hesabın var mı? giriş yap

  • doğum gününden bir gün önce ablanın evine gidilir, yaş 33.

    abla 8 yıl önce sıradan bir adamla evlenmiştir, kız kardeş anlam verememiştir bu duruma, dünya da bu kadar yakışıklı karizmatik erkek varken neden bu adam diye...
    o sıralarda kendisi çok parlak bir adamla çıkıyordur, ve arka planda onunla sevgili olmak isteyen başka erkeklerde vardır. (kızımız güzel sonuçta)
    halihazırda sevgilisi olan adam kıza evlenme teklif eder, ama kızımız maymun iştahlıdır, sonuçta bir ömür geçirilecek ya ötekiler daha iyiyse...
    yıllar böylece geçiverir daha iyisi daha iyisi derken.

    bir gün kızımız bakar etrafında parlak, karizmatik, yakışıklı erkekler dolaşmaz olmuş, insanlar onu birileriyle tanıştırmaya başlamış kendi yeteneğini kaybetmiş gibi…

    “şöyle bir adam var, ama boşanmış, ama çocuklu” vs. laflarını duymaya başlar kızımız. inanmak istemez duyduklarına, tamam yaş ilerlemiş olabilir ama hala güzeldir, hala ruhu herkesin peşinde koştuğu o kızın ruhunu taşımaktadır.

    gece olur, abla enişte ve iki sevimli çocuk yatak odasına uyumaya giderler, içeriden sohbet ve gülüşme sesleri gelir, sıcacık bir yuvanın gülüşme sesleri...
    kızımız koca salonun kanepesinde gözlerini tavana dikmiş uyumaya çalışmaktadır. daha önce kendini hiç bu kadar yalnız hissetmemiştir.

    gözlerini kapatır, sabah olduğunda geçmişteki güzel günlerine uyanabilmek umuduyla,

    sabah olur, gözlerini açar güzel kızımız; yaş 34.

    edit: güzel kızımız şuan evli ve çocukludur. boş yere ümitlendirdiği için kızanlar olmuş :)

  • debe editi: nefes...

    memursenli memura cok bile...
    yetkili sendika sagolsun tum yetkisini memuru ezdirmek icin kullaniyor.

    2010 yilinda yeni baslayan 8/4 teknik personel 1215 dolar alirken, simdi 1/4 30 yillik teknik personel 800 dolar aliyor...

    memur aileler calisirken evini alir, emekli ikramiyesiyle yazlik alir, yerli arabasina binerdi...

    birakin memuru eskiden herhangi bir okumus calisan tazminatiyla emekli oldugunda, bir ev ve bir adet 2. el araba aliyordu.

    zamanla bunu bir eve dusurduler, babalarimiz ev aldi ikramiyeyle.
    gectigimiz yillarda emekli olanlar sifir bir arac aliyordu cok degil 3 4 yil once.
    1 2 yil once 2. el iyi bir arac aliniyordu...

    bu sene emekli olanlar 30 yillik emekli ikramiyesiyle; dis implanti yaptirip olmeyi bekliyor...

    okuyani bitirdiniz,
    calisani bitirdiniz,
    emekliyi bitirdiniz,
    genclerin umutlarini tukettiniz...
    herkesi asgari ucretli yapin bari komunistiz dersiniz, onu da yiyen olur merak etmeyin...

  • başlığı görünce aklımda direkt virüse rağmen zor şartlarda sokakta mandalina satmak zorunda olan gariban küçük bir kız canlandı. fakat videoyu açınca gündemin bambaşka bir şey olduğunu gördüm. dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.

  • gezi için şarkı yapmış, ali ismail'den de bahsetmiş. bu saatten sonra gözümün önünde toma taşlasa ne fayda, benim için sıfır bir insan. sıfırın altında diyemem, o da bir değer.

    bari o çocuğu kullanma be sezen.

