hesabın var mı? giriş yap

  • erdoğan'ın dudaklarından dökülen ve son yılların en büyük gaflarından biri olan "iktidar olunca o parayı sizden söke söke alırlar" lafına karşılık harikulade bir açıklama. zaten kılıçdaroğlu son zamanlarda elini iyice yükseltti. erdoğan her geçen gün küçülüp sesi iyiden iyiye sinek vızıltısına dönerken muhalefet daha da güçlü kükremeye başladı. devam.

  • gecen hafta radikal iki'de cikan roportajinda "evde daha çok dean martin, frank sinatra, ofra haza dinleriz, gençler bilmiyor bu isimleri" demesiyle bana ufaktan bir dumur yasatmis, ama dumurun kralini okan bayulgen'in bir programinda okan'in hafif alayla sordugu
    "baba ya, bu dusunuyorum oyleyse varim lafindan ne anliyosun?" sorusuna
    "bunu descartes diye bir adam soylemis.. adam diyor ki tum nesnelerin varligindan suphe edebilirim ama suphe ettigimden suphe edemem.. suphe ede ede, suphe edemeyecegim bir hakikate ulasiyorum diyor.. yani suphe etmekle dusunen bir ben oldugunu kavriyorum.. sonra da diyor ki, dusunuyorum oyleyse varim" diye verdigi cevapla yasatmis sarkici.. muzik piyasasindakilerin %99'unun daha once descartes ismini duydugundan bile suphe ederim.. *

    fazla sarkisini bilmem ama gonul dagi'ni ve elveda meyhaneci'yi guzel okuyor.. ruhuna saglik baba..

  • rimbaud nun 1873 nisanında yani verlaine le ilişkisinin kötüleştiği bir dönemde başlayıp, ağustosta kesin olarak ayrılmalarının ardından bitirdiği ve kendisinin bastırdığı tek kitap. derin acıları, umutsuzlukları, istediği gibi bir şair olamamış olduğunu düşündüğünden yaşadığı hayalkırıklıklarını anlatır bu kitapta, ama umuttan da bahseder ve mauvais sang da olduğu gibi kendiyle de dalga geçer.

    kitabın içeriği kadar yazılışı ve basılış sonrası serüveni de çok ilginçtir, ****

    rimbaud nun hikayesi biliniyorsa etkisi artan, insanın kalbini burkan bir garip kitap..