hesabın var mı? giriş yap

  • yanlış anlamadıysam istanbul havalimanı’ndaki thy görevlisi adamı kabaca “tipi güven vermiyor” diye uçağa almamış. gidip de dönmeyebilirmiş. olay bu şekildeyse fantastik derecede saçma. sana ne amk, bir mahzur görürlerse brezilya’dan geri çevirirler adamı. sen brezilya’nın gümrük polisi misin?

    bir de öncesinde yalandan pnr numarası tutmuyor diye ayak yapmış üçkağıtçı hokkabazlar. sırf o yüzden bile bilet ücretini iade etmeleri lazım. inşallah bu arkadaş mahkemede hakkını tazminatıyla alır.

    10 üzerinden 11 rezalet. evet 11.

    edit: alınmama talebinin brezilya’dan gelmiş olabileceğine ve deport durumunda masrafların türkiye’ye ödetileceğine dair bilgi mesajları geldi. o zaman niye pnr numarası üçkağıdı çekiyorsunuz adama? açıkça söyleyin. adama tekrar bilet aldırmışsınız, onun da iadesini kabul etmiyorsunuz. adamın kaybettiği para, vakit, yaşadığı sinir stres vs. her türlü mağdur. havayolu firması mısınız, tokatçı filmindeki şevket altuğ musunuz?

  • zamaninda tam tersini yasamistim. hatunun biri benimle muhabbet acma yoluna girmisti.

    -selam:)
    -s ss selamm
    -muzik cok iyi degil mi?(ayni zamanda hafiften oynuyo)
    -evet. burasi her yonuyle iyidir:)
    -sana katiliyorum:)
    -evet
    -ya yanlis anlamazsan bir sey diyecem sana
    -niye yanlis anlayayim ya soyle soyle :)
    -ya biz 6 kisiyiz sen teksin. rica etsem masalari degistirebilir miyiz?
    -taam. olur. ok. peki.
    -tesekkurr:)

    dosdogru eve gitmistim amk.

  • devletin yanında olan biziz. siz hükümetin yanındasınız. şu farkı öğrenemediniz bir türlü. cahil deyince de ağlayıp şikayet ediyorsunuz.

  • di maria'nın adının ilk kez 44. dakikada duyulmasının son derece normal olduğu maç. çünkü sağolsun fikret engin, ya messi diyor adama maçın başından beri ya da rodriguez. aynı zamanda rodriguez'e de messi diyor. ve lulic'e de hajrovic... zaten maç muhteşem(!), kendisi de tüy dikiyor resmen.

    not: nasıl, senden fikret engin diye bahsetmem hoş olmadı değil mi levent özçelik??

  • bunlar da benim altını çizdiklerimden bazıları...

    'acının insanlarla paylaşıldığı takdirde azalacağı konusunda kuşkusuz haklısın, değerli dostum, keşke insanlar-niçin böyle olduklarını ancak tanrı bilir!- geçip giden şimdiyi yaşamak yerine, geçmişte kalan bir sıkıntının hatıralarını anımsamak için hayal gücünü bu kadar zorlamasalar.'

    'çoğunluğu zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor,geriye kalanı ise, özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki, ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. işte insanın değişmez yazgısı!'

    'tanrının bize her gün sunduğu güzel şeylerin tadını çıkaracak kadar kalbimizin kapıları açık olursa, başımıza gelen kötü şeylere katlanacak gücümüz olur.'

    'tembellik neyse keyifsizlik de odur, tembelliğin bir türüdür. doğamızın buna eğilimi var, ancak toparlanma gücünü bulursak kolaylıkla çalışmamız mümkün olur, gerçek hazzı elde etmenin yolu çalışmaktan geçer.'

    'burada olumsuz duygulardan bahsediyoruz, herkesin kurtulmak isteyeceği duygulardan; kimse denemeden gücünün sınırlarını bilemez.'

    'dışa vurduğu ufak sevinçleri elinden almak için, bir insana baskı yapanlara yazıklar olsun. ne dünyanın tüm armağanları, ne de tüm lütufları, başımızdaki despotun kıskanç sıkıntısının bize zehir ettiği bir anlık neşenin yerini tutar.'

    'gerçi dünyadaki bütün işler değersiz, başkaları istiyor diye kendi tutkusunu, kendi gereksinimini dikkate almadan para, onur ve başka şeyler uğruna kendini yiyip bitiren insan her zaman budalanın biridir.'

    'ilk anlatılana hazırızdır, insan aşırı serüven kokan bir şeye bile ikna edilebilir durumdadır; bu çok çabuk öyle kalıcı olur ki, bunu silip yok etmek isteyenin vay haline!'

    'kendimizden yoksunsak, elbette her şeyden yoksun kalıyoruz.'

    'çünkü her şeyi kendimizle, kendimizi de herkesle karşılaştırıcak şekilde yaratılmışız bir kere, bundan dolayı mutluluk ve hüznümüz bağlı olduğumuz şeylerden etkileniyor kuşkusuz, bu durumda en tehlikeli şey de yalnızlık.'