hesabın var mı? giriş yap

  • bir ağacın yaşıdır.

    nasıl hesaplandığı konusuna gelince. bir ara trt belgesel'de izlemiştim. bir ladin ağacının yaşını hesaplamışlardı. önce şu bilgiyi vereyim; ağaçlar her yıl gövdesine yeni bir halka ekliyor. (dış kabuk ile son halka arasına) bu halka sayısı da ağacın yaşını belirtiyor. örneğin; halka sayısı 80 ise ağacın yaşı da 80. her ağaç için geçerli olmasa da gövdesi büyüyen ağaç türlerinin yaşı halka sayısı sayılarak hesaplanıyor.

    halka sayısını nasıl saydıklarına gelince. kullandıkları bir alet var. aleti ağacın gövdesine kadar sokup gövdenin ortasından dışına kadar çubuk şeklinde bir parça çıkarıyorlar. o parçadaki halkaları sayıyorlar. sonra deldikleri yeri çamurla kapadılar falan... gövdesine her yıl birden fazla halka ekleyen ağaçlar da var. ağacın cinsine göre değişiyor. hesaplama yöntemi aynı. hatta halkaların genişliği darlığına göre geçirdiği mevsimsel süreç bile gözlemlenebiliyor.

    edit:
    https://twitter.com/…973/status/1347953818651275272

  • kendine özgü bir ruhu olan müzik akımı. aşağıda leziz örneklerini de sunacağım. öncesinde vaporwave akımının ne olduğu ile ilgili tatmin edici bilgiler vermek istiyorum.

    sanki müziğin başka galaksiler, diyarlardan gelen yönü gibi yabancı bu gezegene. bir o kadar da buraya özgü. çünkü önceyi anımsatır, onu deneyimlemiş olana. retro teknoloji esintileri ile doludur gördüğünüz görseller, duyduğunuz tınılar. 80's, 90's hatta 00's yılların başları yoğun bir şekilde hissedilir, oradasınızdır, sanki zihninizi oluşturan temellere küçük bir yolculuk gibi.

    bu bağlamda söz konusu retro dönemin teknolojik, atmosferik esintileri sunulduğu gibi, yine o yılların şarkılarından bölmeler* alınıp onların bir aranjmanını görürüz. aslında ele aldığı yıllar, dünyada teknoloji rüzgarının eseceği zamanların pratikteki ilk yılları olduğu için, o yılları bilen herkesin yakaladığı samimiyeti yeniden göstermektir bu akımın niyeti. eski windows sürümleri, atariler, piksel görünümler, eski oyunlar, dergiler veya o yılların iç ısıtan şehir manzaraları animasyon biçiminde, genelde turkuaz, mor, pembe gibi renklerin ve onlara yakın tonların karışımı olarak önümüze sunulur. elbette olay hem görsel, hem de işitseldir böylece.

    freudian* açıdan bakarsak, bizler bu ruhun -yani vaporwave akımının- sahip olduğu bileşenlerin bir kısmını daha önceden tecrübe etmemizden ötürü, bu eski tecrübelerin farklı bir yorumunu işitsel ve görsel olarak yeniden deneyimlediğimizde, bilincimizi tetikleyen bu tını ve görsel araçlar, müzikten daha önce almadığımız ya da belli bir ölçüde aldığımız farklı bir haz türünün yoğun şekilde alınmasını sağlıyor. belki en başta, buna başka galaksinin müziği dememin sebebi de budur.

    vaporwave'deki eskiye geri dönüş, onda var olan içtenliğin ve samimiyetin özlemi ile birlikte, günümüz modernitesine, popüler öğelerine de aynı zamanda eleştiri barındırır. bu "aykırılık", söz konusu eleştiriden gelir. kapitalizmin doğurduğu tüketim kültürü ile dalga geçer, zıt yönünde aykırıklıklar gösterir. adının, duyurulan ancak çıkmayan ürün anlamına gelen vaporware'den gelmesi bu yönü ile etkileyicidir. ticari kaygı gütmez. müzik isimleri fazla hit alsın diye afili olmak zorunda değil, genelde müzik hangi duyguları hissettirecekse ya da neye aitse onla ilgili bir isim belirlenir.

    söz konusu tüketim kültürü öyledir ki, sizden sadece eşyaları değil, insanları bile hunharca tüketmenizi ister. onun* varoluşu buradan gelir. vaporwave ise eskide olana sahip çıkar. onu harcamayı değil gözetmeyi kendine amaç edinir. bu açıdan sanatsal bir başkaldırı görünür, ayrı bir hoşnutluk katar hislere.

    chill out'un bir alt dalı gibi gözükse de ondan ayrık, fakat temeli ona dayanan bir akım olduğu gerçeğini unutmamak lazım. 2011 gibi kendini göstermeye başlasa da, 2015'den sonra özellikle avrupa ve amerika'da tutkununu önemli ölçüde artırdı bu akım. çeşitli mecralarda dinlenme sayıları aslında bazı kitlelere ulaşabildiğini ortaya koymakta olup, ülkemizde pek bilinmemekte şu an.

    vaporwave akımında görsel olarak, yukarda verdiğim örneklerin yanında çeşitli anime ve çizgi film/diziler de sık kullanılır. öyle ki, the simpsons dizisi neredeyse bir alt dalı haline gelmiş, adına simpsonwave demişlerdir. benim de bu akımla tanışmam simpsonwave örneklerinden biri ile olmuştu. ek olarak tom and jerry, the pink panthere, sponge bob gibi çizgi filmleri de görürüz.

