hesabın var mı? giriş yap

  • kötü bir trol başlığı. artık o kadar belli ki bıktırdı iyice bu tür trafik yaratıcı clickbait tarzı başlıklar.
    böyle bir olay olmaz demiyorum ama başlığı açan kişinin tarzı çok belli ki böyle bir kadını uzaktan 100 metreden anlayabilir ve yaklaşmaz. direkt filmin devamını anladığınızda sıkılırsınız ya filmden öyle bir şey. ilk 2 cümleden sonu belli hikayenin.

  • profesörünün her an trafikte kavga edip, koltuğun altından haydarı gösterecekmiş gibi baktığı kafedir. tokio da bir dönemin vazgeçilmezi ayça_22'ye benziyor. sanırım kafedeki en çok benzeyen detay kırmızı tulumlar ve dali maskesi.

    ama ben yine de bu fikri beğendim. yaratıcı gözüküyor.

  • gezi parkı ile ilgili son konuşmasını gözlerim gördü, kulaklarım işitti ama bir türlü inanamadım. yıllardır programıyla sabahladığım hınzır, aykırı, cesur, muhalif adam bu değilmiş heralde; ya ben çok yanlış anlamışım ya da kendisi haysiyet kavramını belli bir menfaat karşılığı askıya almış. düşünebildiğim en iyi ihtimal çocuğu ile tehdit edilmiş olması. para karşılığı satılma olasılığını düşünmek gençliğime ihanet olur.

    gelelim %0 ihtimal veriyor olsam da, gerçekten dediklerine yürekten inanıyor olabilmesine, veya kendini bunlara inandırmış olabilme ihtimaline..

    sevgili okan, "hava güzeldi", "tek sebep bu" demişsin.. 31 mayıs cuma akşamı ben arkadaşlarla teras partisindeydim, hava da güzeldi evet. çok eğleniyorduk, mangal + içki + kızlar anlarsın. hiçbir kuvvet beni oradan alamazdı o gece, keyfim yerindeydi; ta ki facebooka girene kadar... taksimde oturma eylemi yapan insanların kafasının gaz kapsülü ile patlatıldığını, tomalar ile havada takla attırıldığını, böcek muamelesi yapıldığını gördüm. gözlerim doldu, sinirden nefesim kesildi, yerimde duramaz oldum, fırladım. insanlar nasıl başka insanları bu kadar kolay yaralayabilirdi? orada göz göre göre demokrasi katliamı yapılırken, benim ve herkesin konuşma özgürlüğünü savunan insanların öldürülmesini nasıl evde oturarak izleyebilirdim? biramı yudumlamaya devam etsem çocuğuma ne diyecektim, nasıl yüzüne bakacaktım ileride? sen nasıl bakacaksın? ona da mı palavra sıkacaksın? eğlenmeye gidiyorlar demişsin, oraya her gidişimde başıma bişey gelirse diye aileme yazdığım notu çalışma masamın üstünde bıraktığımı biliyor musun?

    "ne sizden ne onlardanım, tarafısızım" demişsin.. burada taraf yok okan, yanlışa yanlış diyebilmek var. sen yanlışa yanlış diyemediğin için tarafsın.

    sen mi çok iyi oyuncuydun bu anarşist muhalif adamı oynarken, yoksa biz mi çocuktuk o zamanlar?

    edit: http://www.youtube.com/watch?v=nbuje8kto-i

  • türkiye için oldukça kötü bir durum. bizim en büyük ithal kalemlerimiz dolar üzerinden iken en büyük ihracatımız euro bölgesine yapılıyor. arbitraj avantajımız maalesef kayboldu

  • düşünsenize maraşlı bi kızı istemeye gidiyorsunuz babası kızı kapıdan uzatıp uzatıp çekiyor.