hesabın var mı? giriş yap

  • bilindiği üzere bu internet ünlüsü kadın tekrardan ekşi sözlüğe konuk olacak.arkadaşım yarın tıp bayramı o kadar başarılı doktorlarımız var.bir tanesi çıksaydı daha kaliteli olmaz mıydı?
    lütfen bu kadının başlığını hortlatmayın.
    kampanyaya destek bekliyorum ve olacağına inanıyorum.
    tanım:ünlümsüye karşı açılmış bir başlık.
    edit: düzeltme

  • 70'lik tekila 90 tl, iki paket marlboro 25 tl dediğimizde zaten 115 tl yapıyor. gerisi de bedavaya geliyor.

    bu araştırmalara zaten hiç gerek yok. ben size bir kaç rakam vereyim, zihniniz berraklaşsın.

    60 milyonluk fransa'da bankada 1 milyon'dan fazla parası olan kişi sayısı 2.5 milyon, 85 milyonluk türkiye'de 100 bin. fransa'da her 25 kişiden bir tanesinin bankada bol sıfırlı hesabı varken, türkiye'de 800 kişiden birinde var.

    80 milyonluk almanya'da senede 3 milyon sıfır otomobil satılırken, 85 milyonluk türkiye'de 750 bin sıfır otomobil satılıyor.

    ingiltere'de kişi başı senelik 100 lt süt tüketilirken, türkiye'de bu rakam 25 lt. türkiye'nin çocuk ve genç nüfusunun bu ülkeden çok daha fazla göz önüne alındığında, rakamsal olarak 4 kat olan fark örneğin 15 yaş altı ile sınırlanan bir araştırmada 6-7 kata çıkar.

    isviçre'de kişi başı senelik 12 kg çikolata tüketilirken, türkiye'de bu rakam 2 kg civarında.

    bunlar alım gücüne bağlı ürün grupları, pahalı ürünler. burada avrupa ülkeleri bizim en az 3-4 katımızla 50-100 katımıza kadar alım gücüne sahip. tüketimleri de buna paralel olarak kat kat fazla.

    alım gücünün fazla olmasını gerektirmeyen şeyler de var, mesela ekmek.

    türkiye'de kişi başı ekmek tüketimi senelik 140 kg iken, finlandiya'da bu rakam 51 kg. bizim üçte birimiz kadar ekmek yiyorlar. beyinleri de hamura dönmüyor bu sayede herhalde.

    boşverin market fiyatlarını, tüketime bakın anlarsınız. türkiye'de kişi başı elektrik tüketimi, avrupa'nın üçte biri kadar. bu neyi gösterir, avrupa'da alım gücü en az 3 kat fazla, yani avrupa'da elektrik fiyatı türkiye'dekinin üçte biri kadar demek ki.

    almanya'da bizim 4 katımız kadar sıfır otomobil satılıyor, demek ki araçlar bizim dörtte birimiz fiyatına onların maaşlarına göre.

  • seo'cu dallamalar yüzünden maalesef artık google'da bir şey arayıp bulmak imkansız hale geldi. bir şey arıyorsun ilk 3 sayfa birbirinin kopyası aynı sayfa ve yazılar.

    "x kişisi kimdir? x kişisi nerede doğdu? x kişisi hakkında bir çok kişi bu soruyu soruyor. detaylar haberin devamında."

    size ben boydan gireyim.

  • asabi coğrafya öğretmeni en arka sırada uyuyan kemal'in yanındaki arkadaşına seslenir.

    -yanındaki saygısıza söyle de kalksın, ders işliyoruz burada.
    +kime hocam?
    -yanındaki diyorum, kemal değil mi o?
    +kemal değil hocam, benim paltom.
    -kes sesini bana cevap verme!!!

  • bizlere çok ama güzel öğütte bulunan bir kitap:
    "dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. sonuna kadar git be insan, avara et ve korkma! tanrı baş şeytandan çok, yarım şeytandan iğrenir."
    can yayınları 12. baskı sayfa: 261

  • uzun araştırmalar sonucunda 1 ay önce edindiğim teknoloji.