    ve gelelim sevdiklerim arasından bazılarını sunmaya; (müzik - sanatçı adı)

    why me? - simpsonwave (bu akımla tanıştığım müzik)
    5:32pm - the deli
    the burn marks on my epiano wont go away - a l e x (en sevdiğim ilk 5'de yer alır)
    no one would miss me - a l e x
    letting go - greafer
    honey - moow
    oblivion - rufi-o, lily potter
    i was feeling down, i found a nice witch and we're friends - in love with a ghost
    moonrise kingdom - prima
    her - kendall miles
    summer night - esprit
    nightdriving - aquacola
    destine - vector graphics
    we forgot each other's name - heavy hearts
    i saw you in the dining room today - lamb beatz production
    last time - idealism
    lonely - idealism
    iloveyou - a l e x
    how miserable do i have to be to make you happy - beowülf
    unsaved info - joji
    everywhere and nowhere - biosphere
    waltz to the end of time - biosphere

    bunları seçerken epey zorlandım, birçok sevdiğim örneği var. daha sonra editler ve kendi spotify listemi de yayınlarım belki, kim bilir?

    edit: https://open.spotify.com/…si=craqznceqgibi-o3guz6fg söz konusu çalma listem için buyrunuz.

    takip etmenizi tavsiye ettiğim kanallar:

    neotic
    artzie music
    s o u n d s t a t i o n
    mellowbeat seeker
    dreamwave
    n o s t r a d a m u s
    ambition
    sonradan eklenen: kurdtbada

  • anasınısatıym. var böyle bişey. başıma gelen durum. olay. olaylı durum.

    bugün eve gelir gelmez hiçbir şeye dokunmayıp salonumuzdaki saatin karşısına geçtim. çok sürmedi. yaklaşık 6:22 gibi saat aniden 10:00 oldu. yanlış anlaşılmasın pm olan 10. şimdilik elimde olayın sadece ses kaydı bulunmakta. çok acayip.

  • siz olayı yanlış anlamissiniz arkadaslar. vergi veriyorsunuz, devlet de jest olarak size sigara hediye ediyor. daha neyin tatavasini yapıyorsunuz anlamadım.

  • yalan söylemeyip dürüst davranmasının sonucudur. keşke bütün siyasiler merkel kararlılığında ve dürüstlüğünde olsa.

    tek ihtiyacımız realizm. bizimkiler "biz şöyle iyiyiz böyle kıskanılıyoruz. benim suriyeli kardeşim" diyor sonucunda ben amerikan malı telefonumda amerikan sosyal medya uygulamasında aşağıdaki fotoğrafı görüyorum.

    http://a.abcnews.com/…eaders_ml_150402_16x9_992.jpg

  • bir beşiktaşlı olarak fener'e gelmesini ben de isterim.*

    adamların derdi yokmuş gibi bir de batshuayi istiyorlar bunlar iflah olmaz amk.

  • debe entry'sini (bkz: #123265009) görünce epey şaşırdım.

    ilaç represantı (ama elitlik de vurgulanıyor, bugünküler gibi pis kaka değil) doktor babayla kanka. neden acaba? hatta söylenene göre babanın bir sürü represant kankası var.

    bu represant babayı ve anneyi o kadar çok seviyor ki(!) ta ingiltere'den çocuğuna eşşek kadar oyuncak getiriyor.

    ama nedense yıllar sonra bu “kanka” respresant olayı bile hatırlamıyor. e yapması gerekmiş yapmış, muhtemelen de patronu yaptırtmış işte diye düşünülmüyor da neymiş, çocuk mutlu etmek bu kadar kolaymış.
    yahu ben amerika'dan airpods isteyene bile getirirken eriniyorum bu adam kendine/çocuğuna değil sana getirmiş. kolay mı olmuştur gerçekten? valizin yarısını kaplamış oyuncak ama şehzademiz çocuk sevindirmek bu kadar kolay işte diyor.

    ve bu entry debe'ye giriyor. arkadaşlar yolsuzluğu beyaz yaka yapınca cici mi oluyor?

    ilaç endüstrisini bilmesek bu represant-doktor arkadaşlığına da inanacağız. o kadar iyi arkadaşlar. tanısan sen de seversin...

  • alışık olmadığı bir iyilik ile karşılaştığı için buna cevap verme ihtiyacı duyan yayadır.

    aslında bir kültür olması gereken şey ülkemde iyilik haline gelmektedir ne yazık ki. sen arabanda oturduğun yerde konforlu konforlu oturuyorsun, arkanda yol vermekle tıkanacak bir trafik falan da yok... yaya ise yürüyüş eforu sarf ettiği gibi her türlü sıcak, soğuk yağmur, çamur, toz, ekzoz dumanı durumu ile karşı karşıya. tabi ki insan olarak yayanın üstünlüğü olacak, arabaya bindin de o insandan daha büyük bir şey mi oldun?

    ağa - maraba anlayışı genlerimize işlemiş, yani ata binmiş olan ağadır, atı olmayan ona hürmet etmelidir. ancak genel olarak şöyle bir şey de var;
    (bkz: trafikte yol verilince oluşan mahcubiyet duygusu)

    tam tersine haklı gururun bokunu çıkartan yayalar da vardır.

    (bkz: yol verilince ağır ağır hareket eden yaya)
    (bkz: yol verilince küstahlaşan yaya)