hesabın var mı? giriş yap

  • bu sosyal ağların, bilgisayarların tabletlerin ekranlara olan bağımlılığın sonucu gelişen durum. şimdi bir insanla ilgili her şeyi tek bir profilden öğreniyorsun istek heyecan kalmıyor. oysa ki bir insanla yeni tanışmanın o küçük sorulara verilen cevapların yarattığı heyecan iç kıpraşması sevinç duygusu ne güzeldi. en sevdiğin renk nedir hayvan nedir gibi salak soruları bile sorardın gençken, küçükken.

  • cok eskiden zannederim ariel sharon basliginda zamaninin otesinde bir entry'm vardi "hitler had a point" diye. tamamen geyigine yazmistim ama simdi sakasinin dahi ne kadar utandirici ve sarfedeni kucultucu oldugunu gorebiliyorum. sanki icinden ariel sharon cikartmamis millet/irk varmis gibi.

    siz tek bir sayfa yuzunden butun youtube'e ulasamayan kusaksiniz torunlariniza bu orantisizligi anlatirken uc bes siyasetci icin koca bir irkin/milletin katlini mazur gordugunuzu bu tutarsizliginizi nasil izah edeceksiniz? onu geciyorum siz bu kafadayken o youtube nasil acilacak?

    gelecekte baskalari sorumlusu olmadiginiz konular icin sizin cezalandirilmanizi istediginde ne yuzle adaletten bahsedeceksiniz ki simdi birak bir irki, konuyla alakasiz tek bir insanin katlinin dahi korkunclugunu farketmekten acizken?

    daha da onemlisi israil'in basindaki ve cikar zincirlerindeki adamlarin tam olarak tam sizin kafada insanlar oldugu icin butun bunlarin oldugunun farkinda degil misiniz? insan katletmeyi cozum olarak goren insanlar var orada da.

    zannetmiyorum ki kapasitenizin ust sinirina ulasmis olasiniz. bu kafa yapisindan siyrilmak da zor degil. biraz cabalasaniz silkinip kurtulacaksiniz. size garanti veriyorum siyrildikca kendinizi daha iyi hissedeceksiniz her seyi daha duru gorur hale geleceksiniz, her sey boyle matrix'in yesil yesil harfleri gibi.

  • tgb, vatan partisinin gençlik örgütüdür. vatan partili bir tanıdığım var. 70 yaşlarında. eski bir arkadaşımın babası. doğu perinçek'le falan bir sürü fotoğrafı var. çok eski dava arkadaşı.

    neyse, bu amca facebook'ta ekli bende. geçtiğimiz günlerde facebook durumunda bir şey paylaşmıştı.

    işte, "ankara'nın bilmem ne mahallesinde aydınlık bulamıyoruz, dağıtımında mı sorun var, gazete okuyamıyoruz" gibi bir yazı.. bunun altına biri yorum yapmıştı, bu olayı görünce aklıma o yorum geldi. yorum mealen şöyleydi;

    "aydınlık bulamıyorsan sabah gazetesi al, sonuçta aynı şeyleri yazıyorlar."

  • sabahları, burnunuzun dibine kadar sokulduktan sonra gözlerinizin içine bakarak "baba uyandık mı? " diye soran üç buçuk yaşında sarı kafalı bir oğlan çocuğu.

    ardından "henüz uyanmadık oğlum" deyip, yarım saat daha sarılarak uyumak; hayattaki küçük mutlulukların en değerli bonusu.

  • üç arkadaşım bozcaada'da, ıssız sandıkları bir koyda denemişler bunu. tabi sonrasında tepelerde bir izdiham, insan seli, kalabalık falan derken kızlar üstlerini giyene kadar adanın o tarafı 28 cm daha denize gömülmüş.

  • dış guclerden medet ummak.

    o degil de, usta satranc oyucularinin 4-5 hamle sonrasini dusundugunu saniyor adam. yazik la kimin ekonomistiyse...

  • ahmet çakar'ın vurulduktan birkaç gün sonra yaptığı "...sonra bilincimi kaybetmişim. gözümü hastanede açtım, bir baktım karşımda reha muhtar! kendimi cehennemde sandım" açıklaması.

  • atakan(4,5)- baba sen ölcek misin?
    ben- evet oğlum..
    a- annem?
    b- evet.
    a- babanem?
    b- ölcek..
    a- dedem?
    b- yes..
    a- ben ölcek miyim?
    b- sen de ölceksin.
    a- halam?
    b- halan da ölcek..
    a- ühühühühü.. halam ölmesin yaaa ben onu çok seviyom.. ühühühühhh..
    b- olm dur ağlama.. herkes ölcek.. (bkz: her canlı ölümü tadacaktır)
    a- üh.. ne? herkes mi ölcek?
    b- evet..
    a- ama.. ama.. o zaman dünyada kimse kalmayacak mı?
    b- ooffff.. hadi gel fifa 2000 oynayalım..
    a- heyyoooo.. ben janjantin'i seçmek istiyorum..
    b- peki..