hesabın var mı? giriş yap

  • gecenin bombasını patlatmıştır. bir pozisyonun ilgisizliğini, ortamla uyuşmazlığını şu örnekle açıklamıştır.
    "beyler düşünün.. biz dördümüz bir dağ evindeyiz.. köyde.. etrafta köylüler var filan... kapı çalınıyor.. açıyoruz bi bakıyoruz sharon stone!.. aradan vakit geçiyor...bi daha kapı... zekeriya beyaz!.. ne alaka di mi. işte bu pozisyonda öyle"

    ersin kardeşimiz de boş durmamış bu lafın üzerine:
    "zekeriya hoca gelip sharon stone burda mı diye soruyor mesela?!".. demiştir.

    ama ahmet hoca durmak bilmez..

    .."hatta kazım abi sharon senden buz kıracağı ister.sen olayı idrak edemeyip -o yok,keser vereyim mi dersin."

  • gün geçmiyor ki bir site tarafından dolandırılmıyım. bu sefer yanlışlık falan yok ama n11.com ve onun mağazası olan demir_bilişim1 ortaklığıyla alenen dolandırıldım. tüketici hakem heyetine de verdim zaten durumu ancak içim soğumadı. başkaları da bunlara aldanmasın herkesin haberi olsun diye buraya da yazıyorum.

    17.09.2020 günü www.n11.com'dan (onun firması olan demir_bilişim1 adlı mağazadan) xiaomi mi 8 lite 64 gb /4gb ram çift hatlı cep telefonu satın aldım. telefonun aynısı bende de vardı bunu babama aldık. neyse açtık telefonu kuruyorum her şey normal gibi görünüyordu. ziraat bankası uygulamasını da kurdum babam giriş yaparken şöyle bir uyarı verdi:

    görsel

    telefon rootlanmış. daha sonra kıllandım imei kaydına baktım. çift sim kart olduğu için çift imei kaydı olması gerekirken (benimki öyle) tek imei kaydı var. n11.com üzerinden mağazaya sordum bu nasıl oluyor diye. o telefon tek hatlı dedi adam. arkadaşım dedim aynısını ben de kullanıyorum ayrıca ürünü satın aldığım ekranın görüntüsünü de attım çift hatlı diye satıyorsunuz dedim. sen ürünü iade et o zaman dedi. bak beni uğraştıracaksanız onu bileyim dedim. yok dedi gönder sen tamam. anladım sıkıntı çıkaracaklarını ama iade kodu alıp göndermeye karar verdim.

    telefonu rootlamışlar başka imei'i buna çakmışlar sıfır diye satıyorlar benim anladığım bu. neyse iade kodu oluşturup kargoya verdikten tam yarım saat sonra iadem mağaza tarafından reddedildi. sebep: kargo mağazaya ulaşmadı. haha. adamlar inanılmaz seri çalışıyorlar. yarım saatte izmirden istanbul'a nasıl gönderemedik lan ürünü biz. hata bizde. burdan nasıl insanlar olduklarını anladım tabii. iyi oldu bi yandan önlem aldık sağolsunlar.

    n11.com la yine görüştük tekrar iade kodu oluşturun dedi ve mağazayla muhatap olmayın dedi. tamam dedim. gönderdim yine. 2 gün sonra mağazadan (demir_bilişim1) arandım. "beyefendi ürünü 2'ye bölmüş yollamışsınız. ürün kırık." diyor bana. diyorum cihaz rootlu, oynanmış, güvenlik açığı var, imei kaydı sahte ya da oynanmış diyorum, onda sorun yok o değil de ürünü kırmışsınız diyor.

    tabii ki ürün kırık değil. ama telefonda böyle konuşuyor kadın pişkin pişkin. ama ben naptım. yarım saat içinde iademi reddettikleri için ürün kargolanırken, kargoya verildikten sonra video'ya çektim ve tüketici hakem heyetine verdim bunları. sonra merak ettim bunlar teşkilat mı acaba diye. evet teşkilatmış. bir sürü insana sahte imei'li rootlu telefonları satıyorlar kimi anlıyor kimi anlamıyor, ziraat bankası uyarmasa biz de anlamayacaktık. sonra da "telefonu kırmışsınız, ürünü ikiye bölmüşsünüz ama" diyerek milleti yıldırıyorlar. n11.com da bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmayıp mağazaya ödemesini yapıyor.

