hesabın var mı? giriş yap

  • kimsenin orhan pamuk'un kafasina silah dayayip "konus ulan konus!" deme niyeti yok, ancak kendisinin konusmama hakki varsa, benim de onu konusmuyor diye elestirme hakkim vardir. occupy wall street esnasinda hicbir amerikalinin cikip "stephen king neden konusmuyor lan?" dedigini zannetmiyorum ancak noam chomsky konusmasa elestirilirdi.

    orhan pamuk kitaplariyla, konusmalariyla politik olmayi tercih etmis bir yazardir. olmasaydi kimsenin diyecek birseyi olmazdi. su andaki sessizligini elestirmek insanlarin hakkidir. bu dakikadan sonra kendisini samimi bulmak cok zor olacaktir.

    not: noam chomsky ile orhan pamuk'u kiyasladim ya, allah da benim belami versin.

  • üzerinden acayip korku filmi senaryosu çıkarılabilecek sendrom. kolay kolay teşhis edilemiyor olması ve tedavisinin antipsikotiklerle yapılabiliyor olması ise garip.

    ilk kez 1769 yılında isveçli biliminsanı charles bonnet tarafından tarif edilmiş. sendromda halüsinasyonlar olmasına rağmen hasta bunların ne olduğunun farkındadır ve içgörü korunur, hezayan oluşmaz. görme sorunu olan hastalardaki sıklığı %10-15 arasında değişir.

  • hoşt ulan !!! 16 senedir yaptıkları için hakkımı helal etmiyorum. bu ülkede güvenilir tek kamu kurumu bırakmamış, gelmiş geçmiş en büyük borç yükünü koymuş daha hala ne vefa borçluymuş sayın ak troll.

  • --- spoiler ---

    rickon'un zik zak çizerek koşmayı akıl edemediği bölüm olmuştur. zaten normal şartlar altında da bu akılla pek fazla yaşamazdı.

    --- spoiler ---

  • bir çoğunuzun tahmin ettiği, bazılarınızın bildiği bir şeyi dile getireceğim.

    bu ve benzeri cümlelerle yazılmış yorumların %90ı ajanslar veya benzer hizmet verenler tarafından yapılır.

    birebirde bir müşterimle yaptığım iştir esasında. kendisi trendyol hesabını bize iletiyor. bazı da bilgiler veriyor. işte şu ürünün satışı artsın vs vs. ekibimdeki arkadaşlar ile konuşuruz. ardından şirketin bize verdiği kart ile satıcıdan ürünleri sipariş ederiz ve yorum gireriz. "çeyizim için aldım, damat bohçası için aldım vs vs vs" istenilen şudur. google'a çeyiz takımı, damat bohçası vs vs yazıldığında alışveriş kısmında bu satıcının daha yukarda gözükmesi ve yorumlara inanan cahil/aptal (firdevs yöreoğlu deyimiyle) gençleri kendisinden alışveriş yaptırmaya itme. çoğu evlenme ateşiyle tutuşan gencimiz bu yorumları görüp ben de çeyiz yapıyorum bak onlar almış ben de alayım diye alıyor. fotoğraflı yorumlara da ürünün sitedeki fotoğrafını koyuyordu arkadaşlar çoğu zaman sonra uyardık biraz satıcıdan bir ürünün 8-10 fotoğrafını istiyoruz gönderiyor onları ekliyoruz vs vs.

    kısacası salakça bir pr cümlesi. bu yazımı okuyunca "lan buna kim inanır mk" dersiniz ama cidden inanan büyük bir tayfa var. satışlarının arttığını söyleyen büyük bir müşteri portfoyumda var.

    haa son 4 aydır yapmıyorum ama ekibim devam ediyor. çünkü fazla vakit almayan ve kazancı büyük bir iş. trendyolda satış rakamınızı ve yorumunuzu arttırmanın en güzel ve kazançlı yoludur.

    şimdilik bu kadar. başka bir kalpazanlık anısından görüşünceye kadar hoşça kalın.

    debe editi:

    ülkenin deprem gerçeğini unutturmamak için deprem timine el verin (bkz: ekşi sözlük deprem unutturmama timi)

    kahramanmaraş bölge köyleri için acil ihtiyaçlar: (bkz: #150531407)

  • içilebilir nitelikteki herhangi bir suya karbondioksit * eklendiğinde soda yapmış oluruz. yani musluk suyuna da co2 eklersek bundan da soda elde etmiş oluruz. maden suyu ise yerin en derin katmanlarından çıkar ve çıktığı yerin jeolojik özelliklerini taşır ve magmadan aldıkları karbondioksit gazının basıncıyla yeryüzüne çıkarlar. yeryüzüne çıkarken geçtikleri yolda mineraller de alırlar yani mineralce yüksektir ama sodada mineral yoktur. ikisi de mideyi rahatlatma özelliği taşır ama sodanın bundan başka işlevi yoktur oysa maden suyu aynı zamanda doğal bir mineral deposudur.
    maden suyuna ruhsat sağlık bakanlığından alınır , sodanın ruhsatını ise tarım bakanlığı verir.
    bir de şöyle bir laf söylemişler ki aslında bu kısaca özetliyor: "maden suyu bir ihtiyaç , soda ise bir tercihtir"

  • şeyma'dan önce nil vardı.

    hafızasız bir toplum olduğumuz için biraz geriye gitmek istedim.

    nil'in nasıl ünlü olduğuna dair proloğu şurada yazmıştım: (bkz: zeynep bastık/@ug tek)

    ama asıl olay elbette ki ünlü olmasının nasıl sevgilisi tarafından ayarlanması ve tüm parayı turkcell'in ödemesi de değil.

    serdar erener, o dönemlerde serra erener ile evliyken çalışanı olan nil karaibrahimgil ile birlikte olmaya da başlıyor.

    2000 yılında nil türkiye'ye özgür kız olarak tanıtılıyor.

    eşi ikilinin beraber olduğunu öğrenince evi terk eden serdar erener 2001'de eşiyle boşanıyor.

    nil-serdar erener ilişkisi, 2006'da son buluyor.

    hem gecce'nin hem de vatan gazetesinin haberlerine bakarsak nil, o dönemlerde ozan çolakoğlu ile birlikte oluyor. gecce'nin iddiasına göre, ilişki başladığında ozan çolakoğlu evliymiş.

    neyse, aradan zaman geçiyor ve 2010'da serdar erener ile evleniyor nil.

    geçmiş, geçmişte kalıyor.
    türk halkı onu prenses, peri sanmaya devam ediyor.

  • edit: olum entry girmeyin diyoruz, ısrarla entry giriyorsunuz. bu trollere destek veren sizsiniz amk. sazan gibi atlıyorsunuz başlığa.

    cübbeli ahmet müridi birinin açmış olduğu başlıktır. entry girmeye gerek yok. eksi verip engelleyin.