hesabın var mı? giriş yap

  • eğer peygamber efendimiz(s.a.v.) dünyaya geldiği gün bir zengin "bugünden itibaren her gün için fakirlere 2 milyon türk lirası sadaka vereceğim" deseydi ve bugüne kadar yaşasaydı, bugün itibariyle toplam tasadduk ettiği para 128 milyar dolar olurdu.

    tanım: bir örneklem etkinliği

    yıllar sonra gelen edit: bugünkü kurla günlük 3,5 milyon türk lirası sadaka vermesi gerekiyor.
    edit2: bugünkü kurla yaklaşık 4,8 milyon tl ediyor.

    edit3: yetişemiyorum saldım artık

  • istanbul, izmir, muğla, sakarya, sapanca, tekirdağ şu ana kadar görebildiğim yoğun yerler.
    üst edit : edirne, bursa, balıkesir, kütahya her yeri sarmış durumda.

    özetle şu şekilde işliyor :

    1) imarsız da olsa, yola kenarı olan / yakın olan bir "kupon arazi" alıyorsunuz. (bkz: #163955611)
    2) araziye prefabrik küçük bekçi kulübesi vardır hani, onlardan koyuyorsunuz. kanunen bu yasal.
    edit 2 : "6 m²’yi geçmeyen kontrol veya bekçi kulübeleri" 2 metreye 3 metre olacak en fazla, sakın daha büyüğünü yaptırmayın yıkılır.
    3) sonra bu bekçi kulübesi için elektrik & telefon (bu ikisi kısmen kolay) & su (en zor olanı) çektiriliyor. bu süreç yaklaşık 6 ay - 2 yıl sürebiliyor. yakında benzer yer varsa daha kolay oluyor.
    4) foseptik kuyusu, su olmadıysa su kuyusu açılıyor.
    5) altında çekilebilme aparatı olan (lastikli ufak, demirden değişebiliyor burası önemli; - asla prefabrik ev değil, tahta ev değil) tiny house kuruluyor. bu tiny house karavan kategorisinde oluyor araba ile çekilebildiği için.
    6) tiny house'a alttan su, elektrik, fosseptik, telefon bağlantıları yapılıyor.
    7) bütçenize göre 2-3 tane tiny house yan yana koyarak oda adedinizi arttırabiliyorsunuz. tiny house önüne bir tane patio yapılıyor, oturma takımı vs. olan; bunun üzeri çardak&şemsiye vs. türevleriyle kapatılıyor; bu alan hava soğuk olmadığında salon gibi kullanılıyor.
    8) bahçeye havuz vs. yapacaksanız 1 metreden derin olursa izin gerekiyor, 1 metreyi geçmezse izine gerek yok süs havuzu kategorisine giriyor.
    9) istediğiniz kadar herşeyi kuralına göre yapın gene belediyeden birileri gelip rüşvet için tırmalıyor.
    10) mutlaka güvenlik kamerası & çit & köpek vs. koruması yaptırın; hırsızlık ve yaban hayvanları istilası çok oluyor.

    sorulara edit :
    11) 2 yıl beklerken elektrik için solar panel kullananlar var. bunlar bildiğiniz ufak karavanların tepesinde olan panellerden. distribütör sistemini de kurarak ışık, abartmadan evdeki elektriklendirme için kullanabiliyorsunuz. buzdolabı, çamaşır makinesi seçerken hep en iyi elektrik tasarruflu olanından alıyorsunuz. termosifon ve sıcak su için ayrı solarlı sistemler var, içine girince zaten hepsini keşfedersiniz.
    12) telefon gelmediyse uzaynet vs. uydu internet türevleri var, ya da telefonun internetini paylaşıyorlar. telefon çekmiyorsa baz istasyonu talebinde bulunuyorlar. turkcell superonline'ın da bir şeyleri var teknelerde falan da kullanılan sormak lazım.
    13) foseptik kuyusunu açan firma yardımcı olur, ayda yılda bir doluyor, kamyon vidanjör geliyor çekiyor gidiyor.
    14) urla'da oturuyorum burada yığınla var. daire'de çıkan hatta iki örneği de göstereyim; bunlar da urla'da : https://www.youtube.com/watch?v=e7t6tve9e9a & https://www.youtube.com/watch?v=_hmgs7oivfe

