hesabın var mı? giriş yap

  • 2018 türkiye’sinde hala alaattin çakıcı, sedat peker gibi isimlerin konuşulmasında emeği geçen herkesin allah belasını versin.

  • fıçı biranın normal şişe yada kutu biraya göre tek farkı pastörizasyon yöntemidir. yani su oranı yüksek, alkol oranı düşük değildir. pastörizasyon, bira içinde hala devam eden maya aktivitiseni durdurarak biranin erkenden bulanmasını önlemek ve varsa başka microorganizmaların üremesini önlemek için yapılır. pastörize olmamış bira en fazla 1 hafta - 10 gün dayanır, yazın bu süre 3 güne kadar düşer.
    pastörizasyon işlemi, dolumu yapılmış kutu veya şişelerin, sıcaklıkları kademeli olarak yükselen bir kaç tane su banyosundan geçirilmesiyle olur. bunlardan en sıcak olanı 63-65 derece civarındadır. fakat bu pastörizasyon aynı zamanda biranın tadını da etkiler. pastörize olmamış bira "şerbet gibi" iken pastörize olmuş bira biraz acılaşır, yavanlaşır.
    fıçı bira ise kutu ve şişeden farklı olarak dolumdan sonra değil dolumdan önce dolum hattında pastörize edilir. pastörizasyon süresi ve sıcaklığı daha düşüktür. bu yüzden raf ömrü 1 yıl değil 1-2 aydır.
    pastörizasyon sıcaklığı ve süresi daha düşük olduğundan lezzeti de daha az etkilenir.
    işte fıçı biranın daha lezzetli olmasının sırrı budur.

  • konuyu ima eden o kadar çok başlık var ki pıtırcıklı, böcekli; meramını nereye arzetmesi gerektiğini bilemiyo insan. en doğrusu açık konuşmak. (bkz: dobra)
    uygun tanım, böylesini görmedimdir.

    belli ki, bu arkadaşlar leziz bir ilişki yaşıyorlar, hatta mevzuyu evlilikle de taçlandırmışlar. (bkz: allah mesut etsin) ne güzel. keşke, bir şansları olsa da her sabah nikah memurunu kah evlerine çağırıp, kah emirgan'daki çay bahçesine davet edip aşklarını bir daha bir daha ve hatta bir daha tescil etseler. zira dışarıya yansıttıkları görüntü böyle bir ihtiyaçları olduğu doğrultusunda.

    yine bana bok yemek düşüyor gibi gözükmekle beraber, her sabah bir sürü kişinin önünde (bkz: yetmiş milyon bizi izliyor) birbirine tekrar tekrar aşk ilanında bulunan bu çift; her gün yenisi eklenen entry'lerle ilişkilerinin benim gibi dallamaların dahi ağzına sakız olmasını, sözlüğün tülin ve caner'i olmayı kabul etmiş görünüyorlar. zira bu public ortama yazılan her şey, hakları michael jackson'un olmakla beraber, fiilen artık publictir. public olan da çekilir uzatılır. ikibuçukken üç yapılır.

    insan sevdiğini göstermek ister, bunu ona bana herkese anlatmak, coşkun ruh halini patlatmak ister. ben de yapmışımdır bunu, merak eden arasın bulsun sözlükte. lakin sen bunu her sabah sadece sintaksı değişen aynı manadaki cümlelerle yaparsan derler ki "hacı baba batı yakasında değişen bir şey yok belli ki, her sabah her sabah sen bize neyi anlatıyon allaşkına?"

    kısacası, çoğunluğun algı ve normlarının dışında yürüyen bu ilişkiyi, bile isteye her allahın günü gündeme getirirsen, zaten kerameti kendinden menkul ahalinin gözüne sokarsan; o çoğunluğun içinden bununla dalga geçen de çıkar, anlamayan da çıkar, ha bir ihtimal örnek alan da olur. olmamalı ama o da olur be anam.

    bu da çuvaldız,
    sevmek suç muuu?
    kader buu mu?
    sensizrabbimcanımalsınkaderimdesenvarsın

  • beyazid meydanındaki ıvır zıvırcıların orada bir saat tamircisinde şahit olmuştum :

    müşteri: -abi bu olmamış ki?
    tamirci : -nasıl olmamış o' lum şahane çalışıyor saat.
    müşteri: -e akrep yok?
    tamirci : -akrep ne lan?
    m: - abi yelkovan var akrep yok, dakika belli de saati nasıl anlıycaz?
    t: - e sen güneş tepedeyken saat acaba altı mı yoksa dokuz mu diye merak edecek kadar salaksan ben ne yapayım?" kaç geçiyo"lar önemli o' lum, saat 2 mi 4 mü bi şekilde anlıyor zaten insan.