hesabın var mı? giriş yap

  • napolyon'nun tablolarını incelerken rastlantı sonucu gördüğüm şahıs. meşhur taç giyme töreninin tablosu*.

    bu da bizim elemanımız. napolyon'un arkasında töreni dikkatle izliyor *

    bu olay bazı otoritelere göre avrupa'nın sekülerleşme sürecindeki en önemli sembolik olaylardan birisi. çünkü normalde papalar imparatorlara taç giydirirken napolyon tacı kendi kendine giydirmiş. ressam arkadaş da büyük ihtimalle böyle bir anı ölümsüzleştirmek istemiş. esas nokta şu: gerçekten de tören esnasında bir osmanlı mensubu bulunmuş mu yoksa tamamen ressamın hayal ürünü veya simgesel bir anlatımı mı?

  • emniyet genel müdürlüğünün türk halkını korumak yerine, ortadoğulu müslüman din kardeşlerimizi koruduğunu öğrendiğimiz açıklamadır.
    yazıklar olsun bu nasıl açıklama. hadi milliyetçi duyguları geçtim sizin hiç çocuğunuz yok mu?

  • yalıdan tweet atan bir millet aşığının ve seçim yerine atamayı savunan bir demokrasi neferinin beyanı.

  • akp'ye hiç oy vermediği halde tüm saçmalıklara katlanmak zorunda olan kesimdir.

    demokrasi kavramı, cahil toplumlar için yeniden dizayn edilmeli.

  • 2 eylül 1666 tarihinde bir pazar gunu cikan ve sonrasinda ingilterede ilk sigorta sirketlerinin kurulmasina ve ozellikle yangin sigortalarinin onemli olcude gelismesine sebep olan yangin. bu yanginda 13.200 kadar ev ve 87 kilisen yok olmus ve oyle buyuk zararlar olusmus ki, sadece yangin sigortası üzerine uzmanlasan sigorta sirketleri kurulmus. o zamana kadar sigorta isi tuccarlar tarafindan yapiliyormus. 1667'de sehir meclisi ilk yangin sigortasi kurumu olan yangin dairesini (fire office) kurmus ki bu daire, thames'den su tasiyan iscilerden olusan bir itfaiye teskilatı kurmus. ardından 1684'te ilk ozel yangin sigortası sirketi olan friendly society, 1696'da hand in hand, 1704'te lombard house kurulmus. londra, bu yuzyildan itibaren dunya sigortaciliginin onde gelen sehri haline geliyor ve tarihte yangin sigortaciliginin buyuk londra yangini ile basladigi kabul ediliyor.

    edit: imla

  • osmanlı sultanından , halifeden miras kalmıştır . eroin o yıllarda son derece yasal olduğu için son derece normaldir . eroinden geçinen de mustafa kemal atatürk değil , türk milletinin ta kendisidir . osmanlının açtığı eroin fabrikası da yasal olarak hala çalışmaktadır .
    mustafa kemal atatürkün başarılarını satarak siyasi hayatını sürdüren sülüklerin yaptığının yanında hiçtir .
    200 milyar dolarlık özelleştirme,
    yastık altındaki 4000 ton altının değerinin dolar bazında 10 katına çıkmasıyla piyasaya çıkması ,
    bankaların yabancılara satışı,
    yabancı bankaların türklere verdiği 150 milyar dolar kredi ,
    özel sektörün 500 milyar dolarlık borcu .
    saray soytarılarının türk halkına hizmetidir .
    soytarıların icraatı bu kadar değil tabi. mustafa kemal atatürk 'ün tuvaletçi başı olamayacak soytarılar sadece bunlarla geçinmedi.
    içeriye giren 1 trilyon doların üzerindeki sıcak paranın karşılığı basıldı ayrıca. 2 trilyon tl minimum
    bir başka icraat de devletin topladığı vergilerdi . enflasyon gelen parayla düşmüş ancak vergi oranları hiç değişmiyor . bir araba kendine , 3 araba avarele . 1 litre benzin kendine , 3 litre avarele.
    yargılanacaksınız . vatana ihanetten yargılanacaksınız . vatansın ölüp , sarılacak çaput bulamayacaksınız

  • yarın tüm pişkinliğiyle "zaten ekşi sözlük yazarları rererörörö" şeklinde tweet atacak olan kişi.

    oyuncu değil. komik değil. sempatik de değil. bi aralar 12-16 yaş arası kız çocuklarının severek gösterilerini izlediği biriydi sadece.

    allah değil de acun "yürü ya kulum" dedi kendisine bu sefer.

  • --- spoiler ---

    bran'le jaime arasında bi olay mı yaşandı ben hatırlamıyorum o bakış neydi öyle biri yeşillendirsin pls
    --- spoiler ---
    edit:ben bir malım.
    yeşillendiren arkadaşlara teşekkürler ben yatmaya gidiyorum umarım bi daha uyanmam

  • ankara - altınpark'ta bir çay bahçesi. arkadaşımla birlikte birer çay içer konuşuruz diye gitmişiz. iki kişiyiz ve başka müşteri yok. çay bahçesini yeni devraldıkları belli çünkü şark köşesinde yerleri olduğunu 3 defa hatırlattılar.

    garson- (arkadaşıma) ne alırsınız?
    arkadaşım- iki çay lütfen
    garson- (bana) siz ne alırsınız?
    ben- ben arkadaşın çaylarından birini içerim.
    garson- ????????