6737 entry daha
  • annem tıp fakültesi'nde çalışıyordu, babam da aynı yerde doktordu. benim küçüklüğümde represantlar çok özenle seçilirdi. zaten sonraki yıllarda olduğu kadar çok da değillerdi. annemin ve babamın da oldukça samimi arkadaşı olan represantlar vardı.

    bu arkadaşlarından biri, bir gün ingiltere'ye gitti. firma mı göndermişti, yoksa kendi mi gitti hatırlamıyorum tabi çünkü ben 3 yaşındaydım. gelirken de bana nerdeyse boyum kadar bir oyuncak köpek getirdi. ben minyon bir bebeydim, gerçekten boyum kadardı. tombik beyaz, gözleri tüylerin arasında kaybolmuş, uzun siyah kulaklı, kırmızı şapkasında 'barker' yazan bir köpek. düşünün yani, ordan bana bunu taşımıştı. neyse efendim, ben geldiği günden itibaren barker'la yatmaya başladım. her gece. büyüdükçe onunla konuşmaya başladım. o gün bir şeye üzüldüysem anlattım, aşık olunca anlattım, kızınca anlattım...burnu kocaman ve siyah deridendi, zamanla aşındı ve altındaki beyazlık çıktı. boyadım durdum. atkısı gevşedi, boynundan düşmesin diye diktim.

    barker bizimle her tatile geldi. gece başka bir yerde kalacaksam barker hep benimle geldi. büyüdüğümde de değişmedi bu. şehir değiştirdim, yine geldi. ben hep ona sarılarak uyudum. evlendikten sonra bile canım sıkkın olunca barker'a sarılıp yattım.

    tam 33 senedir birlikte yaşıyoruz. benim çocuğum oldu, şimdi o onunla yatıyor. hayatımın en önemli, yanımdan hiç ayırmadığım tek objesidir barker. öyle böyle sevmiyorum. geçen gün evde bulamadım yerinde, aklımı yitirecektim.

    bu esnada da yıllar içinde bir şekilde annemler birbirilerin izini kaybetti. arada konuştukları eski arkadaşlarına falan da hep sordular ama bir türlü ulaşamadılar bana barker'ı getiren fantastik insana ki ben de çok severdim onu çocukken. çalıştığı firmayı arayıp o yıllarda çalışanlardan izini sürmeye çalışmışlığım bile var. ama ulaşamadık bir türlü.

    dün annemi işte o eski arkadaşlarından biri aramış. bulduk numarasını diye. annem aramış hemen, uzun uzun konuşmuşlar. 'barker hala yanında, şimdi de oğlu ona sarılıyor' demiş annem. inanamadı diyor. böyle değerli olacağını hiç düşünmemişti belki de ama benim için bir valizin yarısından fazlasını kaplayan barker'ı 33 sene önce alıp getirmesi asıl değerli olan. bir çocuğu mutlu etmek emin olun hiç zor değil. belki o da bir oyuncak diye düşünmüştü sadece ama benim hayatımın göbeği oldu tosunum barker'ım. yaşadığım müddetçe de yanımdan ayırmayacağım. 33 yıl önce getirip 3 yaşında bir çocuğun kucağına bıraktığı oyuncağı, 33 yıl sonra hala o bıraktığı kucakta bulmak da o yüzden o kadar mutlu etti belki de onu. var olsun.

    debe edit: 'barker'ı da göreydik' diyenler için gelsin. ihtiyar tosunum işte burda;
    görsel
1801 entry daha
hesabın var mı? giriş yap