hesabın var mı? giriş yap

  • eğer kendileri ön ayak olacaksa sonuna kadar desteklediğim öneri.

    vize işlerini falan ayarlasınlar, masrafları karşılasınlar, gidilecek ülkeyle de anlaşıp iş miş ayarlasınlar kimse kalmaz burada yeminle.

    huzur içinde yaşarsınız sonra burada.

    edit: beyler haberi okumadan yazmışım. lakin cümleyi o kadar normal karşıladım ki kontrol etmeye bile gerek görmedim. zira bu ülkede bunlar artık çok sıradanlaştı. o yüzden tepkim normal bence.

  • kullananların neyi kanıtlamaya çalıştığını anlamadığım browser.

    hayır biliyorum türk milletinde böyle bir hastalık var galiba da genetik. birşeyi babamızın malıymış gibi sahiplenip fanatikliğin dibine bulabiliyoruz bütün mantıksal süreçleri devre dışı bırakıp.

    en belirgini yine burda ortaya çıkmış. bir kullanıcı bir problemden dolayı iki videoyu açamadığından bahsetmiş, yazılımdan zerre anladığına şüphelendiğim başka birisi "kişisel bugdır o yok öyle birşey" diye savurmuş başkası da "kardeşim ben açıyorum gel buna konuş" minvalinde başka aptalca şeyler yazmış.

    peki bu yazıların hiçbirinde ne yok?
    sürüm farklılıklarını incelemek yok mesela operating system farklılıkları, kurulu plug-inler, antivirüsu. bu değişkenlerin hiçbirini incelemek yok

    neymiş "ben açtım 7 tane çalışıyor"

    ya gidin bi kumda oynayın ya.

  • la şu kurla ilgili anlamadığım şeylerden biri, tırtın teki mutlaka çıkıp "yaa çük kadar paranızla dolar almışsınız zil takıp oynuyosunuz" diye mutlaka muhalefet ediyor.

    hacı, kaç paramız olması lazım lan 1.90'dan 2.65'e gelmiş kurdan kar etmek için..
    bana desene bi..

    lan adamın 10.000 doları bile olsa, 7.500 lira kar etti demektir olm..
    yani bu para bana göre oldukça büyük de, sen ayakkabı kutusundan falan pay mı aldın da küçük görüyosun?

    bi sktirin lan..
    gidin hastası olduğunuz partiye yamanmaya çalışın gemi batarken, belki acıyıp ip falan atarlar..

    ha bi de eklemeden edemeyecem..
    sen gidip, kurun böyle ski tutmasını sağlayana çatacağına, 3 kuruş parasını değer kaybeden liraya karşı güvenceye alıp keyfi kaçmayan adama sataşıyosun ya..
    bildiğin 3 maymunu oynuyosun.
    gidip çıkışsana gücün yetiyorsa "mna koydunuz paranın ekmek alamayacak halk" diye..

    yok ama, anca "para değer kaybediyo hala seviniyosunuz!1!1!1"
    adam maaşını yemiyo harcamıyo, kendini garantiye alıyo..
    sana mı kaldı?

    olmazsa olmaz edit: 6 yıl evvel cüzdanı yeni aldığımda, uğur getirsin diye döviz bürosundan aldığım 1 doları araya sıkıştırmıştım.

    nerden baksan %70 kar ettim..

  • banyo öpücüğü diye bir şeyin varlığı.

    banyo yaptıktan sonra anne ve baba tarafından şapşup öpülmek. neden öptükleri sorulunca da "çünkü bu banyo öpücüğü" şeklinde açıklama yapmaları. işin tuhafı da bunun üzerine "hıı tamam o zaman" deyip işinize (oyununuza) devam etmeniz. çocukluk böyle bir şey.*

  • doğru bir karardir.

    mercimek çorbasi dünyada ki en reliable yemektir.

    belki de yemeklerin toyota'sidir.

    az acikmissiniz, cok acikmissiniz bir mercimek corbasi her zaman kafi gelir. caniniz birsey yemek istedi, yine ama emin degilsiniz mercimek corbasi her zaman safe bir seçimdir.

    ve her ne kadar kotu yapilirsa yapilsin her zaman belirli bir standardi vardir.