  • bir anda ortadan kaybolduğuna inanılan bölgenin sakinleri: angikuni gölü!

    kasım 1930'da kanada'nın manitoba kentindeki pas kasabasında yaşayan bir gazeteci, angikuni gölü'nün hemen yakınındaki küçük bir inuit köyü hakkında haber yaptı. köy zaman zaman oradan geçen avcıların durak noktasıydı, ancak 1930'da joe labelle isimli bir avcı, bölgeyi tamamen terk edilmiş halde buldu. bazı yiyecekler masadaydı, bazıları pişmekteydi ve kıyafetler hala askıda duruyordu. bu da joe labelle'e sanki köylülerin aniden ortadan kaybolduğunu düşündürdü. etrafı kolaçan etmeye başladığında, köyden uzaklaşan ne bir ayak izi ne de taşıt izi bulamadı. daha da rahatsız edici olanı açlıktan ölmüş yedi kızak köpeği ve yanlarında kazılmış bir mezar bulmasıydı. labelle, mezarın etrafındaki taşlara zarar verilmediğinden, bunu bir hayvanın yapmadığını tahmin etti ve olayı, kayıp kişileri arayan kuzey batı atlı polisine bildirdi. bölgede yakın zamanda çıkan bir yangın olduğuna dair söylentiler vardı, ancak ne ölü ne de diri hiç kimse bulunamadı.

    hikâye, ilk olarak emmett e. kelleher tarafından yazılan 27 kasım 1930 tarihli danville bee gazetesinde yer aldı. joe labelle'in 6 çadırlı boş bir köy bulduğu ve 25 erkek, kadın ve çocuğun ortadan kaybolduğu belirtildi. ancak olayların kanada gazetelerinde yayınlanmasının ardından, ocak 1931'de the pas'da görev yapan çavuş j. nelson, kamuoyuna bir açıklama yaptı. hikâyenin hiçbir temeli olmadığını, joe labelle'in o sezon ilk kez avlanma ruhsatı aldığını ve kelleher'ın belirttiği yazının aksine gerçekten bölgede bulunup bulunmadığının bile sorgulandığını bildirdi. nelson ayrıca hikâyede kullanılan fotoğraflardan birinin 1909 yılına ait olduğunu belirterek, kelleher'in "uydurma hikayelerle" tanındığını ekledi. burada bir dip not olarak şunu da belirtmekte fayda var: ilk olarak emmett e. kelleher’in kaleminden çıkan bu hikâye, değişikliğe uğramadan frank edwards'ın 1959 tarihli stranger than science, dean koontz'un 1983 tarihli korku romanı phantoms ve whitley strieber'in 1989 yapımı bilim kurgu romanı majestic isimli eserlerde de yer aldı. bu yazarlar, emmett e. kelleher’in yazdığı yazıdan esinlenerek mi yazdılar, bilmiyoruz, dolayısıyla kuzey batı atlı polisi, bu hikâyenin frank edwards'ın kitabından kaynaklandığını iddia ederek olayın bir şehir efsanesi olduğunu söyledi. ayrıca, bölgede çıktığı düşünülen yangın söylentilerini reddederek olağandışı herhangi bir durumun bulunmadığını ekledi.

    bilime ve şüpheciliğe odaklı tarzıyla bilinen amerikalı yazar ve yapımcı brian dunning, kendi podcast'i olan skeptoid'in bir bölümünde bu iddiaların bazılarını çürüttü. kelleher'in hikayesini hala "şüpheli" olarak nitelendirirken, yayınlanan makalenin "gerçekten var olduğunu" da belirtti fakat köy sakinlerinin aniden ortadan kaybolması bugüne kadar gizemini korumayı başardı. dünya dışı varlıklar tarafından kaçırılma, kitlesel histeri ve hatta kanada hükümetinin bir çeşit deney yaptığı gibi çeşitli teoriler öne sürüldü, ama şu ana kadar herhangi bir teoriyi destekleyen, kesin bir kanıt bulunamamıştır.

  • arkadas ucaktan iner telefonunu acar
    annesinden mesaj: a

    sonra anne aranir "anne nedir o a?"
    "'allaha emanet olun'un a'si o.. anlamadin mi?"