ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gülben ergen'in oğlu ares'in yazdığı hazin mektup
-
koskoca savaş tanrısının işi gücü bırakıp annesinin elektrik faturasını ödeyecek duruma düşmesinin anlatıldığı duygusal bir yazı.
otobüste yaşlı adamı döven okul müdürü
-
bir gözü kör ve kalp piliyle yaşayan 71 yaşındaki adamı, oğlunun da yardımıyla döven eğitimci. oğluyla birlikte adamın tepesine çıkıp tekmeliyorlar. tabi ki ceza falan da almayacaklar. en fazla göz altına alınıp serbest bırakılır. çünkü bu ülke kendi halkını arsızlara, uğursuzlara terk etmiş durumda.
ülkede bilinçli olarak asayişsizlik politikası uygulanıyor
https://twitter.com/…ldz/status/1762831435197530282
gelen mesajlar üzerine edit: videodaki kişi mersin kasım ekenler lisesinin müdürü ismet turan. oğlu, ahmet oğuz turan
özelden güncellemeler devam ediyor edit 2: https://x.com/…849198?s=46&t=35jhs9xmhpm5cxj-u8rfow
ve açıklama:
https://www.akdenizgercek.com.tr/…lk-aciklama-geldi
tuğba södekoğlu
-
su an canli yayinda bir vatandas buraya yeterli yardim gelmiyor, enkaz altinda kalanlar var derken o vatandasa uzattigi mikrofonu ceken ve baska yone dogru giden, enkaz yanindan canli yayin yapan kisi.
edit: paranoide sağolsun linki burada
https://twitter.com/…?t=ymsei_flazqwcvlyie9cjg&s=19
edit: electrochronicles sağolsun alternatif link
https://streamable.com/cidjdo
edit: buraya göz atın nisagul için, bulun aileyi çıkarın enkazdan
(bkz: #148789208)
edit: kepçe operatörü gerekiyor, bakın şuraya
(bkz: antakya akevler acil operator ihtiyaci)
edit: kahramanmaraş bir jenarator isteği var
(bkz: #148766720)
yaran inci sözlük entry'leri
-
bir gün kürt yolda yürüyormuş
tartışan 2 çocuk görüp yanlarına yaklaşmış ve sormuş; "niye kavga ediyirsiniz çöcüklar?"
çocuklar da "paralarımızı birleştirip tost aldık ama hangimizin ilk ısırığı alacağına karar veremiyoruz" demişler. kürtte kaş altından gülmüş, tostu çocukların elinden almış, ikiye bölmüş ve gülümseyerek birden arkasına dönüp kaçarak tostu eşşeğiyle birlikte yemiş.
barda hatunla muhabbet açma klişeleri
-
kız: hadi size gidelim. adın ne bu arada?
erkek: ahmet.
kız: aa boşver vazgeçtim.
not: bora değilseniz asla gerisi gelmez.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
geçenlerde bir akşam telefonum çalıyor. arayan defne'nin anaokulundan sınıf arkadaşı engin'in annesi. numaramı acil bir durum nedeniyle okuldan almış:
- merhaba barış bey, ben defne'nin sınıf arkadaşı engin'in annesi...
- merhaba engin'in annesi hanım...
- defne oğluma üst katımızda oturduğunuzu söylemiş...
- öyle mi??? (alakasız semtlerdeyiz)
- bizimkini burada oturmadığınıza inandıramadım, defne'yi bulmak için bütün yukarı katları dolaştı. bulamayınca krize girdi, bir saattir kendini yerden yere atıp ağlıyor. defne'yle konuşturup ikna etmesini sağlayabilir misiniz?
- şu anda evde değilim, numarayı vereyim, evden ararsanız konuşabilirler...
ardından eve dönüyorum, olup biteni defne'ye soruyorum:
- arkadaşınla konuştun mu tatlım?
- konuştum baba.
- eee anlatsana neler oldu?
- olan bir şey yok baba. engin tamamen uydurmuş bence.
- ama çocukcağız seni araya araya perişan olmuş, insan kendi uydursa böyle olmaz ki.
- yok yok, uydurmuştur.
- bari iyisi mi okula gittiğinde engin'le konuşayım da üzülmesin.
- olmaz baba! konuşma!
- neden?
- belki deeee... uydurmamıştır!
- yaaaa?
- belki deeee... birisi ona şaka yapmıştır.
- demek şaka?
- ama baba, engin şakadan anlamıyorsa şaka yapanın suçu ne?
