ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"yalnızlık allah'a mahsussa.. o zaman ben? lan.. yoksa???"
33 yaşında olmak
-
25'inde ceo olup 50'sinde ölen de var, 50'sinde ceo olup 90'ında ölen de. hayat denen süreçte herkes kendi zaman tünelinde yol alır. kimine göre ağır abisindir, kimine göre "o da bir şey mi, sen bir de 40'ları gör" yaşıdır.
kendinizi kafa olarak 25'lere uzak, 40'lara daha yakın ya da belki tam tersi hissedebilirsiniz.
18 yaşında üniversiteye başlamanızı, 22 yaşında mezun olmanızı, 23'ünüzde işe başlayıp 24'ünüzde evlenmenizi ve 25'inizde çocuk sahibi olmanızı bekleyen insanlar bunları gerçekleştirenleri de bir başka statüdeki insanlarla kıyaslayıp utandırmaya çalışır daima. çünkü kendi hayatıyla ilgilenmeyen insanlar kendilerindeki eksikliği daima bir başkası üzerinden gidermeye çalışarak tatmin olur.
"rahata konmuş" tabiri argoya kaçsa da böyle de bir kesim vardır, ailesinden kalan işin başına geçer ya da kendisi bir destekle bir iş kurar. sonra da bu desteğin ya da şartların hiçbirine sahip olmadığın için seni kendileri gibi olmamakla eleştirir. hani bak ben bunları yaptım sen ne yaptın diye sorarlar. sen yapamadığın için yapmamış olursun ama o her halükârda yapmış olur. yani yine insan doğasının temelindeki kendinden olmayanı dışlama durumu.
bir de korkmaları var elbette. korkudandır bu dışlama nihayetinde çünkü insan her zaman anlam vermeye çalışır. anlayamayınca en yakın bulduğu kulbu yapıştırır karşısındakine. çünkü bilinmez korkutucudur. bilinmeli, tanımlanmalı ve düşünmeye değmediği akla yerleştirilmelidir. yoksa düşünmeye devam etmek düşünülenden korkmaya sebep olur.
şöyle açıklayayım; basit düşünen insanlarla kesin karşılaşmışsınızdır. bu insan sizinle 5 saniye konuşmuş olsa bile ne kadar konuştuğunun farkında olmadan, "sen de şöylesin yahu" diye kulbu takıp geçer. hiç düşünmez. siz belki 33 yaşındasınız ama o insan 5 saniyede çözmüştür sizi. ve o 5 saniyedeki tanım sizle hiç alakalı olmayabilir. fakat konuştuğunuz kişiyi rahatlatmış kendisinin sizden üstün olduğunu düşündürtmüştür ve bu da onun için yeterlidir.
bu yüzden dışlandığınızda çok takmamanız size bir şey kaybettirmeyecek aksine taktığınız durumda kapılacağınız kötü histen sizi koruyacaktır.
evlenmemiş veya çocuk sahibi olmamış
olabilirsiniz. ya da kendinize ait bir eviniz ya da arabanız olmayabilir. herkes aynı anda aynı şeylere sahip olmayabilir, bunu başaramayabilir ve bu bir eksiklik değildir.
ki evlilik başlı başına bir başarı değildir, çocuk sahibi olmak da öyle.
bazen yüzünüzdeki gülümseme milyonlarca liradan daha değerlidir ve hangi yaşta olursanız olun en güzel yaşınızda olduğunuzu bilmeniz gerekir. daha iyi şartlarda dünyaya gelseydiniz veya farklı bir ülkede doğsaydınız siz de potansiyelinizi gerçeğe dönüştürebilir, dünyada güzel şartlarda yaşayan diğer insanlar gibi olabilirdiniz. nerede ve kimden doğduğunuz sebep, seçimleriniz ise sonuçtur ancak, bu sebep seçimlerinize doğrudan etki ettiği için bu durumda tercihlerinizden bazen doğrudan siz de sorumlu değilsinizdir.
bu yüzden; kendinizi geliştirmekten ve kendinize zaman ayırmaktan vazgeçmeyin. sevdiğiniz şeyleri yapın ve zihinsel olarak sizi merkeze çeken şeylerle ilgilenin.
ruhsal ve fiziksel sağlığınızın hepsinden önemli olduğunu unutmayın. sağlık olmayınca huzur da olmuyor. para mı? neye yarar?
ciguli
-
ciguli komik olabilirdi ama asla gülünç değildi... iki kavram arasındaki farkı idrak edelim önce.
black eyed witch
-
eskiler hakkinda ne dusunuyordur bilemem ama sirada bekleyen caylaklarin neler dediklerini, neler dusunduklerini az cok tahmin edebiliyorum.
onay bekleyen caylak 35060...
