hesabın var mı? giriş yap

  • aylar öncesinde trol olduğu onaylanmış bir kişi tarafından açılmış başlıktır.

    lütfen artık bu tür provokasyonlara prim vermeyin ve bu başlığa başka entry girmeyin. trol ordusu muhtemelen gelip kendi kendine gelin güvey olacaktır kısa süre içinde.

  • gittiği yerden geri dönmesidir. kalkıp gelsin, kızsın, bağırsın, dövsün bile beni ama yeter ki yanıma gelsin. annesini kaybedince insan 100 yaş birden büyüyor sanki. anne acısının ne demek olduğunu bilseydiniz erken de kalkardınız, yemek de yapardınız.. boş boş şeyler için söylenmezdiniz annenize. o ne diyorsa doğrudur, bilin. sizin iyiliğiniz içindir. kimse sizi anneniz gibi sevmez. kırmayın onları. hep derlerdi bana da. anlamazdım. of bile demeyin. çiçektir onlar.

  • nazım hikmet 1940'ların sonlarında, bursa cezaevinde kaldığı zamanlarda hapishane içine küçük atölyeler kurulur ve mahkumların bu atölyelerde imal ettiklerini dışarıya satmalarına izin verilirmiş. nazım da perde yapar, satması için ailesine gönderirmiş. o dönem nazım hikmet'in annesi celile hanım'a yazdığı mektupta bu perde işinden de bahsedilir:

    "perdeler için de alparslan'a yazacağım ama, sen de nimet teyzeme bildir, bir kere de o yazsın: perdeleri metresi 300 kuruş ile 335 kuruş arasında verebilir, saçaklar da 100 kuruş ile 90 kuruş arasına"

    bu mektupta ismi geçen alparslan'dan konu nerelere taşınacak şimdi bakalım:

    (alparslan, nazım hikmet'in yeğeni. aynı zamanda izmir valiliği de yapan rahmi bey'in oğlu)

    1919 yılında çerkes edhem izmir'de çok zengin bir hollandalının çiftliğine dadanır. amacı haraç almak. durumu öğrenen vali rahmi bey jandarmayı toplayıp edhem'e engel olur. edhem bu durumu gururuna yediremez, rahmi bey'in o dönem 8 yaşında olan oğlu alpaslan'ı fidye için kaçırır. rahmi bey fidyeyi ödemek için malvarlığını satışa çıkarır, yetmez izmirliler kampanya başlatır ve izmir'in zenginlerinden kampanya için para isterler. kampanyada paranın üçte biri karşılanır, gerisini bornova'da fabrikatör olan fransız henri giraud temin eder. o zamanın çok büyük parası 53.000 lira ödenerek alparslan'ı kurtarırlar.

    henri giraud ülkede kalmaya devam eder, kendisi mustafa koç'un eşi caroline koç'un dedesidir.

    hollandalı çiflik sahibi, cumhuriyet ilanından sonra ülkeden ayrılır. kızı bir kaç sene sonra bir ingiliz bankerle evlenir. 1929'da onların da bir kızı olur ve adını "edda" koyarlar. tam adı "edda kathleen van heemstra hepburn ruston" nam-ı diğer audrey hepburn

    nazım hikmet'in sağlığı da çok iyi değildir hapishanede, biraz resim yaparak kendini dinlendirmek istediğini yazar o mektuplarda. ve perdelerin satışlarının nasıl olduğunu da sorar. ailesi her seferinde çok iyi der. ama hep aile kendi satın almıştır perdeleri.

  • yetimin hakkını yedirmeyeceği sözü verdiğini belirten ancak mahkeme onaylı diploma hırsızlığı ile tanınan ve akp tarafından sayısız makama haksız yere yerleştirilen hamza yerlikaya'nın tweetidir.

    ''bendeki de merak sanırsam herkeste vardır.
    hesabı kim ödedi?
    hesap ne kadar tuttu?
    fatura kim adına kesildi?
    şahsi mi yoksa belediyeye mi fatura edildi?''

    link

    hamza hesap soruyor arkadaşlar. hamza utanmıyor arkadaşlar. hamza'da arlanmanın zerresi yok arkadaşlar. hamza'nın diploması sahte arkadaşlar. hamza hiç değişmiyor arkadaşlar.

  • gelecegin futbol tanrisi. barcelona nin 13 yasindayken hormon tedavisini ustlenip arjantinden getirdigi, futbol dengesizi bir firlama. sozu gecen hormon dengesizliginden dolayi under 21 de oynadigi son sampiyonada yedekten bes mac girip 6 gol atmisligi var. calimlar direk ilahindan arak, rakibin bastigi ayaga dogru topu vurmayla. bu teknik abidesi de saviola olmaz umarim. ekstrasi sampiyonlar liginde forma giymis en genc futbolcusu olmasi disinda futbolda kendi derdinin futbol oldugunu sahada gostermesi. (edit*: bu entry yazıldıktan sonra bissürü sakatlık geçirdi gidişat pert)