  • apple ve facebook arasındaki çekişme son zamanlarda etkisini daha çok göstermeye başladı. iki firma reklam takibiyle ilgili karşı karşıya gelmiş durumdalar ama facebook bu mücadelesini duyurabilmek için gazeteye reklam vererek apple'a saldırmaya başladı.

    bu savaşı facebook'un kazanması neredeyse imkansız. apple bu mücadelede her ne kadar önde olsa da kesinlikle kazanması gibi bir şey söz konusu değil. haliyle iki firmanın da kaybetme ihtimali bulunuyor.

    peki bu savaş neden çıktı, neden bu seviyeye geldi ?

    apple, mobil cihazları için çıkardığı son güncelleme ile kişiselleştirilmiş reklamların gösterilmesi için kullanıcıların onayını istiyor. birçok kullanıcının bu onaya izin vermeyeceği, haliyle uygulamaların da kullanıcılara kişisel reklam gösteremeyeceği anlamına geliyor. kullanıcıların ilgi alanlarına göre gösterilen reklamlar, facebook ve diğer geliştiriciler için diğer reklamlara göre daha fazla para kazandırıyor.

    bu değişikliğin facebook üzerinde büyük bir etki bırakacağı düşünülüyor çünkü gösterilen reklamlar artık kişilere özel olmayacağı için ilgi çekici reklamlar yerine rastgele reklamlar gelecek ve kullanıcılar bu reklamlarla daha az ilgilenecek. facebook ise burada değişikliğe karşı durmalarının sebebini küçük işletmeleri destekledikleri için diyerek belirtiyor.

    ancak iki firma da insanlara yanlış yönlendirme yapmakta.

    apple, kişisel reklam takibini engellemek istemediğini, sadece bu tercihi kullanıcılara sunduklarını söylüyor. olayın bu kısmı doğru ancak kullandıkları kelimeler, kullanıcıları yanlış yönlendirmeye sebep olabiliyor.

    diğer firmaların uygulamaları ve gezindiğin internet sayfalarının etkinlikleri "facebook" uygulamasıyla paylaşılsın mı ?

    bu şekilde gelen bir uyarı, facebook sanki kullanıcıları gizlice izliyormuş gibi düşündürebiliyor ve birçok kişi bu izne onay vermiyor. apple'ın görevi ise burada sadece bir seçenek sunmak ancak gösterilen uyarı kullanıcıları izin vermemeye yönlendiriyor.

    sorgulanan reklam takip sistemini geliştiren de aslında apple'ın kendisi ve bu sistem kullanıcıların kimliğini gizlemekte yardımcı oluyor. örnek olarak eğer bir cihazda kayakla ilgili belirli bir reklam gösterildiyse, diğer cihazlarda ve belirli sayfalarda kayak elbisesi veya kayak takımı gibi reklamlar çıkarken, konuyla ilgisiz olan bahçe malzemeleri daha az görünüyor. burada facebook'un veya herhangi bir firmanın kişinin kimliği hakkında bilgi sahibi olması mümkün değil çünkü bu apple'ın geliştirdiği idfa (identifier for adversiters) ile engelleniyor.

    apple her ne kadar yanıltıcı kelimeler kullansa da, facebook'un yaptıklarıyla kıyaslamak oldukça zor. facebook kişisel reklamları engellemenin küçük işletmelere zarar vereceğini söyleyerek savunmasını yapıyor ve kendileriyle ilgili herhangi bir söylemde bulunmuyor.

    facebook'un yaptığı açıklama ;