    mağaza reddediyor ya ürünü, n11.com diyor ki "mağaza iadeyi reddetti". sadece bize haber veriyor. sen ne işe yararsın n11.com? sen olmasan biz demir bilişim mi tanırız? ben bunları nerden bulup da ürün alırdım yani? haa bu arada nasıl yaptılar bilmiyorum ürünü aldığım sayfaya yorum da yapamıyorum. hata veriyor hep. ondan çok ciddi teşkilatlar. umarım çökertecez bunları. şu an bu ülkede adalet ne kadar kalmış onu test ediyorum. adamlar göz göre göre bizi dolandırdı ya lan. şuraya bu mağaza hakkında diğer şikayetleri de koyayım da görün durum ne kadar fena:

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bu verdiğim 3. tüketici hakem heyeti konusu bu arada son 1 ayda. evlenmek çok zormuş cidden ne aldıysak getirmiyor adamlar ya da böyle çıkıyor. rezaletleri sıraladım dinlenip dinlenip yazıcam. baya evlendim yalnız ha krizi fırsata çevirip. çok acayip. neyse onu sonra anlatırım desteklerinizi bekliyorum arkadaşlar.

    edit: mağaza bu https://m.n11.com/magaza/demir-bilisim1#reviews

    edit 2: mağaza linki açılmıyor ne olduğunu bilmiyorum n11 mağazayı da kaldırmış olabilir öyle gizlenmiş de olabilir bilgim yok bu konuda. bunun yanında 1 saat önce para iade islemimin yapıldığına ve bankadan takip etmem yönünde mesaj geldi n11.com dan. param yatarsa editlerim yine. teşekkürler herkese.

    edit 3: mağazaya burdan erisilebiliyormus hala

    https://www.n11.com/…emir-bilisim1/magaza-yorumlari

    edit 4 : para iadem yattı arkadaşlar parayı el birliğiyle kurtardıniz teşekkür ederim. şimdi bu dolandırıcı mağaza ile uğraşmak var onunla ilgili de kolay bir yol varsa tekliflere açığım.

    edit 5: aynı mağazadan aynı şekilde ürün almış bir arkadaş daha var bu başlık altında yazmış onun entryisi de şu süreci devam ediyor daha parası yatmamış illa hepsine ayrı başlık mi açılsın n11.com?

    (bkz: #113785212)

    edlt 6: arkadaşin da iadesi yapılacakmış.

  • jack: i love you rose.
    rose: ...
    jack: rose.. please talk to me..
    rose: suskunluğum asaletimdendir, her lafa verecek cevabım var, ama bir lafa bakarım laf mı diye
    bir de söyleyene bakarim adam mi diye!!!

    ve akabinde jack donakalır.

  • sömestr tatilinden önce kızımın okuluna gittim. öğretmenin de fotokopi işi var, çocuklara dağıtacak. bizim veletleri göndermeye kıyamıyor, kendi uğraşıyor. beni görünce "akck hanım, siz biraz ilgilenin. ben fotokopileri çektirip geliyorum." dedi. "hadi devam edelim okumaya, eren sen başla." dedim. "nereden başlamamı istersin canım?" dedi. ilk darbeyi yedikten sonra ben toparlayana kadar sınıf savaş alanına döndü. arkadaş birine sus dersin, öteki konuşur, biri susar, diğerinin çişi gelir. o minnak çocuklardan çıkan sesin desibeli mevcut modern ölçme cihazları ile ölçülemez bile.
    durum bu iken, bu insanlar sizin evde dizginleyemediğiniz çocuklara günlerini adıyorlar. evet bu onların işi, evet bilerek seçtiler ancak seçerken maaşlarını ve şartlarını da gözettiler. kaldı ki bu devirde ayda 2.500 tl maaş almak komik bir rakam. insan gibi yaşayayım desen yaşamazsın, gidip bir yerde bir yemek yiyeyim, sonra da sinemaya gideriz desen 5 kez düşünürsün. ancak bitmedi öğretmenler ile derdiniz. sizin o (benimki de dahil) iflah olmaz veletlerinize günde 1 saat katlanmam için bana ayda 2.500 tl verseler, 1 ayın sonunda ya akıl hastanesine daimi misafir olurdum ya da arkama bakmadan kaçardım. az insaf, az saygı...

    bildirendirme editi: ayrıca ücretli öğretmenler, çalışma saati başına para aldıkları için; zorunlu ya da resmi tatil olan her gün ve saat maaşlarından kesiliyor. öğretmenleri değil de, devletin emek hırsızlığını sorgulayalım bence. bakarsınız sonra her birimiz emeğinin karşılığını tam almasa bile emeğimize yakın bir para ile insanca yaşayabiliriz.

    teşekkür editi: monami'ye düzeltme için teşekkürler.

