ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
29 nisan 2014 sözlük olaylarının özeti
-
gun itibari ile, sozlukte yasanan kisa sureli kaotik anlarin kisa aciklamasi. normalde yapmam bu tur seyler ama, olayi anlamayanlara kiyagim olsun.
- sabahin ilk isiklari ile birlikte, sozlukte onay bekleyen tum caylaklar bir anda yazar oldu.
- henuz hadise tam kavranamamisken, sozluge oluk oluk entry akmaya basladi.
- yazar olan caylaklar o kadar seri entry giriyordu ki, girilen entry'ler henuz sol frame'in tepesine gelmeden 3. sayfaya dusuyordu.
- gunun cok erken saatleri olmasina karsin tum basliklarda akil almaz bir patlama yasanmaya baslandi. ortam, zombi istilasina ugramis kent merkezinden halliceydi.
- olaydan cok kisa bir sure sonra, sozlukte eskiler-yeniler tartismasi basladi.
- yeni yazarlar "eskiler ucurulsun" gibi basliklar acarak goz yasartti.
- yeni yazarlarin buyuk cogunlugu cumle dahi kurmaktan acizken, "sozluk radikal bir karar aldi. siz zaten bir bok yapmiyordunuz. biz kaliteyi yukseltecegiz" cikislari yaparak aklimizi basimizdan aldi.
- tam sozluk manisa mesir macunu senliklerine donmusken, sozluk yonetiminden "pardon kuzenim yapmis" aciklamasi geldi.
- bu aciklamadan sonra, yeni yazarlarda gergin bir bekleyis basladi. tekrar caylak olmamak adina, onlara destek veren bazi eski yazarlar ile direnis baslattilar. arada, mantikli entryler girerek tekrar caylak olmaktan yirtmaya calisanlar gozden kacmadi.
- aciklamadan yaklasik bir saat sonra, ssg "yeniden caylak yap" butonuna basti ve 2 saatligine yazar olan caylaklar, yeniden caylak oldu.
onay bekleyen caylaklarin buyuk kisminin yazar olmaya hazir olmadigini gozlemlemek mumkundu. arada, sozluge bir seyler katabilecek olanlar da goze carpiyordu elbette ancak buyuk cogunluk epey bir sure daha caylak kalacak gorunuyordu.
bir kereye de mahsus olsa yapmak istenen işler
-
beyaz saraydaki başkanlık koltuğuna oturup amerikayı 1 gün yönetmek.
paratiroid kanseri
-
ırtibat kurduğum muhteşem ötesi, kanatsız melek, savaşçı ruh ; çok değerli onkoloji virtüözü sevgili (bkz: süalp tansan)'la irtibat kurdum az önce ve ilgileneceğini söyledi. kendisinin amerika boston üniversitesi'nde kürsüsü var. ınanın sevinç ve heyecandan elim titreyerek yazıyorum çok şükür.
sevgilinin daha çok sevildiği an
berber şampuanı
-
- hangisinden kullanayım abi? head&shoulders, clear men, pantene filan var
+ amk hepsinin içine doldurduğun ipek şampuan değil mi?
ahmet kaya şarkılarında geçen acımasız sözler
-
(bkz: başım belada)
sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız
kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşında
ihanetin adı yok
neylersin ki çember daralmakta...
şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim
yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta...
400 olmadı da diyelim ki 335 oldu o da olumlu
-
(bkz: valla bize gelişi 335)
laf anlatmak ve dövmek arasındaki kararsızlık anı
-
aritmetik bir islemin yapildigi andir.
lafin anlasilma ihtimali * (lafin anlasilmasinin getirisi - laf anlatma eforu) > etkisiz hale getirme ihtimali * (dunya iklimine marjinal fayda - dovme eforu)
onermesi dogru cikarsa laf anlatilir, yanlissa dovulur.
tarihteki muazzam ayarlar
-
morgan freeman'a bir röportajında sorulur:
"shawshank redemption filminde zenci bir mahkumu oynadınız........"
sorunun devamı gelmeden freeman muhabirin sözünü keser:
"ben zenci bir mahkumu oynamadım. ben zenciyim ve bir mahkumu oynadım."
elin çok güzel bir organ olması
mhp'den kılıçdaroğlu'na tepki
-
meral akşener kaset iddiasıyla gömülmeye çalışılırken sesiniz çıkmıyordu amk stepneleri sizi
gazi mustafa kemal'in mezun olduğu üniversite
-
mahalle mektebi (selanik)
- şemsi efendi okulu (selanik)
- selanik mülkiye rüştiyesi ( selanik)
- selanik askeri rüştiyesi : 1893 – 1895 ( selanik)
- manastır askeri idadisi: 1895 – 1899 (manastır şehri makedonya)
- harp okulu: 13 mart 1899 - 10 şubat 1902 (istanbul)
- harp akademisi: 1902 - 11 ocak 1905 (istanbul)
yeterli sanırım.
volkswagen golf
-
komşusu aç yatarken kapısı toktur. bizden değildir.
iş görüşmesinde let's continue in english denen an
-
ingilizcem pek fena değildir. yurtdışında kalmadan getirilebilecek en iyi seviyeye getirdim diyebilirim.
bir japon firmasıyla yaptığım görüşmede bunu söylemeden direk ingilizce olarak bir iş gününüzü anlatabilir misiniz dedi kadın.
nedendir bilmem hiç es vermeden,
i usually get up early dedim. sonra bi gülme geldi bana ki anlatamam. sustum, sıktım kendimi ama dayanamıyorum artık, o gırtlaktan gelen garip sesleri yapmaya başladım sonra da koyverdim kahkayı ama gözümden yaş geliyor artık görmeniz lazım. kadın zaten kleopatra'nın mumyası gibi böyle siyah küt saçlı ve yaşlı öylece bana bakıyor ifadesini bozmadan.
neyse yatıştım, kusura bakmayın devam edemeyeceğim dedim ve terkettim odayı.