hesabın var mı? giriş yap

  • tam da türk milletine özgü bir durumdur.

    adamlar kurtuluş savaşı'nı padişah ve osmanlı için vermişler (cumhuriyet'in c'si bile gündemde değildi), sonrasında cumhuriyet kurulmuş, halka seçme ve seçilme hakkı verilmiş.

    ama yıllar sonra söylenen hep aynı türkü: tek partili dönemde diktatörlük vardı. amın oğlu sanki o güne kadar çok partili demokratik bir ortamdaydık da, bir anda mı geldi diktatörlük. geçiş dönemi işte.

    aynı amın oğluna sorsan osmanlı'yı geri getirmek ister ama lafa gelince tek partili dönem.

    tek parti siksin sizi aq.

  • basitçe; geçmiş, şimdi ve gelecek adını verdiğimiz zaman dilimlerinin, evrende aynı anda var olduğunu savunan teori.

    kolaylık olması açısından, evreni gözümüzde dikdörtgen bir prizma şeklinde canlandıralım. bu prizmanın mesela en sol tarafı evrenin başlangıcı, en sağ tarafı da sonu olsun. geçmiş, şimdi ve gelecek olarak adlandırdığımız, yaşanmış, yaşanmakta olan ve yaşanacak olan tüm olaylar bu iki uç arasında bir yerlerde gerçekleşmiş / gerçekleşecek demektir.

    göreliliğin buna izin verdiğini, yani bu işin matematiksel olarak mümkün olduğunu aklımızın bir köşesinde bulundurarak devam edelim konuya.

    şimdi biraz daha fantastik bir düşünce deneyi yapalım ve bu prizmayı, ekmek keser gibi istediğimiz şekillerde dilimleyebileceğimizi ve her dilimin, zamanın bir anını temsil edeceğini hayal edelim. tam da burada devreye hareket kavramı girecek. biliyorsunuz (ya da şimdi öğreneceksiniz) zaman, hareket hızına bağlı şekilde deneyimlenir; yani görecelidir. klasik söylemi belki duymuşsunuzdur; ışık hızına yaklaştıkça yahut bir kara deliğin olay ufku yakınlarda zaman durma noktasına gelir denir. işte bu zaman dilimleme olayında, hareketin bu dilimlerin doğrultusunu değiştireceğini aklımızda bulunduralım. ne demek istediğimi az sonra şekille destekleyerek anlatacağım. şöyle;

    görsel

    burada gördüğünüz mavi ve kırmızı arkadaşlar birbirlerine, uzayın milyonlarca yahut milyarlarca ışık yılı uzunluktaki mesafelerine denk gelecek kadar uzaktalar. bu bir düşünce deneyi olduğundan, bu ikisinin tamamen hareketsiz şekilde oldukları yerde durduklarını farz edelim. yani bir başka deyişle birbirlerine göre hareketsiz durumdalar. bu durumda bu iki arkadaşın zaman dilimleri tamamen aynıdır çünkü zaman bunlar için eşit miktarda akmaktadır. görseldeki kesikli çizgi, ikisi için de ortak olan zaman dilimini temsil eder.

    şimdi olaya biraz aksiyon ekleyelim. mavi arkadaşımız kırmızıdan uzaklaşmaya, yani harekete başlasın. kırmızı arkadaş durmaya devam ediyor. bu durumda zaman dilimi nasıl olur? artık zaman, iki arkadaş için aynı tempoda akmayacağı için, zaman dilimleri de ortak olmaktan çıkar ve mesela şöyle bir hâl alabilir:

    görsel

    burada tam olarak ne oldu? daha az önce ortak "şimdi"yi paylaşıyorlardı ama artık zaman ikisi için de farklı akmaya başladı. görsele dikkat edin; mavinin hareketinden kaynaklı sapma, maviye yakın bölgede oldukça ufak olmasına rağmen kırmızıya doğru gittikçe arttı. mavi arkadaşın zaman dilimi artık kırmızının geçmiş dediği bir yere denk gelmeye başladı. bu geçmiş, duruma göre yüzlerce yıl öncesi bile olabilir. harekette ufacık bir değişiklik, zamanda çok büyük bir farklılığa neden oldu.

    buraya kadar tamamsak, şimdi mavi arkadaşımız kırmızıya doğru hareket etmeye başlasın. bu kez ne görürüz? şunu:

    görsel

    mavinin zaman dilimi yine saptı ama bu kez kırmızı için geçmişe değil, geleceğe doğru.

