hesabın var mı? giriş yap

  • sanılanın aksine dizinin en saf kadını değil, en akıllı kadını peyker'dir.

    evet behlül'e bir zamanlar aşık olmuş, ama arkasından nihal gibi ezik ezik koşmamış; veya bihter gibi kendisine aşık olduğuna dair hezeyanlara girmemiş; hakkını vererek yasını tutmuş, devamında ise akıllı, çalışkan, iyi eğitimli, efendi ama asla sümsük ve sünepe olmayan, gerekli durumlarda ailesine de laf söyleyebilen, her durumda eşinin yanında yer alan, yuvasına sahip çıkan nihat ile evlenerek, eğlenilecek erkek ile evlenilecek erkek arasındaki ayrımı yapabilmiş, tahsilli, hoş sohbet ve aslında dizinin en güzel kadınıdır peyker.

    dizide dönen entrikalardan habersiz gibi dursa da, bihter ile behlül'ün arasında bir şey olabilme ihtimalini daha en başında düşünmüş, bundan endişe etmiş, hatta kardeşini korumak için onu uyarmıştır. devamında olanları da aslında hissetmiş ama yine kardeşinin zarar görmemesi için onun dışında kimseye bundan bahsetmemiştir. firdevs hanımın oyunları, taktiklerini de fark etmiştir; nihal ile behlül oyununu da bihter'i kurtarmak için yaptığını anlamıştır.
    hatta kardeşinin kendisine yaptığı saygısızlığa ve küstahlığa rağmen, onu uyarmaya devam etmiştir. bihter'in hayatını kurtarmak için de son ana kadar mücadele etmiştir fakat maalesef bihter, ablası peyker yerine, annesi firdevs'i yakınında tutarak kendisine en büyük zararı vermiştir.

    firdevs kendi öz kızının dengesini bozan esas karakterdir. fazla müdahaleci her anne gibi, kızının hayatını kaydırmıştır. zaten en başında onun inadına adnan'la evlenen bihter, yine annesinin behlül ile ilişkilerine müdahale etmesi sonucu iyice dengesini şaşırmış, behlül ile nihal'in birbirlerini sevdiklerine inandıktan sonra gerçek anlamda acı çekmeye başlamıştır. peyker tüm bunları fark etmiş ve bihter'e yardımcı olmak istemiştir ancak defalarca aptal yerine konulmuş ve yardım çabası reddedilmiştir.

    aynı zamanda eğriyle doğruyu ayırt edebilen çok olgun bir karakterdir peyker. kayınpederinin yaptığı kötülüklere rağmen kayınvalidesini ondan ayrı tutarak onunla hep iyi geçinmiş, iyi iletişim kurmuştur.
    gerek evin çalışanlarına, gerek annesinin hanımı katya'ya hep belli bir mesafede ve düzgün davranmıştır. bihter ve firdevs'den farklı olarak kibirli değildir.

    samimi ve yumuşak huyludur ancak ne annesini özel hayatına karıştırmış, ne de dış etkenlerin evliliğini olumsuz etkilemesine izin vermiştir.

    sonunda dayanamayıp çok önce alınması gereken yurt dışına taşınma kararını almıştır ama maalesef (kendimce) ablasını, peyker'in onu düşündüğü kadar hiç düşünmediğine kanaat getirdiğim bihter tarafından, büyük bir acıya mahkum edilmiştir.

    dizideki en düzgün karakterlerden bir diğeri olan süleyman efendi kadar, peyker ve nihat da mutlu olmayı en çok hak edenlerdi.
    süleyman efendi eşi ve kızıyla mutlu bir hayata devam edebilecek, ama babasından sonra bihter'i de kaybettiği için, hem de behlül yüzünden kaybettiği için peyker'in bir yanı maalesef eksik kalacaktır.
    özetle, bence peyker,
    en sonunda yaşadığı acıyı en son hak eden kişidir dizide.

  • bu büyük şaheseri okurken, olaylar arasında geçen zaman algısına dair bir fikir vermesi açısından;

    silmarillion'da zaman aşağıdaki şekilde ölçülür:

    12 saat (her iki ağacın 1 çiçeği) = 1 gün
    1000 gün = 12000 saat = 1 yıl
    100 yıl = 1 valar çağı

    buna göre silmarillion'daki zaman ölçülerinin bizimkine uyarlanışı ise aşağıdaki şekildedir:

    ağaçların (telperion ve laurelin) ışığına göre belirlenen,
    1 saat = bizim zaman ölçümüzle 7 güneş saati,
    1 gün = (7*12) 84 güneş saati,
    1 yıl = (7 * 12000) 84000 güneş saatidir.

    bir güneş yılı 8766 saatten oluşmaktadır, şu halde '1 telperion ve laurelin yılı' = yaklaşık 9buçuk (9,582) güneş yılıdır.

    buna göre,
    ağaçların çiçek açması silmarillion'da 3500 yılda gerçekleşmiştir, bu bizim zamanımızla 33530 yıldır.
    ayın yükselmesi 5000 yıl sonra gerçekleşmiştir ki bu da güneş takvimi ile 47900 yıldır.

  • ülkemizde yaygın olarak gerçekleştirilen eylemdir. balık lezzetini tamamlayıcı olmasının yanı sıra, balığın öldüğünü anlaması açısından önemlidir.

  • başlık: mordor'a da gittik beraber

    1- sorun ortadünyada değildi biz tam yalandık

    2- orkların olmadığı bi yerde savaşmak isterdim

    3- elflerin olmadığı ülkelerde yaşamak isterdim

    5- bana mordora, vize verecek kişi çok çok çok çok
    kıymetlimisi, dağa atacak kişi çok çok çok çok

    6- cigara da içtik beraaabeeer

    7- kafaları daaa yaşadıık

    8- sorun nazgüllerde değildi

    10- biz tam yayandık.... frodoyla ben, buçukluk adamdık

  • galatasarayin ve milli takimin kalecisi... kendisi girişken bir insandır... milli takıma seçmedi diye mustafa denizli'yi dövmeye gitmiştir... aslında bunu her oyuncu yapabilir, ama hayrettin izmire gitmiştir, farkını göstermiştir...