hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: çirkinim ama kızlar vermek için çıldırıyo

    1. nedenini çözemedim panpalar

    (ciplak zenci ?, 28.03.2012 01:13)

    2. sana vermek için çıldırmaları lazım çünkü.

    (yarim altin ?, 28.03.2012 01:14)

    sonrası 13 sayfa @2 sikmiş.

  • çok yakın bir arkadaşımın başına gelen olay. paylaşmamı istedi, kendi ağzından paylaşıyorum.

    mengerler'den sıfır araç alacağım niyetiyle gidip kazalı araç ile karşı karşıya kalabilirsiniz. dikkatli olmanızı tavsiye ederim. zira benim başıma geldi.

    bir süredir araştırdığımız 2023 model chery tiggo 8 pro luxury aracın alımı için mengerler davutpaşa ile anlaştık ve siparişimiz geçildi. 26.01.2024 tarihi itibariyle döviz ve altın bozdurarak (200bin tl sıfır faizli kredi ile birlikte) satış bedelini yatırdık. 29.01.2024 tarihinde faturamız kesildi ve beklemeye başladık. 01.02.2024 tarihinde vekalet çıkarmamız istendi ve aracın 1-2 gün içinde teslim edileceği belirtildi.

    bu arada aracın kasko ve sigortalarının yapılması da istenmişti. ancak hemen akabinde sigorta ve kasko işlemini bekletmemiz istendi. biz tabi anlam veremedik. biraz ısrar edince araçta hasar olduğu ve bu hasarın boyutunun tespitinin yapıldığı tarafımıza iletildi. 1 hafta boyunca hasarın ne olduğu tarafımıza bildirilmedi. yine (1 hafta civarı süren) ısrarımız sonucunda aracı bize gösterdiler. aracın tavanında boydan boya derin birçok çizik (hatta yarık bile diyebiliriz) ile birlikte bu çiziklere bağlı olarak paslanma olduğunu gördük.
    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    biz, bayiden hala olumsuz bir tavır beklemediğimiz için ne yapacaklarını, nasıl bir yol izleyeceklerini, bize nasıl bir teklifle geleceklerini sorduk. kendileri de merkezden ve chery'den haber beklediklerini söylediler. tabi biz de yine beklemeye başladık. bir süre sonra bize aracı tamir ederek %7 değer kaybı ödeyebileceklerini belirten bir teklifte bulundular. eğer çizikler derin olmasaydı aslında bu teklifi değerlendirebilirdik. ancak açıkçası çiziklerin derin olması ve tavan sacının yarılmış ve paslanmış olması nedeniyle bu teklif bize hiç makul gelmedi. makul gelmeyen kısım ödenecek miktar değil hasarın büyüklüğü ve yerinden kaynaklanmaktaydı. ( tavan hasarı = takla atmış karinesi korkusu) dolayısıyla teklifi kabul etmedik.

    24.02.2024 tarihinde bize 2023 model kalmadığı için 2024 model araç vermeyi teklif ettiler. ancak, tüm bedelini ödemiş olmamıza ve üzerinden 1 ay civarı süre geçmiş olmasına rağmen kendi kusurları ile araç teslimi sağlayamayan firmanın bize teklifine baktığımızda sanki kusur bizimmiş gibi yine üstüne para kazanmak istediklerini gördük. bunu da kabul ettik. ancak elimizdeki tüm parayı araç için kullandığımızı hatta kredi çektiğimizi belirtip en azından bizden istenen farkın sene sonunda alınmasını talep ettik. bu talebimiz de kabul görmedi. bize verilen cevap ''isterseniz hukuk yolunu tercih edebilirsiniz'' oldu. hasılı adam diyor ki ''paranı alırım, istersen hasarlı aracı çakarım, istemezsen git mahkemelerde sürün''. biz işte maalesef bu noktada uyandık. bu cevaba kadar “koskoca firma, mutlaka hakkaniyetli bir çözüm sunacaklardır, marka değerini zarar gelsin istemeyezler” düşüncesinde idik.

    açıkçası ben çok şaşırdım. asla ve asla chery almam diye düşünürken mengerler markası işin içine girince, ''kurumsal firmadır, problem olursa arkasında duracak muhatap bulabiliriz'' diye ikna oldum. gel gör ki ortada ne kurumsallık var ne de ticari ahlak.

    şimdi ben parayı ödediğimde sıfır bir araç alabiliyordum. şimdi paramı geri istesem aynı aracı bulamıyorlar, bulsalar da fiyat aynı değil. üstüne fark istiyorlar. tüm dövizimi ve altınımı türk lirasına çevirmiş olmam ve geçmiş 1 ayda benim çektiğim sıkıntı ve araçsız kalmam da cabası. tazmin var mı? yok! müşteri memnuniyeti? hak getire.

    edit: bazı arkadaşlar %7 iyi teklif demiş. öncelikle ben sıfır araç almak istedim. kazalı araç istemedim. hadi diyelim, olmuş bi kaza, çaresine bakalım; %7’yi kim belirledi? tavan hasarlı bir araçta %7 makul mü? ben o aracı alsam satarken %7 indirimle satabilecek miyim? size tavan hasarlı bir aracı %7 indirimle verseler alacak mısınız?