    öncelikle şunun bilinmesi gerekli. oled ve led (qled, nano cell, uhd vb) teknolojileri çalışma sistemi olarak birbirinden çok farklı. led sabit bir ışık kaynağından tüm görüntüyü aktarırken, oled de herbir piksel için tek kaynak kullanıyor. bu ne demek; led tv lerde 3 ana renk karıştırılarak ortaya siyah-beyaz vb renkler ortaya çıkarılırken, oled de her renk o piksel için kendi ışık kaynağından yayınlanıyor. buda gerçeğe en yakın renkleri görmemizi sağlıyor.

    oled mi iyidir led mi ?

    led teknolojisinde ana ışık kaynağına bir ömür biçilir (10.000 saat kabul edelim) bu süre zarfında büyük oranda kötüleşme beklenmez. kaynak sabit olduğu için ekranda bölgesel hatalarla karşılaşma riskiniz düşüktür. renkler çok daha canlı/ışıklı olarak lanse edilir. fakat özellikle gerçek siyah ve gerçek beyazda fark edilecek şekilde istenenden uzak bir görüntü aktarılır. sürekli aynı kanalları izleyen, genellikle tv'yi gün ışığında kullanan ve aşırı düzeyde film-dizi izlemeyen birisiyseniz bence tercih etmeniz gereken tv çeşidi budur.

    oled dediğimizde akan sular benim için duruyor. neden mi ? yukarıda da basitçe bahsettiğim şekilde her bir piksel için ayrı bir ışık kaynağı olduğunu düşünün. bölgesel olarak karanlık sahneleri gözünüzde canlandırın. hah işte oled dediğimiz bu menet o bölgedeki ışık kaynağını kapatıp, gerçek siyahla sizi buluştururken, hemen yanında bulunan kırmızı rengi direk kırmızı ışık olarak, 3 ana ışığı karıştırmadan real kırmızıyı aktarır. bu durumda görülebilecek en gerçek ve tatmin edici görüntü ortaya çıkar. kötü yanına gelecek olursak eğer, bu pikseller sürekli aynı ışığı verdiğinde zaman içerisinde deforme olabilir (bkz: pixel burning) bu durumda o bölgede siyah bir alan oluşabilir. buda seyir zevkinin içine edip, yüksek ücretler ödeyen bu tv sahiplerinin canını sıkacaktır. ayrıca oled ler normal led'lere göre daha az parlak olduğu için özellikle gündüz daha çok tv izleyenler için şikayet konusu olabilir. bu noktada daha çok akşam tv kullanan ve film-dizi tercihi yüksek olan kişiler için oled'in daha uygun olacağını söyleyebilirim.

    oled'de lg mi sony mi philips mi ?

    philips'i hiç potaya sokmadığım için detay araştırmadım fakat kullanan bir arkadaşımdan incelediğim kadarıyla arayüzün yavaş olduğunu söyleyebilirim.

    lg konusunda küçük bir eksper oldum denebilir. uzun zamandır bu işle uğraşan markaların başında gelmektedir. oled yıllık satışında lider marka lg'dir ve her sene b,c,g serisi olarak 3 ana modelde piyasada dominantlığını sürdürmektedir. mevcut b serileri c serilerine göre daha az parlaktır ve işlemcisi bir önceki nesildir. buda b serisini daha ucuz kılmaktadır. g serisi ise c serisi ile aynı özelliklere sahip olup tv komplesi aynı kalınlıkta devam eder ve özellikle tv'yi duvara asacak kullanıcılar için üretilmektedir. ayrıca hoparlör çıkışı b ve c serisinde 40w iken g serisinde 60w'dir. en çok tercih edileni c serisi olarak düşünebilirsiniz.

    sonyyyy sony. yıllardır hayranlık duyduğum markalardandır. tasarım olarak her zaman benim için 1 adım önde olsa da oled panellerini lg'den temin eder. sony burda yazılım ve ses sisteminde farkını ortaya koymaktadır. kullanıcı bildirimlerine göre sony tv'lerde oluşan piksel yanığı %oranı lg tv'lere göre daha düşüktür. bunun yazılımla doğrudan ilgili olduğunu söyleyebiliriz. ayrıca sony harici hoparlör olarak ana ekranın kendisini kullanmaktadır. bildiğiniz gibi ses kaynakları titreşim frekansı ile duyduğumuz sesleri ortaya çıkarır. sony'deki abiler ana ekran üzerinde bu ses mühendisliğini yaparak ekranı hoparlör olarak kullanmışlar. bu sayede ekranda dönen aksiyon sahnelerinde tam olarak olması gereken bölgeden gerekli sesin oluşmasını sağlamışlar. paranız varsa tercih edilir bir marka fekaaaat lg tv'ler 3 ana kaliteden oluşuyor diyelim, b nin fiyatına sony bulunmaz. c nin fiyatına sony'nin en alt modelini alabilirsiniz olarak fiyat skalası devam eder. tamamen tercih ve bütçe meselesidir.

  • --- spoiler ---

    "ne mal bıraksın, ne mülk bıraksın, hepsini değeri varken, hepsini satsın gitsin"

    --- spoiler ---

    kime satalım hocam? ölmesini istediğimiz birisine mi?