hesabın var mı? giriş yap

  • ölmüş bebeğinin üzerinden prim kasmaya çalışan tiktoker'ın zırvasıdır. ağır konuşmak istemiyorum ortada ölen bir bebek var, konuşsam oldukça can yakabilirim... hesaba yüklenen bir videoda kompresörü çalıştırmayı unutmuşlar...

    çocuğun ceset torbası içerisindeki fotoğrafını bile paylaşmış... allah akıl fikir versin. umuyorum (maalesef) üzüntüden yaşadığı psikolojik çöküntü kaynaklıdır bu ve destek ile çözülür. aksi durumda prim kasmak için bunu yapıyorsa diğer çocuğunu da almak lazım elinden...

    edit: ceset torbalı fotoğraflar silinmiş. (kaydetmedim, bu nedenle sormayınız.)

  • kış için beş yüz liralık ceviz almıştır. ayrıca kutularca üçgen peynir, torbalarca bisküvi ve on iki tane bazlama. sümer kışa hazır, şimdi rasim düşünsün.

    inşallah içinden bozuk bir ceviz çıkmaz. yoksa, biliyorsunuz, hepsinin çöpe gitmesi gerek.

  • olumden sonra yasami veya baska bir rahatlatici senaryoyu umut etmek ile felsefi olarak bilinemezci olmak, kacinilmaz bicimde bir celiskiye isaret etmeyebilir.

    tanrinin varligina bilimsel ve felsefi yonden yaklasan birinin kacinilmaz olarak varacagi sonuc bilinemezciliktir. belki ilerde final fantasy misali, dunyanin derinlerinde bir yerlerde yesil yesil akan gaia enerjisi kesfedilir, yahut mars roverlari gelisi surekli ertelenen foton kusagina girip bozulurlar (yok ya, foton kusagi iyi birseydi, dna'yi bile 12 sarmalli yapiyordu. oyleyse o roverlar sibernetik organizmaya donusurler, el ele tutusup age of aquarius sarkisi soylerler), o zaman isler degisir. ama simdilik, degil huxleyden taa immanuel kanttan (algi kaliplari, vs) bu yana gelen mevcut argumanlar isiginda, tanrinin varligi ve yapisiyla ilgili tek akilci yaklasim budur.

    dolayisiyla bilinemezcilik kanimca bir inanctan ziyade bir cikarimdir. hatta guclu ve zayif bilinemezci olmak dahi (hicbir zaman bilinemez, simdilik bilinemez) loto oynar gibi degil, yapay zeka uzmanlarinin,norologlarin bulgularina gore belirlenir kisi tarafindan. bunun bir nedeni, genelde agnostiklerin illa bilim adami olmasalar dahi bilimsel metodu benimsemis insanlar olmalaridir; her turlu probleme bu kafa yapisiyla yaklasmalaridir.

    tabii bu yaklasimi benimsememis olan mistikler, sufiler, new age meraklilari, bilinemezciligin genel gecer yargilarindan alinabilirler ve "sen bilemiyorsun diye benim kisisel tecrubelerimi hice sayamazsin" diyebilirler. ama bu mantikla kendilerini napolyon sananlara, tecavuz travmasini atlatmak icin uzaylilar tarafindan kacirilip kicina metal sokuldugunu iddia edenlere, lsdli kafayla algisi degisince kozmosla baglanti kuran hippilere, bu hippilerden binlerce yil once yine mantarlarla kafayi bulup evrenin sirrini sayilarda arayan pisagorlara yahut ramthaya da inanmamiz gerekirdi. hem de bu tip iddialara sahip insanlarin bir tanesinin dahi anektodal orneklerden ve itiraflardan oteye gecemediklerini, kontrol grubu bulunan double-blind peer-reviewed hicbir deneyde bunlari dogrulayacak bir kanit bulunmadigini, tam da aksine, yiginla psikolojik ve fizyolojik aciklamalarin getirilebildigini bile bile inanmamiz gerekirdi.

    sonucta son paragrafi bilimsel bidi bidi olarak gorseniz dahi olayin ozu sudur: insanin elde edebilecegi tum bilgiler ve yasayacagi tum tecrubeler, algilariyla ve o algilara karsilik gelen kategorilerle (zaman, mekan, nicelik, nedensellik, vs) sinirlidir. eger meditasyonlariniz esnasinda tanriyla saf bir bag kurdugunuza gonulden inaniyorsaniz, muhtemelen benzerlerinizin "en az" yuzde 99.99unda oldugu gibi algilariniz fizyolojik ve/veya psikolojik (ki o da tamamen fizyolojiye indirgenebilir ileride) etkenlerle bozulmustur.