simdi usendim aramaya, zamaninda bir moderator su minvalde bir sey demisti; "sozluge pozitif etkisi olacagina inandigimiz, tanidigimiz ve guvendigimiz kisilere taniyabiliyoruz bu onceligi". entryler uzerinden gitmeyeyim ama boyle pozitif katkinin mina koyim. caylaklik entrylerini bile siliyorsa bu torpilli... boyle mi oluyor ulan pozitif katki? bahanelerinize selam olsun sizin.
ha derseniz ki "can ciger kuzu sarmasiyiz, verdik. sanane ulan?", "caniniz sagolsun"'dan baska ekleyecegim bir sey olmaz. ben ne dersem ayni halti yapmaya devam edeceksiniz cunku.
karti kim verdi bilmiyorum ama eksi sozlugun en cok da bu kart dagitma hakki olanlarina kilim bu sebepten dolayi (muhtemelen sadece moderatorler ve hatta sadece bazi moderatorler).
torpil mina koyim bu? sen burada yapiyorsun, sonra baska yerde karsina cikti mi avazin ciktigi kadar bagiriyorsun; "hakkimi yiyorlar", "x partisi tum kadrolari tutuyor", "bu ne bicim devlet" diye. bu ne perhiz be oglum? sayet torpili isteyen yazarsa, onun icinde gecerli soylediklerim.
ne diyim abicim ben size. illa bir kose tutacagiz! illa bir deligimiz olacak! illa bir babamiz/dayimiz/amcamiz olacak! eeehh eytere be mina koyim.
dilimin kemigini de kirdiniz, sagolun varolun.
talepkar insanların daha fazla değer görmesi
-
bir gerçek. hayatın farklı farklı alanlarında kendisine sunulandan memnun olmayıp daha fazlasını isteyen insanları tatmin etmek adına çaba içine giren tiplere rastlanır.
elinde olandan, sahip olduklarından mutluluk duyan; bunlar onun için yeterli olan insan ise çantada keklik, kolay lokma olarak görülür ve pek önemsenmez.
bunu en basitinden iş yerinde çay servisi yapan insanın getirdiği çaya bunda toz zerresi var, bunun rengi açık, bu 100 derece suyla demlendiği için çay yanmış * diyerek burun kıvıran tiplere çaycı kusursuz çay yollamaya özen gösterirken, siz önünüze getirilen her şeye gülümseyerek teşekkür ettiğinizde bir süre sonra kirli bardakla karşılaşmanızla, lekeli çay tabakları almanızla örneklendirebiliriz.
aynı şekilde ufak bir arabayla memnun olan çocuğa daha fazla oyuncak alınmazken, iki oynayıp bırakan kırıp döken çocuklara neredeyse oyuncak fabrikası kurulur.
usain bolt'un 100 metre mesafedeki bakkala gitmesi
-
msn, irc, icq muhabbetleri şu şekilde olabilir ;
[08:24] usain says : abi ben biraz afk, bakkala gidip gelecem
[08:24] arkadas says : tamam abi, hadi git gel.
[08:24] usain says : hah geldim ne diyorduk?
hatta abartılırsa şu şekilde de olabilir ;
[08:24] usain says : abi ben biraz afk, bakkala gidip gelecem
[08:24] usain says : hah geldim ne diyorduk?
[08:24] arkadas says : tamam abi, hadi git gel.
2022 yılı ekmek fiyatı tahmini
-
sözlüğün ziraat mühendisilerinden biri olarak oturup kabaca hesapladım. kabaca diyorum çünkü şu an günümüzdeki veriler ve tahminler ile hesapladığım bu maliyet yarın iki katına dahi çıkabilir.
gece dolar fırlamasından sonra şöyle #129408707 bir entry girmiştim. orada da bahsettiğim gibi gübrelerin fiyatlarında tonda 5 kat ve daha fazlasına kadar zam gerçekleşti bir yıl içerisinde. ilaç ve gübre bayileri silahlı güvenlik tutmayı düşünmeye filan başladı çünkü iki torba üre gübresi 1000 lirayı aştı. günümüzdeki maliyetler önümüzdeki buğday hasadının maliyetlerini verdiği için günümüz dolar kurunu bir dahaki hasada kadar daha az göreceğiz.
ekmek maliyet hesaplamamıza gelirsek, önce bir kg buğday üretim maliyetini hesaplayalım. bazı kaynakları en son vereceğim, bazıları da sektörde olduğum için bildiğim maliyetler, onları direkt yazacağım:
-tohum: 105 tl
-gübre, yaprak gübreleri: 592.5 tl
-zirai ilaç:52.5 tl
-mazot: 50 tl
-icar kirası: 280 tl
-hasat ve nakliye: 60 tl
-genel gider ve amortisman %5: 57 tl
-finansman gideri %5.25
-1 daa(dönüm) buğdayın toplam maliyeti: 1.256,85 tl
-ortalama buğday verimi kg/daa: 296
1 kg buğday üretim maliyeti: 4.25 tl
buraya kadar bu derece ayrıntılı bilgi verebiliyorum zira işin içindeyim. lakin sonrası daha tahmini olacak.
günümüzde 50 kg bir çuval unun maliyeti yaklaşık 151 tl satışı 180 tl.