  • karşı tarafı yok sayıp sır olma eylemidir. ikili ilişkilerde konuşarak ya da bir şeyler paylaşarak geçirilen zaman karşı tarafta beklentiye sebep olur. bu bir tür sorumluluk almaktır aslında ve eğer bu sorumluluğu taşıyamıyorsanız karşı tarafa bunu açıkça söylemelisiniz. aksini yapmak sorumsuzluktur. sadece işinizden, annenizden, kardeşinizden, eşinizden, arabanızdan, evcil hayvanınızdan değil; ufacık da olsa hayatına kendi isteğinizle dahil olduğunuz ve kendi hayatınıza da dahil ettiğiniz insanlardan da sorumlusunuz. bir insanın hayatında az da olsa değer görüyorsanız, o değeri yerin dibine batırmayacak şekilde hayatından çıkmayı da bilin; çünkü size değer veren bir insan dürüst ve net bir açıklamayı hak eder. ortadan kaybolmak, bahaneler üretmek gibi belirsizlikler psikolojik şiddettir. iletişim kurmayı, açık olmayı bilmeli ve kimsenin zihnini de kalbini de tahrip etmemeli.

    herhangi bir konuda açıklama yapma ihtiyacı duymadan ghosting durumunu gerçekleştiren kişi için muhtemelen sadece bir seçeneksinizdir ve seçilmemişsinizdir. aksi halde insan yeri geliyor kedisine/köpeğine bile açıklama yapıyor. o yüzden “niye böyle yaptı?” bataklığına düşmeden üstünü çizmek en iyisi olsa gerek.

  • ozan'ı çıldırtmaya çalışan sözde muhabir içerir.

    şu adamın -her ne kadar üstsüz de olsa- yakasını bırakın artık, allah aşkına! orada ben olsam özel hayata zerre saygısı olmayan 'işimi yapıyorumcu' kofti paparazziye sualtı kameramanlığı dersi verirdim, üstelik ücretsiz.

  • şahsen benim için bok gibi geçmiş bir hayattır. ne hatırlamak ne de anlatmak isterim.

    edit: ulan bu entrynin bu kadar beğenileceğini hiç tahmin etmemiştim. herkesin mi kötü geçti arkadaş? :)

  • “en iyisi doğmamaktır. olay biter. doğmamış olsaydım benimle röportaj yapmayacaktın mesela. rahat edecektim.”

    “fotoğrafın altın çağında deformasyon ve photoshop yoktu. fotoğraf görsel hakikate en yakın şeydi. fotoğraf bozuldu artık; yalan konuşuyor. oysa benim bildiğim fotoğraf yalan konuşmazdı, hakikati gösterirdi.”

    “sanatçı diye ortad...a gezenlerin bütün hepsi ibneler. şimdi ben kendime sanatçı diyeyim de ibne mi olayım? ben bunlarla uğraşamam. vaktim yok. benim işim gücüm var.”

    “gerçek sanatçılar hiçbir şeyi takmıyorlar. dünyanın içindeki metamorfozu keşfetmişler. onun üzerinde düşünüyorlar. gerisinin palavra olduğunu fark ettiler.”

    “yeteri kadar entelektüel değildir dünya. dünya insanları boşluk üzerinde düşünen aptallardan ibarettir.”

    “gidiyorum ‘100 numara nerede?’ diye soruyorum otelde. ‘abi burası 98, bundan sonraki binadır.’ diyorlar. herif 100 numarayı bilmiyor.”

    “sanatçı müziği yazandır. chopin’dir, beethoven’dır. müziği çalan ise kemancıdır. bunlar sanat eserini sergileyenlerdir. sanatçı ise sanatı yapan adamdır. icracıdan bana ne.”

    “bütün her şey felsefe için çalışır. filozof denen adama malzeme üretmek için. bütün insanlık, politikacılar, devletler, cumhurbaşkanları bir filozofun ne diyeceğini ayarlamak için vardır. din, felsefenin bir bacağıdır. dünyadaki en son lafı filozof söyler. gerisi de palavradır.”

    “toplum ne istediğini bilmez, hıyarlar cemiyetidir. dünyanın en cahil kitleleri toplumlardır. hiçbir şeye yaramazlar.”

    “en kolayı ölmemek. ben ölmeyeceğim çünkü. ben gene eserlerimde var kalacağım, size ‘merhaba.’ diyeceğim. shakespeare yaşıyor mu, ölüyor mu?”

    “yaşlandıkça küfretme özelliğim ön plana çıkıyor, ferahlatıyor beni. giderayak herkese küfredeyim diyorum.”

  • parfüm almak için girilen parfümeride, parfüm şişesinin yere düşüp kırılması ve akabinde arkadaş görünümlü iki yamyamın t-shirtlerini çıkarıp yerdeki parfüm ziyan olmasın diye üstüne bastırmaları.