ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karoşi
-
karoşinin bilinen ilk kurbanı 29 yaşında evli, erkek bir işçidir. 1969 yılında japonya'nın en büyük gazete şirketinde kargo departmanında (shipping) çalışan bu işçinin felç geçirmesi ve de akabinde ölümünün dava edilmesi ile karoşi gündem olmaya başlamıştır. japon hükümeti bu konuyu, 1987'den öncesine kadar araştırmak istememiş, ancak kamuoyu baskıları neticesinde bu tarihten itibaren konuyu araştırmaya, konu hakkında veri toplamaya başlamıştır.
karoşi sığ bir şekilde işkolikle açıklanabilecek bir olgu olmayıp,
1-işyerinde aşırı çalışma saatleri: sadece mesai yapmak değil, tatillerde de çalışma baskısı neoliberalizm, küreselleşme, rekabet baskısı, maliyetleri düşürme arzusu, vb. unsurlar ile az işçi ile çok mesai baskısı yaratılması
2-önceden belirlenen işletme hedeflerine ulaşma arzusunun yarattığı baskı ve stres
3-yönetim kadrosundan aşağıya doğru mobbing uygulanması gibi durumlarla içkindir.
görsel
kaynaklar:
karoshi-death from overwork: occupational health consequences of the japanese production management, sixth draft for ınternational journal of health services, february 4, 1997, nishiyama and johnson
sosyal bilimlerde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, 2019, palaz
ayrıca (bkz: karojisatsu)
amerika'da afedersin hostessiz uçaklara da bindik
-
recep tayyip erdoğan'ın bugünkü konuşmasından bir kesit. şimdi oradaki 'afedersin'in görevi nedir, 'amerika'nın ayıp bir kelime olmasından mı, yoksa 'hostes' kelimesinin abdest bozmasından mı, tartışmaya açık.
dar omuzlu erkekler
-
geçilen dalgalardan sözlükte nerdeyse hiç olmadığını anladığım erkek gurubu ha tabi sözlükte 1.75 in altında kız 1.90 nın altında erkekte yok kelde yok kıllı göbekli erkek te yok kara kaşlı kara gözlü zaten hiç yok vay anasını hitler yıllarını boşuna harcamış ari ırk sözlükte yaşıyor
32 çocuk yapıp kaymakamlıktan yardım bekleyen adam
mersin'de görüldüğü söylenen 4 metrelik yılan
-
başlıca besin kaynağı tantunidir
aracınızı çeker misiniz yaya kaldırımındasınız
-
belediyenin yapamadığı işi, dayak yemeyi göze alarak yapan vatandaşımızın isyan cümlesi.
benim yerel seçimlerde istanbul büyükşehir belediye başkanı adayım, bu vatandaştır.
ayşen gruda'nın abartılmış bir oyuncu olması
-
cocukken iyi futbolcu dendiginde sadece gol sayilarina bakardik , sonra anladik ki futbol bir takim oyunu ve herkes cok onemli.
(bkz: dusuk iq gostergesi basliklar)
cok sonrasi icin edit : başlık başa kalmış
eski sevgilinin annesi
-
x teyze diye hitap etsem de, içimden anne dediğim insandı kendisi.
yıllarca bana ablalık, annelik, arkadaşlık etmiş insandı. nasıl olur lan? deme, oluyor, öyle muhterem bi insandı, vardır bi sürü örneği... hiç aklıma gelmezdi şimdi, şu platformda kendisiyle ilgili yazı yazacağım. oğlu evlense, çoluk çombalağa da karışsa, yaklaşık 5 6 yıldır görmesem de o benim her zaman ''canım' olarak kalıcak. eminim ki, ben de o'nda öyleyim.
hastalandığımda başucumda bekleyip beni iyileştirmesini hiç unutur muyum. o muhtemelen unuttum sanır.
oğluyla her kavgamızda benim yanımda olmalarını unuttum sanır, unutur muyum?
tanıştırdığı her insana beni ''kızım'' diye tanıttığını unuttum sanır, vefasız değilim.
oğluyla ayrılsakta, beni her gün aramalarını unuttum sanır, deli misin be güzel annem?
oğlu nişanlandığında, telefonda hıçkırarak ağladığı o anı unuttum sanır, ah be güzel annem. . .
canımın içi, ben seni arayamıyorum; çünkü yollar bi acayip, ama unutmadım seni, vefasız değilim.
seneler sonrası edit: yaklaşık 15 sene önceki hadise bu, aramadım hiç. o da aramadı. torunları var. silicem zaten bunu da, oylandığını gördükçe asabım bozuluyo.
ortak facebook hesabı açan sevgililer
-
karisinin adini kendi adina ekleyen sevgililerden evladir.
uzaktan bir tanidik var facebookta. herifin adi süleyman idi en son. baktim okşan süleyman olmus.
gerci evlendi mi travesti mi oldu bilmiyorum.
üşüdüğünü hissetmezsin oğlum hırkası
-
nice soğukalgınlıklarından korumuştur bizleri.
böyle bilimum edevatla korurlar, sakınırlar. sonra mecbur kalır hayata ve istediklerimize doğru salarlar bizleri. lakin, nice kötülüklerle, hoyratlıklarla, sevgisizlikle, öfkeyle doludur hayat, çoğu kez bu ritme kapılır ancak yorulduğumuz yerde gene gider aynı hırkadan, çorbadan, kucaktan isteriz. işte o vakit, "ben sana demedim mi" demeden kollarını açanların şerefine; " ömür boyu giymekten mutluluk duyanların" hırkasıdır.