  • ahahahaha immun sistem diye bi şey vardır arkadaşlar ama siz anlamazsın haa. immun bu yaa öyle kolay mı. mesela bağışklık sistemi deseydim hemen bilirdiniz ama şimdi bilemezsiniz, neden, immun dedim çünkü!

  • lisedeyim. daha az kira vermek için okuduğum lisenin yakınından 5-6 km ötedeki daha küçük bir daireye taşınmıştık. çoğu zaman bana verecek dolmuş parası olmuyordu, okula yürüyerek gidip geliyordum. giydiğim montun fermuarı bozuktu, kışın kendimi rusya'daki napolyon'un askeri gibi hissederdim.

    evde ödeyebildiğimiz tek fatura elektrik faturası ancak o ay onu da ödeyememişiz. o sabah uyanınca zifiri karanlıkta üstümü giyindikten sonra yiyecek bir şey olmadığı için kahvaltı etmeden evden çıktım. akşam bayağı sağlam kar yağmış, yollar ve kaldırımlar buz tutmuş. tek tesellim yolların her zaman olduğu kadar dolu olmamasıydı çünkü yürürken ayakkabının da dandikliği yüzünden sürekli düşüp kalktım. yol o sabah beni o kadar zorlamıştı ki normalde 30 dakikada gittiğim yolu sanki 2 saatte gitmişim gibi hissetmiştim. okulla aramdaki son engel olan dik yokuşa geldiğimde bacaklarım artık hissizleşmeye başlamıştı, burnum çeşmeye dönmüştü ve ellerim ile dizlerim ise yara bere içindeydi. kaydırak tırmanmaktan pek farkı olmayan o buzlu yokuşu da bir şekilde atlattıktan sonra sonunda okula vardım. ancak bahçe kapısına geldiğimde kapının kilitli olduğunu fark ettim. daha sonra ise okula dikkatimi verdiğimde olağan dışı bir sessizlik ve sakinlik olduğunu fark ettim. bahçede öğretmenlerin arabaları da yoktu.

    tam o sırada arkamdan geçen yaşlı bir adamdan okulların tatil olduğunu, dün akşam haberlerde duyurduklarını öğrendim. tabii televizyonu elektrik olmadığı için izleyememiştim.

    onca yolu boşa gitmiş olmama rağmen okulun tatil olduğunu öğrenince yolda harcadığım gücüm geri geldi, bütün ağrı ve sızılarım geçti. eve geri neşeli bir şekilde yavaş yavaş gittim, düşe kalka gittiğim yolları paten yapar gibi kaya kaya geldim. apartmanın dış kapısına vardığımda ise güneşin sonunda çıktığını fark ettim.

  • her ne kadar türkiye'de riskli ve arkanızdan; helvanı yeriz artık gibi heves kaçırtan sözler duysanız da iki tekere binmenin zihinsel açıdan faydalarına bir bakalım:

    orta ve uzun süreli yolculuklarda yola konsantre olma zorunluğunuz olduğu için dikkat dağınıklığını önlemek için beyninizi uyarıcıdır (anksiyeteniz yüksekse zaten araç bile kullanmamalısınız).

    temiz havaya çıktığınız için rahatlık sağlayacaktır.

    motosikletin sağı solu açık olduğu için klostrofobikler için de olumlu etkisi vardır. iki teker kullanıcıları otobüse arabaya bindiği zaman kaygılanabilir. bizzat kendim yaşıyorum ve kasıntı geliyor bana kapalı ortamlar.

    odaklanma gerekliliğiniz olduğundan stres seviyenizi de azaltır. daha temiz bir kafaya sahip olursunuz.

    yolu daha iyi dinler etrafı daha fazla gözlemleme imkanınız vardır. ufkunuzun genişlemesi için de önayak olur bu tür durumlar. haliyle algınız da daha fazla açık olur.