    "her yerdeki küçük işletmeler için apple'a karşı duruyoruz. kişiselleştirilmiş reklamlar bizim gibi büyük firmalar için zarar verici olsa da, şu sıralar karşılaştıkları zorluklarla birlikte küçük işletmeler için yıkıcı olacaktır. küçük işletmelerin de seslerini duyurmaları gerek. sizin endişelerinizi duyduk ve yanınızdayız"

    facebook bu açıklamayla şimdilik kimseyi inandırabilmiş gibi görünmüyor ve facebook'un bu savaşı kaybedeceği bekleniyor.

    facebook'un bu savaşı kazanmasının en ufak bir ihtimali bile görünmüyor ve bu şekilde apple'ın geri adım atmasına veya fikrini değiştirmesine de sebep olamayacaklar gibi.

    facebook'un bu eylemi birçok kullanıcı için iyiye yorumlanacak bir davranış değil. sokaktaki birçok kişi, özellikle konuyla ilgili geniş bilgiye sahip olmayanlar bu mücadeleyi apple kendi kişiselliğini koruyormuş, facebook ise kişisel bilgilere erişmeye çalışıyormuş gibi görecek.

    bu savaşın doğuracağı sonuçlardan bir tanesi de app store'da bulunan uygulamaların açıklamalarında bulunan kişisel veri metni olacaktır. facebook'un kişisel veri metni sayfalarca sürüyor ve bu yazıları neredeyse okuyan kimse yoktur. okumadan onaylanan bu metin facebook için büyük bir veri havuzu sağlıyor. ancak apple ile olan savaş insanların dikkatini bu metne çekmiş durumda ve birçok kişi bu metni okuyarak bilgilenmeye çalışıyor.

    facebook su sebeple aslında kendi kalesine gol atmış durumda, insanlar faceook'a karşı zaten antipati besliyorken üzerine bunun gelmesi ve insanları bilinçlendirmek facebook'dan daha da uzaklaşmaya sebep olabilir.

    ancak apple'ın da bu savaştan kayıpları olabilir.

    apple iki türlü kaybedebilir.

    birincisi, apple'ın mağazalarında bulunan uygulamaların birçoğu reklam içeriğine sahip. kullanıcıların reklam takibine izin vermemesi, geliştiricilerin bu reklamlardan daha az para kazanmasına sebep olabilir. bu nedenle ya daha az uygulama geliştirilebilir ya da ücretsiz uygulamalar ücretli duruma geçebilir.

    düşüncelere göre apple burada kendisini dev aynasında görüyor. müşterileri firmaya sadık olduğu için başka markalara gitmez ve sadece büyük uygulamalar önemli olduğu için küçük uygulamalar fazla zarar veremez. ancak bu durumun değişmeyeceğinin garantisi yok.

    apple'ın kaybetmesinin ikinci bir yolu daha var. facebook son zamanlarda bu olaylar sebebiyle iyice saldırganlaştı. apple'ın yaptığı değişiklikler sebebiyle eline geçen her fırsatta apple'a saldırmaya çalışıyor. reklamlarda yapılan değişiklikler sebebiyle uygulama geliştiricilerinin de para kazanamayacağını, bu sebeple birçok uygulamanın abonelik sistemine geçeceğini söylüyor. yani sonuç olarak geliştiriciler yine para kazanmaya devam edecekken, yapılan değişimden etkilenecek olanların kullanıcılar olacağını söylüyor.

    apple ise bir süredir dünya çapında birçok yerden güven sorunlarıyla uğraşıyor. bunun üzerine dünyanın en büyük firmalarından birisinin de apple'a karşı savaş açması baskıyı daha çok artıracak gibi görünüyor.

    bununla birlikte apple kısa süre önce epic games firmasının oyunu fortnite'ı kendi mağazasından kaldırmış ve epic games olayı mahkemeye kadar taşımıştı.

