hesabın var mı? giriş yap

  • bu yönteme gençleştirme denir. ve bu mevsimlerde yapılır. seneye tekrar yeşerir o ağaçlar. hatta, daha taze ve canlı sürgünler verir. ancak, ağaç hasta değilse yapılmaz.

    ağaçlar hasta ise, doğru bir tekniktir.

    edit : uyarılar geldi. bu teknik sadece hasta ağaca uygulanır gibi bir anlam çıkıyormuş.

    sonuç : gençleştirme tekniği; hasta ve/veya yaşlı ağaçlara uygulanır.

    edit 2 : açıklama geldi.

    debe editi : görsel dibinden kesilmiş bir ağacın yeniden canlanması.

  • (bkz: kenar)

    arkadaşım anlatmıştı, ortaokulda sınıf arkadaşının soyismi kenarmış. hoca ne zaman tahtaya birşeyler yazsa birkaç kişi çıkıp "hocam göremiyoruz, kenara kayar mısınız? hocam biraz kenara kaysanız?" diye başlarlarmış. yazık.

  • "seven anne çocuğuna yalnız başına yürümeyi öğretir. çocuğuna gerçek bir destek veremeyecek kadar uzaktadır ama kollarını ona doğru uzatır. onun hareketlerini taklit eder, sendelediğinde onu kucaklayacakmış gibi hızla eğilir; böylece çocuk yalnız yürümediğine inanabilir. daha fazlasını da yapar. yüzü bir ödül, bir teşvik işareti verir. böylece, çocuk gözleri yolundaki güçlüklere değil annesinin yüzüne sabitlenmiş biçimde tek başına yürür. kendisini tutmayan kollardan destek alır ve durmadan annesinin kucağına sığınabilmek için uğraşır. tam da annesine ihtiyacını vurgularken, yalnız yürüyerek aslında bir yandan da onsuz yapabileceğini ispatladığının pek de farkında değildir"
    søren kierkegaard

    kierkegaard 1846'da, yani margaret mahler henüz dünyada bile değilken, gözlemleri ile ayrılma bireyleşme sürecini belki kendi de farkında olmadan böyle betimlemiş.

    bu metni tüm ikili ilişkiler için şablon olarak kullanmak mümkün. nispeten sağlıklı bir ayrılma bireyleşme süreci geçiren kişi, sevdiği nesneleri özgür bırakmayı bilir. ihtiyacı olduğunda onun yanında olacağının ve ona ihtiyaç duyarsa yanında olunacağının farkındadır. birine ihtiyaç duyabileceğini ancak o kişi olmadan da varlığını sürdürebileceğinin içsel bilgisine sahiptir. zaten bunun aksi her durum, hem bağımlı pozisyonda olan kişiyi ezer hem de bağımlı olunan kişiyi boğar, sırtına ağır bir yük yükler, ilişkide asimetri gelişir. dengesi bozuk lata, bir yerde devriliverir.

  • uzun bir süredir gündemi meşgul eden oyuncu.

    ancak sözlükten debe entyleri üzerinden, bir de ınstagram'da reels videoları üzerinden bazı şeyler gördüm. yani kim haklı kim haksız bir şey diyemem. sadece bir şey dikkatimi çekti: amber kaltağı, johnny'ye dior sponsorluğu için "dior'un senle ne işi var? onlar tarzı olan bir firma, senin tarzın falan yok!" diyor. johnny depp'e diyor. elon musk'a, james franco'ya vermiş kadın diyor, tekrar ediyorum johnny depp'e diyor.

    ulan erkek halimle benim bile johnny'ye veresim geliyor, sen kim köpeksin de adama tarzın yok diyorsun kaltak!?

    tamam sakinim.

  • "lüks araçların yüksek vergilerinden yakınan öğrenciler cumhurbaşkanı abdullah gül ile görüştü. bu sırada dışarıda eylem yapan öğrencilerle ilgili konuşan cumhurbaşkanı; 'kim bu fakirler yahu!' dedi"

    editorial: gelen yoğun mesaj sonucu, bakanlar kurulu kararıyla son cümle değişmiştir.

  • benim oğlum henüz 8 aylıkken o çok yakın denen bir şahıstan rsv virüsü aldı. ağzı burnu aka aka geldi bebeğimi mıncıkladı sevdi. şımarıklık olmasın diye ses etmedim. nihayetinde ciğerlerine inen rsv ile günlerce hastanede kaldık. küçük yaşta rsv benzeri hastalıklar geçiren çocukların çoğunda kronik bronşiolit oluyor. şuan oğlum 4 yaşında. bizim ikisi evde ve biri arabada olmak üzere 3 tane nebulizatörümüz var. yazın tatile giderken bile yanımızda taşıyoruz. ciğerleri hırıl hırıl. ventolin taşikardi yapıyor birde ama ne yapalım mecbur kalıyoruz. çok uzun zamandır koruyucu amaçlı kortizonlu fısfıslar kullanıyoruz.

    siz her boku çok iyi biliyorsunuz. biz bilmiyoruz. onlar bizim ciğerimizin en kıymetli köşesi dokunmayın diyorsak dokunmayın. her boka muhalif olmayın ve size söyleneni yapın!

  • 1,1 x 1,1 x 1,1 x 1,1
    = 1,4641

    100 bin tl x 1,46 = 146 bin tl
    net kâr = 46 bin tl

    güle güle harcayın..
    (yatırım tavsiyesi değildir)