konu. philips sadece bir örnek, gerçektende bunu yapan bir çok firma var. burada daha vahim olan hepsiburada, teknosa ve media markt gibi internet üzerinde satış yapan sitelerin sahte yorum gibi tüketiciyi yanıltıcı şeylere izin vermesi.

    edit 3: hepsiburada yorumları kaldırmış. 35 yorum vardı 24 yorum kalmış.

  • asktir!

    la ortam dinlemesi bu..
    olm nereleri dinlediniz lan?

    not: "bu kayıtların içeriğini konuşmak yasak" diye şu an beynimi skiyorlar.

    kayıtlardan ayrı olarak şunu söylemek istiyorum:
    ben, bu ülkede her rezilliği gördüğümüzü sanıyordum.
    görmemişiz.
    daha gözümüz açılmamış bile.
    ışık sandığımız şey göz kapaklarımıza bakarken gördüğümüz iluzyonlarmış meğer..

    korkuyorum lan sözlük..
    valla korkuyorum.

    serin sulardan gelen edit: ekşi sözlük'teki harika bir özelliğin farkında mısınız? bulunduğunuz başlıktayken, ekranın üst tarafında bulunan "başlıkta ara" kısmında, "linkler"i seçin..
    hakkatten ne kız fotoları çıkıyo anlatamam..
    karı kız fotoğrafları için diyorum..
    valla..

  • evde makarna yapılır. bol salçalı.
    eh yoğurt yok.

    anne lavabo altındaki boşluktan coca cola 1 litrelik şişelerini aldırır bakkala gönderir. şişeleri satar yoğurt alırsınız.

    bir tencere makarna ve yanında yoğurt ile doyarsınız. babanız akşam "aaa eve para bırakmamış mıyım" der. (o da biliyordur bırakmadığını) maaşı ilk aldığı gün eve saralle gelir ve 2-3 gün olmadan su bardağı sayınız bir adet artar.

    edit: imla.