2022 yılı tahmini çuval un satış fiyatı 257 tl. içinde buğday üretim maliyeti ve değirmen çalıştırma işcilik, amortisman dahil.
bir çuval un ile çıkan ortalama ekmek adedi 290.
bugün sadece bir ekmek için gerekli olan unun maliyeti 0.62 tl.
2022 yılı bir ekmek için gerekli un maliyeti 0.88 tl
buna istinaden günümüze oranla 2022 enerji maliyetlerinin en az %40, işcilik maliyetlerinin(asgari ücret tahmini zammıyla oynayabilir) %30 oranında artması bekleniyor.
ekstradan maya, su, tuz gibi hammadde maliyetlerinde de en az %30'luk artış tahmin ediliyor.
yani kısaca günümüzde 2 tl olan istanbul ekmek fiyatının 2022 yılında şu anki tahminlerimize göre sadece ürün hammadde maliyetlerini dahil ettiğimizde en az 3.64 tl olması, tüm maliyetler dahil edildiğinde en az 4 lira olması bekleniyor.
bu sadece ekmek. buğday diğer temel gıda maddelerimiz olan makarnanın, simitin de hammaddesi. özellikle makarnalık buğdayda maliyet artışlarının yanında tarım bakanlığının korkunç politikaları yüzünden dehşet bir artış söz konusu. fakat bu başka bir entry konusu.
ne diyeyim, tüm simülasyon oyuncularına kolaylıklar dilerim.
edit: entryi yazalı henüz iki ay oldu. yukarıda yazdığım 1000 lira gübrenin fiyatı 1500 oldu. dolardan da hızlı artıyor mübarek.
kaynaklar:
-öncelikle kendi bilgilerim :)
-gaziantep ticaret borsası
-ekmek yapım maliyetleri hakkında bilgi almak için tıkladığım bir kaç haber tık tık
-itb bitkisel üretim raporu tık
yılmaz özdil tarzı yazı yazma rehberi
-
son yazısını referans alarak yılmaz özdil yazılarına bir örnek vermek istiyorum. kendisi de eğer ekşi sözlük okuyorsa bu yazıyı çekinmeden copy paste marifetiyle kopyalayabilir. hiçbir telif hakkı istemiyorum kendisinden. lakin yazı çok uzun. bir yazı dizisi şeklinde yayımlaması gerekebilir.
1895 peder zickler doğdu.
1896
1897
1898
1899
1900
1901
1902
1903
1904
1905
1906
1907 fenerbahçe kuruldu.
1908
1909
1910
1911
1912
1913
1914
1915
1916
1917
1918
1919
1920
1921
1922
1923
1924
1924 ay iki kere yazdım yanlışlıkla.
1925
1926
1297 hiheheh karıştırdım tuşlara basarkene.
1927 doğrusu bu.
1928
1929
1930
1931
1932
1933
1934
1935
1936
1937
1938
1939
1940
1941
1942
1943
1944
1945
1946
1947
1948
1949
1950
1951
1952
1953
19554 oha.
1954
1955
1956
1957
1453 istanbul fethedildi.
1958
1959
1960 obaaaaaa darbeeeeee.
1961
1962
1963
1964
1965
1966
1967
1968
1969
1970
1971 obaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa darbe ikiiiiiiiiiii.
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980 ooooooooooooooooooooooo darbeeeeeeeeeeeeeeeeee. gerçi buna niye sevindim bilmiyorum.
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993 turgut özal öldü.
1994
1995
1996
1997 hobaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
1998
1999
2000
2001
2002 hasssssssssss...........
2003
2004
2005
2006 peder zickler ekşi sözlük'ün altını üstüne getirdi.
2007-1 hasssssssssss..................
2007-2 ehehehehehehehehehehehehehehehehehehe merhabaaaaa.
2008 öyleyken böyle.
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
(bkz: adana heat)
danimarka'da kağıt para kullanımının sonlanması
-
çipli bedenlerden önceki son aşama değildir.
hiçbir içkin değeri olmayan kağıtlara yapay bir değer yükleyip bu değeri milyonlarca kişinin ikna olup güvenip kullanmasını sağlayan, bu kağıtların her birinin değerinin başka kağıtlara ve gerçek metalara göre her gün değişmesini sağlayan bir ekonomik sistemimiz varken işbu değeri sadece manyetik plastiklere işlemek mi inanılmaz geliyor? bana pek gelmiyor. hayırlısı olsun. şimdi gölge ekonomiciler düşünsün.