    yola odaklanma zorunluluğunuzdan ötürü beyniniz uyuşuklanmaz. diğer araç kullanıcılarından daha fazla uyanık olmanız gerektiği için refleksleriniz de açık olacak beyniniz de diri kalacaktır süreç boyunca.
    bak şimdi nereye geliyorum!
    beyniniz tetikte olacağı için (buranın altını çizelim) uzun vadede beyinsel hasar ve hastalıklara karşı da daha dirençli olursunuz.

    bulmaca çözmekle motosikelt kullanmak bambaşka şeyler. birisi iradi olarak yapılır ve bir süre sonra sıkılırsınız. ancak iki teker kullanmak sizi zorunlu olarak zihinsel faaliyetleriniz için daha keyifli ve yönlendirici etmenleri vardır.

    özet olarak birkaç kelam etsek de türkiye'de motosiklet kullanmak biraz stresli iştir. iki teker apaçilerinin de trafik ayılarının da kabahati varolan bir gerçektir.

    tekerler düz bassın.

  • post-mortem isimli filmde geçiyordu:

    bir adam günah çıkarmak ister.

    -peder, bir günah işledim!

    -ne günah işledin?

    -dün plajda sevgilimin göğüslerini elledim.

    -mayosunun üstünden mi yoksa altından mı elledin, evlat?

    -üstünden, peder.

    - çok salaksın, ikisinin de günahı aynı!

  • merhaba,

    yaklaşık 10 gün önce zirve ile ilgili yer, program gibi önemli detayları belirlemiş, kalan tüm ayrıntıları kesinleştirip açıklama yapmayı beklerken malesef soma'daki üzücü facia ile karşılaştık. bir süre organizasyonla ilgili hiçbir şey yapmadık. ardından limon'da bazı arkadaşların da belirttiği gibi zirveyi ertelemeyi veya iptal etmeyi düşündük.

    cumartesi günü mekan işletmecilerine erteleme talebimizi söyledik. fakat daha uygun bir tarih hem mekan, hem de bizim takvimimize(gezi yıldönümü, ekşi fest vs.) uymadı.

    zirveyi iptal etmeyi planlarken hafta başında hayatın bir nebze olsun normale dönmesiyle birlikte, zirveyi planladığımız tarih ve programda, lakin gecenin tüm gelirini soma'daki ihtiyaç sahibi kişilere ileterek, bir yardım gecesi şeklinde yapmaya karar verdik. mekan da bu fikri olumlu karşılayıp kabul edince(bu konudaki hassasiyetleri için kendilerine minnettarız) zirveyi aşağıdaki gibi şekillendi.

    buna göre;

    zirvenin tüm gelirlerini soma felaketinden ciddi oranda etkilenen ancak çeşitli nedenlerden dolayı yardımlardan uzak kalan elmadere köyü'nden iki aileye ulaştıracağız. isteğimiz elmizden geldiğince iki ailenin hayatında olumlu yönde değişiklik yaratmak.

    ailelerle ilgili ayrıntılı bilgiyi yarın sizlerle paylaşacağız. tüm yardım süreci şeffaf olacak. düşüncemiz ise nakdi yardımda bulunmak.

    organizasyonun ayrıntılarına gelirsek;

    zirve yeri daha önce sourberry yedi yaşında zirvesi'ni gerçekleştirdiğimiz the mekan, sahne alacak gruplar ise geçen sene "ekşi fest 2013" alternatif sahnede bize keyifli vakit geçirten tramvay ve ekşi band olacak. bunun dışında teras bölümünde sözlük yazarlarının dj peformansları da yer alacak.

    zirve ile ilgili detaylı bilgilere limon veya facebook etkinlik sayfası'ndan ulaşabilirsiniz.

    tüm sözlük yazarları ve arkadaşları davetlidir.

  • (bkz: martin molin) imiş adı. icad ettiği şey metal bilyelerle çalışan, balerinsiz müzik kutusu gibi bir şey. bir de gitar var içine monte edilmiş. çok da hoş bir şarkı çalıyor. şarkının ne olduğunu anlayamadım, acaba kendi bestesi mi, ama sonuçta böyle de müzik üretebilmek güzel.

    bize böyle şeylerle gelsinler.

    https://www.youtube.com/watch?v=ivuu8jobb1q