    buradan şu sonuca varıyoruz; benim için geçmiş olan bir şey evrenin bir başka yeri için şu an'a, evrenin daha başka bir yerindeki gelecek, benim için geçmişe karşılık gelebilir. geçmiş-şimdi-gelecek adını verdiğimiz şeyler aynı anda vardır.

    peki bunu neden hissetmiyoruz? bunun nedeni entropi diyebiliriz. "düzensizlik"ten düzen durumuna geri dönemiyor olmak yahut var olan düzensizlik seviyesi içerisindeyken çok daha düzensiz duruma bir anda ışınlanamıyor olmak, geçmişi ve geleceği algılamamızın da önüne geçiyor.

    bu arada, her ne kadar entropi en basit şekilde düzensiz kelimesi ile tanımlanıyor olsa da bu biraz eksik ve göreceli bir tanım. daha detaylı tanım için bu entry belki yardımcı olur.

  • enteresan subliminal mesaj. adeta evrim teorisini çürütecek türden bir tesadüf.

    (bkz: ateistler hadi bunu da açıklayın)

    edit: işgüzar sözlük moderasyonu sayesinde anlamı kalmamış tersten okunuş. bu başlık açıldığında i. melih'in tersten okunuşuydu. sağolsun başbakanlık ekşi sözlük dairesi başkanlığı çok yerinde bir düzeltme yaparak türkçemizi kurtarmış oldu.

    edit2: geç de olsa düzeltilmiş, buradan kendilerine yakarışımı duydukları için teşekkür ediyorum. moderasyon çalışıyor.

  • bundan yaklasik dort sene once kadar uc arkadas organizasyon isine girmistik. bir arkadas vasitasiyla da kendisiyle tanisip oglunun bir yas dogum gununu organize etmek uzere bulustuk. kendisi de bunun karsiliginda bizi sayfasinda yayinliyacakti yalniz, hali tavri o kadar itici ve ukalaydi ki bulusma sonrasi arkadaslarla konusup isteklerini yerine getiremeyecegimizi belirten bir mail attik. oglunun dogum gunune iki ay kadar zaman vardi kimseyi magdur etmemis, verdigimiz sozden donmemistik. o aksam sayfasinda rezil ederek bizi yayinladi. altina da gerizekali ihtiyac sahipleri diyerek seviyesizce hakaretlerde bulundu. o kadar ileri gitti ki biz sayfayi da isi de kapatmak durumunda kaldik. o zaman ben hamileydim ve hormonlar sebebiyle bu basit olayi gozumde cok buyutmustum. avukatlarla gorusup hakkinda suc duyurusu acicak kadar ciddiye almistim hatta. sonra hepsinden vazgectim ve bir aksam ellerimi acip yapilan bu haksizligin bir gun yerini bulmasi icin dua ettim... hak yerini bulmus... aradaki fark biz kimseyi ne kandrdik ne de yalan soyledik. simdi o da hamile ve bana yasattiklarini yasiyor. sasirmadim. tanim: sahte psikolog (sayfasinda paylastigim bu yorumu hemen silecegini tahmin ediyorum. o yuzden burda da kalsin istedim) edit: engellemis bile

  • amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmis. tam da turkiye'ye tatile gidecegi gun. aksilik bu ya...
    uçagi kaciracak, kara kara düsünürken yolda bir pasaport bulmasin mi ?!..
    hemen almis yerden, bir bakmis ki leanardo di caprio'nun pasaportu.. "ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis.
    çikarmis leonardo'nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis.. uçmus türkiye'ye.
    atatürk hava limaninda görevli gümrük memurunun karsisina geçmis.. kim olabilir memur.. tabi ki temel... :-)
    almis pasaportu eline temel adamin ismine bakmis :
    ''leonardo di caprio", fotografa bakmis, bir zenci.
    adama bakmis ayni zenci... bir kaç saskin bakistan sonra
    temel obur masaya seslenmis,
    ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?"

  • adeta bir korku filmi.

    burnunu karıştırdın ve seni rahatsız eden kuru sümük parçasını tırnağının ucu ile dışarı çıkardın. fakat sümük aniden kayboldu. nereye gitti? burnun kenarında mı kaldı? gömleğine mi düştü? çenene mi yapıştı? nereye gitti lan!