ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
-babama ben evlatlık mıyım diye sordum, "lan geri zekalı seçme hakkım olsa seni mi seçerdim" dedi, ikna oldum
siz teksaslıysanız ben de kasımpaşalıyım
-
- sonra dedimki siz teksasliysaniz ben de kasimpasaliyim
- hadi ya, iyi demişsin
- bu titredi ben böyle diyince
- korktu tabi
- hem nasıl, boncuk boncuk terledi bi görsen
- sonra ne dedin?
- dedim önce o eli bi indir
- hah
- sonra dedim, bizi düşman etme kendine, akıllı ol
- helal recep abi.
- böle karşımda ezildi bu, bi görsen
- sen neymişin abi ya, çayın bitmiş abi tazeletiyim dur.
- açık olsun, çarpıntı yapıyo
- tamam abi.. abi be çaylar gelince şu ingilz başbakanının ensesine patlattığın bi hikayen vardı onu da anlatsana
- anlatırım tabi,
- aslansın abi ya. ustaa 2 çay gönder, biri açık recep abime.
23 eylül 2020 trt'nin ersin düzen açıklaması
-
tahminime göre bahse konu aylık 27 bin 500 lira para ersin düzen'e sadece program moderatörlüğü için veriliyor.
stadyum denilen program bir dış yapım! yani x bir şirkete de para ödeniyor.
bu tip programlar neden dış yapıma verilir malumunuzdur.
ulan sen trt'sin, yayın kuruluşusun, maaşlı çalışanların, işini bilen adamların var. koyarsın oraya bir spiker, 3 yorumcu, aylık maaşlarını verirsin olur biter.
bir stüdyo programı neden dış yapım olur trt bunu açıklasın önce!
edit: kısa bir araştırma ile söz konusu şirketin sahibinin de ersin düzen olduğu görülüyor;
ers prodüksiyon reklamcılık ve organizasyon ltd.şti
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste
-
ofis sıcak, evim ırak, feci trafik var tem'de
sigaram var, cay bedava, 22 mb internet emrimde
bekleyenim olsa neyse, yok ki kimse evimde
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste
bir kadının hazırlanıp evden çıkma süresi
-
beş dakikadır. bu beş dakika bir erkeğin "beş dakkaya eve geliyorum"daki süresine tekabül etmektedir.
en iyi kürt futbolcu
senden daha güzel'i ingilizce cover'layan çocuklar
-
yakın gelecekte osmanlıcalarını da göreceğimiz çocuklar.
kimseyi seyreylemedim ben
zat-ı aliyenizden daha evla
kimseye meşk eylemedim ben
zat-ı aliyenizden müstesna
(bkz: asdhashdha)
19 aralık 2014 ford otosan rezaleti
-
az önce sonuçlanan olay.
özellikle bu başlık altına gelip "burayı şikayet sitesine çevirdiniz" minvalinde laflar eden suserlerin bu sonucu iyi okuması, çıktısını alıp saklaması ve günde iki kez tekrar etmesi lazım.
başlığın açılmasından 2 gün sonra ford otosan tarafından arandım ve genel merkezden bir teknisyenin bulunduğum şehre gelip arabayı tekrar inceleyeceği söylendi. hukuki sürece başvurmama gerek kalmadan meseleyi çözeceklerini ifade ettiler. (sosyal medya yüzünden olduğu ne belli denilebilir ancak ne olduysa bu yazılanlardan sonra oldu zaten).
bugün gelen telefonla da paramın iade edileceği söylendi.
bu entry öncesinde yazan ve destekleyen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum, uygun zamanda her birine işkembe çorbası ısmarlayacağımı da belirtmek istiyorum.
sosyal medyanın bir yaptırım gücü olduğuna gerçekten inandım. zaten olması gereken de budur, firmaların sosyal medyadan çekinmesi hem tüketici hem de firmanın yararınadır.
bir kez daha teşekkürler ekşi sözlük, teşekkürler sedet.
klimasız arabayı camı kapalı sürmek
-
bir sonraki adım motorun hararetini almak için kaloriferleri açmaktır.
cüzdanda fotoğraf taşımak
-
ilk cüzdana sahip olduğum ilkokul yıllarından beri yaptığım eylem. ınstagram,facebook nedir arkadaşlar, eski bir fotoğrafın dokusunu, yaşlılığına tanık olduğun insanın gençlik enerjisini, gözlerindeki parıltıyı, yaşama sevincini bundan daha iyi gösteren, tanıklık eden bir şey olabilir mi?
o kağıt parçasının yıllarca muhafaza edilmiş olması bile değerini kat kat arttırıyor. hatta sorumluluk bile yüklüyor.
dedemin, babamın, anneannemin gençlik ve annemin nispeten daha yeni fotoğrafını cüzdanımda taşıyorum. başına bir iş gelecek diye çıkarmaya bile korkuyorum.
üniversiteyi kazan sana araba alacağım diyen baba
-
benim babam değildir. zira üniversiteyi kazan dedikten sonra düşündüğü şey bizi nasıl okutacağıydı. üç kuruş memur maaşıyla ne kendinin arabası oldu ne bize araba alabildi ama üçü aynı yıllarda 5 çocuğunu üniversitede okuttu, iş sahibi yaptı. canım babam, seni çok seviyoruz...