    ammaaaa diyelim ki sizde hicbir sey sorun yok, yine de bilinemezciligin son savunma hattini gecemezsiniz, o da meshur tupteki beyin argumaniyla ozetlenebilir. yani siz tecrubelerinizin gercek ve orjinal mi oldugunu, yoksa sadece 23.yyda bir bilimadaminin deneyinden veya 22.yydaki bir bilgisayar programindan mi ibaret oldugunuzu bilemezsiniz, 40 yillik budist rahibi de olsaniz, atlantis bilgesi de olsaniz bilemezsiniz. [descartesi meshur yapan sey de budur zaten, birakin bu tecrubelerin gercekligini, adam varligindan dahi suphe etmis, sonunda dusunuyor olmasinin en azindan var oldugunu kanitladigini ama bu kadarla kaldigini soylemistir]

    dolayisiyla bilinemezcilik, subjektif ataklarla ustesinden gelinemeyecek bir cikarimdir.

    ote yandan bilinemezcilik cikarimini yapmak icin illa butun inanclardan feragat edilmesi gerekmez. zira halihazirda bulunan inanclara egitim ve aile yoluyla maruz kalmamissak dahi, olum korkusu gibi varligi ve siddeti evrimsel nedenlere rahatca dayandirilabilecek psikolojik etmenler yuzunden kacinilmaz olarak inanclar gelistirebiliriz. gece yataga yatip olmus akrabalarimizi dusundugumuzde, ister istemez onlari cennetvari mekanlarda hayal edebiliriz ama bu, ne cennetin olduguna kanittir ne de bizim cennetin varligina daha cok ihtimal verdigimize. en iyi ihtimalle umuttur, inanc degil.

    ama inanc olsa dahi bu celiski yaratmaz. zira ben izafiyet teorisine de inanamiyorum mantigima aykiri oldugundan (daha dogrusu mantik degil de intuitiona karsi oldugundan) ama hem matematiksel hesaplarla hem de deneylerle dogru oldugunu biliyorum. edit: kaptanin seyir defteri kisisi uyardi, sezgi lafini kullanmak karisikliklara yolacabilir diye. muhtemelen demek istedigim common sense. yani isigin hizinin, gozlemcinin hareketine bagli olmadan hep ayni algilanmasina, gunluk hayatta karsilastigim ilgili her ornegin aksini onerdigi icin, benim kafam basmiyor ama dogru oldugunu kanitlayabiliyorum.

    kisisel yatkinliklarim ve onyargilarim beni bir tarafa cekerken, aklim, mantigim ve kontrollu gozlemlerim muthis bir kesinlikle baska bir seyi soyleyebilir pekala. insanin arkadas ortamlarinda bilinemezci olup, gece yattiginda baska seyler dusunmesi de samimiyetsizlikten ziyade, hayatimizin cogu alaninda oldugu gibi burada da bir cekismeden ibarettir. ama ben inanmasam da, kavrayamasam da, inkar etsem de izafiyet teorisi dogrudur, benim subjektif yargimdan ve kapasitemden bagimsiz olarak vardir. bilinmezcilige dogru yaptigim cikarimlar da ayni sekilde beni yokolus korkusunun kucagina atabilirler ama isabetlidirler ve bir bilinemezcinin bu mucadelenin farkina varmasi bile zaten dusuncesinde tutarsizlik olmadigina en guzel ornektir.

  • başıma gelendir..

    12 yıldır karımdır..

    iki evlat vermiştir..

    hala deli gibi aşığımdır..

    sen sadece bende dur kadın, ben sana hep aşık kalırım..

  • gaziosmanpaşa kafe şanzelizede gördüm o an onu. üzerinde barcelona desenli abidas eşoftman üstü ve o dimdik, aşırı jöleli saçları. değişik bir dans sergiliyordu. bakmaz dedim ama elledi.

    3 yıldır evliyiz tek gözle yazıyorum.

  • sadece şu fotoğrafa bakarak bile anlayabilirsiniz.görsel

    fotoğrafta çok daha ilginç bir adam var sağ tarafta gülüyor. o arkadaşın da ziraat bankasından 750 milyon dolarlık bir vurgunu söz konusuydu en son. servetlerin kaynağı bu fotoğrafta açıkça görülüyor. zeka meka diyenler sadece komik. muhtemelen aynı kişiler karadenizlileri de zeki buluyordur.