    debeden sonra edit :
    15) 5) ile ilgili detayı (bkz: #155771628) şurada güzelce anlatmışlar. aynen önce plaka, sonra çekme belgesi.
    16) metrekare olarak bir limit var mı bilmiyorum (max 50 metre kare gördüm sanırım) ama tonaj olarak var. masrafı ayrı oluyor, tiny house alırken yönlendirirler. 3,5 tona kadar olan var, 3,5 ila 10 ton arası olanlar var; koşulları nedendir tekrar aldığınız firmaya sorun anlatsınlar. (02 belge misal 750 kilo 3500 kilo arası için; genelde bu kullanılıyor)
    17) belediye süreçleri dertli. başa ekşiyebiliyorlar, özellikle biri şikayet ederse işkence çektiriyorlar. "bağlanınca" bir çok şey çok daha rahat yapılıyor anladığım kadarıyla. hiç belediyeyle muhatap olmayan da oluyor şansa. kader kısmet işleri.
    18) trailer park & tiny house türevleri dünyanın dört yanında var. amerika'da mesela park kategorisinde geçiyor, trailer park oluyor, evler imarsız oluyor, ucuz oluyor vs.
    19) bahçe ve etraf ışıklandırması solar ışıklarla oluyor. ağaca asıyorsunuz, çitlere asıyorsunuz, kapıya asıyorsunuz, evin etrafına asıyorsunuz; gündüz şarj ediyor, gece yanıyor. solar ışık / lamba diye aratın çıkar sonsuz adet.
    20) belediye işleriyle ilgili çok soru geliyor, eviniz her zaman tekerlekli arabayla çekilebilir olmaya hazır olmak zorunda. eğer sağa sola bir şey ekleyeyim diyerek bu aparatları kaldırırsanız anında evinizi yıkarlar. ( misal : https://twitter.com/…uge/status/1550466878937735169 )

  • liseyi bitirdikten sonra diplomayı almak için okula tekrar gidilir. diplomayı verme işi de tatile çıkan müdür yardımcısı yerine müdüre kalmıştır. öss türkiye derecesi olan bir arkadaş ve ortalama puana sahip bir arkadaş müdürün odasına girerler. müdür hangi üniversiteye girildiğini sorar ve ona göre diploma parası almayacağını söyler.

    m: söyle bakalım evladım nereye girdin?
    a1: istanbul iktisat hocam.
    m: çok güzel oğlum afferim, buyur diploman. peki sen nereye girdin?
    a2: odtü elektrik elektronik hocam.
    m: ankaradaydı di mi odtü?
    a2: evet hocam
    m: istanbul'a puanın yetmedi demek. neyse sağlık olsun seninki de fena değilmiş.

  • - 5 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
    - mezarda..
    - anlayamadım?
    - neyini anlayamadın mına ğoyim, siyanürle altın aramıyo mu bu şirket?

  • büyük bir fabrikada nitelikli bir iş makinesini kullanıyordum, fabrikadaki maaşlar hemen hemen aynıdır, makineyi kullandığım için benim maaş biraz daha fazlaydı..

    makineye verilen tabakanın işleme süresi 15-20 dakika, bazen yarım saati bulurdu, bende makinenin başında, öylece beklerdim,

    işim çok rahattı, çalışma saatleri nizamidir, servis var, cumartesi pazar iş yok, ara sıra cumartesi mesai olurdu, sigorta var, maaşlar aksatılmadan ödenirdi,

    bu işimi bırakıp kendim iş kurmaya verdim, patronum severdi beni, -bırak oğlum, yapamazsın, çalış işte- derdi, en sonunda vadalaşırken -allah göstermesin yapamazsan, kapatacak olursan buranın kapısı sana hep açıktır- demişti.

    kendi işimi kurdum, ilk başlarda iyiydi, bazen iş olur bazen olmazdı, işler çok olduğu zaman -nasıl yetişecek- sitresi, işler az olduğu zaman -giderler, ödemeler- sürekli insanın aklında.

    kira stopajı, muhasebe ücreti, ssk bağkur primleri, kira, çalışan maaşları, ödemelerin ardı ardası kesilmiyor, 1 hafta 10 gün iş olmazsa sıkıntılar başlıyor,

    akşam eve gidiyorum, sürekli aklımda iş oluyor, arkadaşlarımla herhangi bir ortamda takılıyorum, yine aklımda iş var, aklımdan bi türlü atamıyorum, acaba şu işi alabilecez mi, alsak yetiştirebilecekmiyiz, yetişdirdik diyelim ödeme yaparlar mı?

    kafamda öyle bir sitres oluşdu ki, sakalım ve saçlarım hızlı bir şekilde beyazlamaya başladı, ne büyük abimde nede kardeşlerimde sacında sakalın beyazlık yok,

    halen işimin başındayım, gittiği yere kadar diyorum, ama gidecek yer kalmadı.