ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekrem imamoğlu'nun sudem belli'yi linç ettirmesi
-
küçücük çocuk haddini bilip işine bakacak o zaman. sırf ortalığı karıştırmak için salak salak konuşmayacak. ortada bir provokasyon var yapanın ceza bile alması lazım.
kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum
-
doğrudur. eksikliğini dahi hissedemez.
yeliz yeşilmen
-
o da instagramdan dua edenler kervanına katılmıştır.
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: juan mata kemalistmiş beyler
entry: http://c11.incisozluk.com.tr/…000/0/39730_o3787.jpg
baslik: yaşlara göre türklerin sorunları capsli
entry: http://c11.incisozluk.com.tr/…000/3/39603_o7249.jpg
6 kelimelik hikayeler
-
ne yapsam gelmiyordu, yaratıcı cümle aklıma...
robben seni terk etmedi
-
bir bayern münih taraftar marşı... "ribery'lik ne güzel ihbin ihbin" diye devam eder.
debe editi:
(bkz: hakan bebeğe yardım edelim)
caddebostan sahili
-
bayramın ilk günü yürüyüş yapmak için gittiğim yer. her yerde sandalye kiralayan kekolar, son ses rap şarkısı açıp dinleyen kekolar, ağzıyla içmeyi bilmeyen ve etrafı çöp yığınına çeviren kekolar doluydu. ne kadar iğrenç bir yer olmuş burası yav diyip eve dönerken iki grup birbirine bıçaklarla girdi. gözümün önünde insanlar bıçaklandı yüzlerinde bira şişeleri kırıldı. istanbul'un en nezih semtleri bile esenyurt'a çevrildi. bu ülkenin sonu çok karanlık.
misvak dergisi referandum karikatürü
-
misvak dergisinin referandumda hayır oyu verenleri şeytanla özdeşleştirdiği, efes şişesiyle de ayrıca mesaj vermeye çalıştığı karikatürdür.
bu, açık açık hedef gösterme değil de nedir?
komiklik yaptığını zannetmek bir yana bu kafa, bu anlayış nasıl bir kin, nasıl bir merhametsizlik örneğidir?
eğer bu ülkede bir gram adalet varsa, yeminine sadık tek bir savcı varsa bu karikatürün hesabı sorulmalıdır.
mark twain
-
hin bi abiymiş. yaşadığı şehrin ileri gelen 100-150 kişisine, "herşey ortaya çıktı, çabuk kaç" cümlesinden ibaret imzasız mektuplar yollamış. ertesi gün 10-15 kişi terketmiş şehri.
otomatik düşünce
-
bilissel terapinin merkezinde yatar. durumlar karsisinda otomatik dusunceler olusur, ancak bunlarin cogunlukla farkinda olunmaz. bilissel terapi, otomatik dusuncelere dair farkindaligin artirilmasini ve bunlarin test edilmesini esas alir. bu yolla, varsayimlara,kurallara ve temel inanclara da ulasilmasi ve bunlarin fonksiyonel olmayanlarinin degistirilmesi hedeflenir.
temel soru "aklimdan ne geciyor?"dur.
ornegin, yolda bir arkadasinizi goruyorsunuz, yaninizdan gecip gidiyor. tam o anda aklinizdan ne geciyor?
- beni gormedi.
- beni gormezden geldi.
duygunuz ve tepkiniz otomatik dusuncenize gore ortaya cikacaktir. bir durumda tek bir otomatik dusunce de olmayabilir. bunlara duygular da eslik eder ve surec icinde otomatik dusuncelere ek olarak o anda hissedilen duygu da belirlenerek bunlarin gerceklikleri test edilir, zira bir duygu ya da dusunceyi ortaya cikaran asla bir durum degil, bu duruma dair kisinin algisidir.
super olaydir; ustunde calisip, fark ettikce kendini hayatina ve beynine sonunda tam olarak hakim olmus gibi hissetmek mumkundur.
15 temmuz'u kutlamamanın ciddi sonuçları olur
-
bir siyasal islamcı tehdidi.
ben kutlamayacağım, dombra eşliğinde 31 çekmeyi planlıyorum napacaksin? 15 temmuzda 31 çekti diye mahkemeye mi vereceksin ?
konuşmak için konuşuyor, zorla ağır konuşturuyorsunuz adamı.
beyaz gömleğin içine siyah sütyen giymek
-
hataların en güzelidir.