hesabın var mı? giriş yap

  • galatasaray ve babam sayesinde içinde bulunduğum nesil

    popescu son penaltı için topun başındaydı. tam o esnada rahmetli babam bana dönüp '' gol olursa dile benden ne dilersen '' demişti. tabii o anın heyecanı ve adrenaliniyle söylemişti ama bilirdim, sözünü tutardı. ben de fırsat bu fırsat diye düşünüp hiç düşünmeden playstation istemiştim.* popescu penaltıyı gole çevirdi, uefa kupası geldi. o geceyi pek anımsayamıyorum zaten. resmen mutluluktan aptallaşmıştık. neyse ertesi gün oldu. hiç unutmuyorum, hava sıcaktı, çok güzel bir akşam güneşi vardı. babam geldi, bir baktım elinde bir paket. sözünü tutmuştu.

    bazen tekken 3'de hwoarang'ı alıp önüme geleni tekme manyağı yaptım, bazen de solid snake'le sessiz ve derinden ilerledim. güzel zamanlardı be. evvela çocuktuk, dert yok tasa yok. gündüz okula git, okuldan dönüşte sokakta top oyna, akşam olsun yemeğini ye sonra oyun başına otur. belli bir yaşa gelene kadar dünyanın en keyifli döngüsü.

    şimdi mi ? geriye sadece anılar kaldı.

  • kedi denilen amaçsız hayvanın işe yarayan tek özelliği. kodumunun canlısı denk gelirse iki lokma yiyiyor. tüm gün boyunca oradan oraya serserilik yapiyor, 100 km'de 0.2 lt dizel yakıyor adeta. arabalardaki beygirleri sucuk yapıp kedileri işe almak lazım aq.

  • kızım, annemin koynunda uyumuş benim yanımdan kalkıp. tuvaletten dönerken anneannesinin odasına dalmış,yolunu şaşırıp. yadırgamamış hiç. zaten 3 yaşına kadar ikimize de anne dedi sıpa...

    babam vefat ettikten sonra annemin hayat amacı kalmamış gibiydi. kızım doğduğunda kimse demedi ona "gel torununa bak" diye. çok olağan, çok sıradan bir şey gibi, olanca doğallığıyla üstlendi bu "görev"i... ya kim bakacaktı der gibi... hoş, o bakmasa kayınvalidem tetikteydi *

    eşimden boşandıktan sonra daha da sahiplendi. şimdi en büyük meselemiz, ben evlenirim de torunundan uzak kalır korkusu. sürekli iz peşinde, hayatımda biri var mı diye*

    çirkinsiniz. yaranız ne bilmiyorum ama ukala, fesat, sevgisizsiniz. çocuk bakmak zorla olacak iş değil. içlerinden gelmese bir gün bakmazlar, ki bakmayan da çok. hepsine saygı duymak lazım. herkesin enerjisi olmayabilir. ama severek, mutlulukla bakanın da fesat kalbinizle biçeceğiniz merhamete ihtiyacı yok.

  • kumarbazın düştüğü bir yanılgıdır. bir zar atışı düşünelim. oyunda masa zar atsın oyuncular da üst yüze gelecek sayıya bahis yatırsın. oyuncu doğru zarı bilirse yatırdığı paranın 5 katını kazansın. oyunu iki yarıdan oluşacak şekilde hayal edelim. ilk yarıda 6 kez zar atılmış olsun ve 2 kez 1, 2 kez 5 ve 2 kez de 6 gelmiş olsun. şimdi bu durumu gözlemleyen kumarbaz ikinci yarıdaki zar atışlarını tahmin etmek için şöyle bir mantık kurgulasın; ilk yarıda 2, 3 ve 4 rakamları hiç gelmedi. ikinci yarıda da 6 zar atışı yapılacak öyleyse daha önce gelmeyen bu rakamlar ikişer sefer gelmek zorunda. çünkü her birinin gerçekleşme olasılığı 1/6 yani 2/12. toplamda 12 kez zar atılacağına göre 2, 3 ve 4'ün iki kez atılacağına, 1, 5 ve 6 rakamlarının ise hiç çıkmayacağına dair bahse girer. masanın ilk ayağında 2'şer kere çıkan bu rakamlar daha fazla gerçekleşemez bu olasılığa aykırı.

    oysaki bu olaylar tamamen bağımsız olaylardır. ikinci yarıda da tüm rakamların gelme olasılığı aynıdır. çünkü evren veya matematik (adına ne derseniz artık) akıllı bir sistem gibi kurgulamaz işleri. bir hafızaya sahip değildir. bir adalet duygusu da yoktur "aa bak 2 rakamı hiç gelmedi durumu eşitleyeyim vb." geçmişte meydana gelen olaylardan etkilenerek tahmin yapacak olursak kumarbazın yanılgısına düşeriz.

    istisnai durum; yeteri sayıda tekrardan bahsediyorsak (bkz: büyük sayılar kanunu).

  • öncelikle kendisine acil şifalar diliyorum ama insan şunugörünce kendisini tutamayıp ister istemez gülüyor.

    zamanın ötesinden gelen edit: sevgili kardeşim acil şifalar dilemedik mi?

    en beğenilenlerden edit: olayın trajikomik olduğunu fark edip şukulayanlara ayrıca teşekkür.

  • nuri asan gibi delikanlı bir futbol adamının, mete adanır gibi efendi bir insanın, muzaffer badalıoğlu gibi yürekten oynayan futbolcuların can verdiği, samsunspor altyapısının altın jenerasyonunun sakat kaldığı kara gündür.

    kaza öncesi samsunspor herkesce bilinir. şampiyonluğa oynayan takım, tıklım tıklım dolan stadın dışında stadda yer bulamadığından içeri giremeyen yüzlerce taraftar ve hasbi menteşoğlu. ancak kaza sonrası da oldukça enteresandır. kaza sonrası samsun'da düzenlenen kulübe yardım maçında stadın ancak çok küçük bir kısmı dolmuştur. tüm ilde kulübe maddi yardım amacıyla çeşitli şekillerde para toplanmıştır, miktar ise o zamanın parasıyla 850 milyon lirayı ancak bulmuştur.

    bu vefasızlıkta, bu çirkeflikte sürekli göç alan samsun'da samsunlular'dan çok samsunlu olmayanların yaşaması, samsunlu olanlarda da samsunsporluluk duygusunun yerleşmemiş olması en önemli nedendir. her şeyin başarıya endeksli olduğu bir tür alışverişte 20 ocak 1989 günü samsunspor kaybetmiştir.

    eğer samsunsporluluk başarılı olan takımı stada gidip böğürerek desteklemek, kara gün geldiğinde deliğinde saklanmaksa ben çok yanlış gelmişim kardeş. ama eğer tam tersi ise; en büyük samsunsporlu turgut özal...