ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 milyon liranın 33 bin lira faiz getirmesi
-
çok tuhaf lan. ülkenin % 80'i reel faiz - nominal faiz falan bilmiyor.
bu ülkede bu insanlar varken burası fırsatlar ülkesi aslında
percolator
-
ing. süzgeçli kahve demliği.
1800'lü yıllara kadar kahve demlikleri bildiğimiz ibrikten farksızdı. 1819 yılında joseph-henry-marie laurens adında bir kap kacak ustası tarafından, ibriğin içindeki kahveyi haşlamak yerine, kaynayan suyun seviyesinin yukarısında kalmasını sağlayan delikli bir süzgeç ile suyun ısınıp genleştikçe yukarı çıkarak süzgecin üzerindeki öğütülmüş kahvenin üzerine akmasını sağlayan bir kamış eklenmesiyle, günümüzdeki kahve makinalarının da atası sayılan ilk percolator ortaya çıkmış oldu.
söz konusu mekanizma şu şekildedir:
görsel
buna göre öğütülmüş ve su kaynayana kadar kuru kalan kahve demliğin üst kısmında kalan süzgeçin içinde suyun kaynama sürecinden etkilenmeden bekler, su kaynamaya yakın bir durumdayken yavaş yavaş kamışın içinden yükselir ve telvenin üstüne damlamaya başlar, aynı şekilde kapağın alt yüzünde biriken su buharı da damla damla bu süzgecin üzerine damlamaya devam eder. damlayan sular öğütülmüş kahvenin üstüne döküldükçe, telve ile temas eden aromalı ve demlenmiş sıvı yeniden aşağıdaki su haznesine akar. böylece suyun içinde doğrudan ateşle temas etmediği için haşlanmadan ve yanmadan demlenen kahvenin içerdiği aromalar korunmuş ve kahvenin telvesi fazla acılaşmamış olurdu; su kaynayıp süzme işlemi bittiğinde kahve hazır hale gelmiş olurdu. bu nedenle bu yeni kahve demleme aygıtına süzme anlamına gelen "perk" kelimesinden yola çıkılarak percolator adı verildi.
ilk zamanlarda ısınmak ve yemek pişirmek için kullanılan kuzineli sobaların üzerinde sıkça görülen percolator adı verilen bu demlikler, yıllar sonra elektrikli ev aletlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte cattle formatında varlıklarını sürdürmeye devam ettiler. 1819 yılındaki fransız tasarımını, 1800'lü yılların ikinci yarısında amerikan tipi percolator modelleri izledi. 1889 yılında hanson goodrich'in patentini aldığı model kısa sürede abd'de yayıldı. böylece amerikalılar zift gibi içtikleri kahveyi biraz daha incelmiş olarak içme imkanına kavuştu. elbette kırsalda yaşayanlar bu cihazı uzun süre kullanamadıklarından, amerika'da üretilen düşük kaliteli robusta çekirdeklerinden çekilmiş ve haşlanmış cowboy kahvesi yapmaya devam ettiler.
görsel
1933 yılına gelindiğinde alfonso bialetti adlı italyan tasarımcı, kaynayan suyu basınçlı ayrı bir haznede tutan ve pişen kahve ile kaynamakta olan suyun ayrı haznelerde kaldığı moka pot adlı basınçlı demliği geliştirdi. moka pot'un adı arabica çekirdeklerinin onaltıncı yüzyılda dünyaya yayılmasını sağlayan yemen'in moccha adlı şehrinden gelmekteydi.
(bkz: moka pot)
(bkz: espresso)
sinema tarihinin en abartılmış filmi
-
(bkz: avatar)
3d olayı olmasa yaptığı hasılatın onda birini anca alırdı
keşke abd ikamet iznimi uzatmasa da vatana dönsem
-
vatanına dönmek için abd'nin ikamet iznini uzatmamasının şart olduğunu sanan bir fethullah gülen beyanı olabilir bu.
+ yurda neden dönmüyorsunuz sayın fethullah gülen?
- dönmek istiyorum da abd hep ikamet iznimi uzatıyor. şimdi de yeşil kart verdi. mağdurum.
herkes üniversite mezunu olmak zorunda değil
-
tespit gibi tespittir. var mı kardeşim yasalarda böyle bir zorunluluk? yok.. ee neden algı kasmaya çalışıyorsun?
adam, üniversite yönetiminin kararı, herkes kamerayla girmek zorunda diyor. öğrenciler ise kopya çekemeyecekleri için ipe un sermeye çalışıyor.
biri de çıkıp ukala ukala "girmeyelim o zaman hocam" deyince hoca da durur mu? yapıştırmış işte cevabı..
her patlamada devleti eleştiren samimiyetsiz insan
-
ak parti düşmesin diye insanların patır patır ölmesine razı olan insandan daha aşağılık değildir, olamayacaktır da.
herkesin oruçlu olduğu ofiste yemek yiyen tip
-
dünya'nın kendi etrafında döndüğünü düşünen saygısız bir dinliye dert olmuştur.
1960 model tanklarla suriye'ye giren küresel güç
-
hangi yılda imal edildiği, kimin sadakası olduğu, peş peşe modernizasyon paketleri falan, bunlara takılmamak lazım. daha önemli bir husus var.
ilkesel bazda öncelik sıralamasını açıklıyorum:
"ilk önce tankın, techizatın ve harekat merkezin en son model olacak, ondan sonra makam araban ve özel uçağın ve sarayın."
sıralamayı şaşırırsan mazallah vatan toprağından tası tarağı toplayıp kaçarsın, geride ne araban kalır, ne uçağın ne sarayın.
.
fakirlerin hızlı yiyip içmesi
-
açılın, ben fakirim!
şimdi olay şöyle oluyor; pahalı ve tadı güzel olan şeyleri yavaş yavaş yiyip içiyorum. karnımı doyurmak için mecburen yediğim şeyleri ise hızlı hızlı, hatta mümkünse hiç çiğnemeden dikine boğazıma sokuyorum.
1 yıl boyunca kocasının cesediyle yatan kadın
-
yazık lan adama.
kadından kurtulmak için ölmüş ama yine de kurtulamamış.
ilginç sevgili diyalogları
-
bir düğündeyiz, ben de nikah şahidiyim. nikah için adım anons edildi, yerimden kalktım, imzayı atıp , kız arkadaşımın yanına döndüm.
- ya bizim orada bir baklavacı var, baklavaları çok güzel.
+ ?!?!?!
- ne oldu? sana da getirmiştim bir ara. hatırladın mı?
+ az önce arkadaşının nikah şahidiydin. aklına bu mu geldi?
- evet, ne var ki bunda?
+ yani sence bir gariplik yok?
- yok, niye bir gariplik olsun?
+ off off, allah aşkına, nereden geldi aklına? baklava da yok masada.
- nikah memuru bizim playstationcı abiye benziyor.
+ eee?
- o abinin karşısında da, bu baklavacı var.
+ offf. neyse haberi olmasın çocuğun. sonra "nikahımda canı sıkılmış" diye düşünür.
2 ay sonra
- oğlum senin nikahta benim aklıma bizim baklavacı geldi len?!
+ oğlum benim de aklıma bisikletçi ibo geldi len?!
- ahahaha.
sen benim ikinci erkeğimsin
-
-erol sen benim ikinci erkegimsin
-ilki kimse bayaa egzersiz yapmissiniz.
sinan çetin'in çekeceği filme isim önerileri
-
(bkz: paranın gücü)