    (bkz: fortnite'ın appstore'dan kaldırılması)

    daha önceki yıllarda ise fbi birkaç kez şüpheli kişiler hakkında bilgi edinmek için kullandıkları apple cihazlarının tuş kilitlerini açması için apple'a gitmiş, apple ise bu talebi reddetmiş ve suçlu bile olsa kişilik haklarına ihlal edemeyeceğini söylemişti.

    (bkz: fbi'ın apple'dan backdoor talep etmesi)

  • 42 yaşındaki nadide kısa’nın ölümünün tek nedeni mobbing olmasa da, her gün yaklaşık 12 saatini geçirdiği işyerinde yaşadıklarının büyük paya sahip olduğu kesindir.
    insanları bu kadar baskı ve uzun sürelerle çalıştırarak zaten kalan zamanındaki dinlenme, eğlenme hatta çocuğuyla vakit geçirme hakları ellerinden alınıyor.
    çalışanlar fiziksel ya da ruhsal hastalıklarla boğuşuyor.
    maalesef nadide kısa, yaşam hakkı elinden alınmış bir bankacı olarak konunun net örneğidir.

    http://www.paramedya.com/…dideyi-mobbing-mi-oldurdu

    “istanbul’da özel bir bankanın yüksek segmentli müşterilerine bakan nadide kısa, işten çıktıktan sonra evinde fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. genç bankacının beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı ve yoğun bakıma kaldırılırken hayatını kaybetti. üç çocuk annesi nadide kısa yaklaşık 15 yıllık bankacıydı. nadide kısa’nın ölümüne son günlerde uğradığı mobbingin neden olduğu iddia ediliyor.
    iddialara göre, nadide kısa’nın unvanı bir süre önce performans nedeniyle düşürüldü. bir alt unvan olan perakende bankacılık işlemleri yönetmeni yapıldı. 3 çocuk annesi genç bankacı işsiz kalmak korkusu ile itiraz etmeyip verilen göreve devam etti.
    gişeye verildi
    nadide kısa tecrübeli ve yılların bankacısı olmasına rağmen bankanın aldığı karar ile gişeye oturtturuldu ve hem gişe görevini yapması hem de hedeflerini tutturması istendi. burada satış konusunda başarılı olamaması gerek şube yöneticisinden gerekse bölge müdürlüğünden baskılar arttı. yine bir iddiaya göre, kısa’ya şube müdürü tarafından sık sık hakarete varan kızmalar oluyordu.
    cenazesi bugün kalkıyor
    geride 3 çocuğu öksüz bırakan nadide kısa’nın cenazesi bugün anadolu yakası’nda bulunan merdivenköy mezarlığı’nda toprağa verilecek.
    nadide kısa'nın çalıştığı bankanın örgütlü sendikasının nasıl bir açıklama yapacağı merakla bekleniyor.”

    edit: verilen ilanla yapı ve kredi bankası olduğu anlaşılan; ancak daha sonra kaldırılan ilan; http://www.hurriyetvefatilani.net/…gi-ilani-v_18766
    edit 2: sendika basisen‘in konuyla ilgili açıklaması henüz yok.
    edit 3: eski bankacı, yeni komedyen kaan sekban nadide kısa’nın eşi ile konuşmuş ve linkteki aklımın almadığı konuşmaları gerçekleştirmiş.
    https://instagram.com/p/bz9n2bbgwz5/

  • çocuğu bırak, ülke uyuyor. video durumu çok güzel özetlemiş aslında.

    biz uyuyoruz onlar alıyorlar.

    uyumayın!

    edit: bazı arkadaşlar tepki göstermiş insanları galeyana getiriyorsun diye.

    ben kimseye sokağa çıkın, ortalığı karıştırın demiyorum arkadaşlar. bu ülke hepimizin, hem kendimiz hem toplumumuz için mücadele ediyor birçoğumuz. böyle zamanlar toplum olarak bağlarımızı güçlendirmek için bize örnek olmalı.

    uyanık olmak, gözlemlemektir. doğruyu yanlışı ayırt edebilmektir.