- ama yazık değil mi, çocuk her yerde seni aramış, çok üzülmüş.
- erkekler de hep böyle baba ben napayım?
- sen başkalarına da mı yaptın bu şakayı?
(o pis sırıtışı imkanı yok tarif edemem)
araştırıldı ve öğrenildi ki bizimkinin hayranı çokmuş. dahası, küçükhanım hayranlarından bıkmış da dalgasını geçmeye başlamış. yaş daha dört!
yalnız ne yalan söyleyeyim, kız babası olarak kızımın erkekleri parmağının ucunda oynatmasından haince bir zevk almadım değil.
1990 yazı
-
beyoğlu'nda aziz nesin'e kitap imzalatmıştım o yaz.
(ertesi sene kadıköy'de yine imza günü vardı. sıraya girdim ve kitabı uzattım. adımı sordu, ben de "geçen sene de imzalatmıştım unuttunuz mu?" diye espri yaptım.
üstad "nasıl hatırlayayım, yüzlerce kişiye kitap imzalıyorum her sene?!!?" cevabıyla esprimi anlamadığını göstermişti. sanırım türkler'in %60'ının aptal olduğuna bu olay üzerine karar vermişti :// )
bir erkeğin en savunmasız olduğu an
-
cocugu para istediğinde, bir oyuncak istediğinde veremediği andır. o an dokunsaniz aglayacaktir.
ekşi itiraf
-
oğlum üç buçuk yaşında, otizm spektrumu içinde bir çocuk. henüz konuşmuyor. bana babacığım diyerek sarılacağı günü görebilmek en büyük hayalim. birçok babanın farkında bile olmadığı, basit, küçücük bir şey benim hayalim evet.
geçen gece eve dönerken, evlerden birinin balkonunda küçük bir kız babasına heyecanla bir şeyler anlatıyordu. babası hiddetli bir ses tonuyla "ceren sus artık allah belanı versin" diye bağırdı. o an içimden bir şeyler kopup gitti. buz gibi oldum.
debe editi: otizmin farkında olalım. erken fark edilen ve eğitime yönlendirilen çocuklar birçok alanda başarılı olabilirler. otizm bir hastalık değil, farklılıktır.
(bkz: #52401653)
https://www.youtube.com/watch?v=m31gxcg8qiw
türk kızı vücudu
-
(bkz: barkın'a o konuda ben de çok kırgınım)
olum neyin kafasını yaşıyorsunuz ya? tamam ülkemiz bu konuda bir latin ülkeleriyle, iskandinav ülkeriyle yarışamaz belki ama erkekler konusunda da diğer ülkelere çok bir fark attığımız söylenemez. ne kızlar görüyoruz dibimiz düşüyor.* mağara da mı yaşıyorsunuz anlamıyorum ki. sokaklarda her şeyin olduğu gibi kadının da güzeli var çirkini var. siz görmek istediğinizi görüyorsunuz bence. bu yaptığınıza algıda seçicilik, seçicilikte kavga çıkarıcılık derler.*
iqbal masih
-
küçücük yaşında halı tüccarlarına köle olarak satılmış bahtsız bir çocuk. bu yapılanın haksız olduğunu farkediyor, bir sürü eziyetten sonra kaçmayı başarıyor sözde işyerinden. bundan sonra kendisini çocuklara yapılanları duyurmaya adıyor. ve lakin gencecikken henüz, daha 12 yaşını bitiremeden öldürüveriyorlar. o kadar çok insanı haberdar etmiş ki yapılan eziyetlerden, o kadar çok kişiyi yanına çekmiş ve o kadar çok çocuğu kurtarmış ki bu kölelikten, konuşmaya devam etmesi büyük bir tehlike teşkil ediyor tüccarlara göre ve vuruveriyorlarlar çocukcağızı... kimin öldürdüğü, halı mafyasının işin içinde olup olmadığı konuları kesinlik kazanamıyor maalesef.
bu hikayeyi anlatan bir de film yapılmıştı: (bkz: iqbal)
http://en.wikipedia.org/wiki/iqbal_masih
ayrıca "iqbal masih ve çocuk köleliğine karşı savaşanlar" isimli bir kitaba da ilham kaynağı olmuştur bu çocuk. http://www.ekonomikticaret.com/…601&p_id=kikdha0016
beyaz futbol
-
abdülkerim durmaz'ın ortamdaki geyiğe bir türlü dahil olamadığı program. oraya geyikçi bir fenerli lazım.
a. çakar : duygun yarsuvat'ın babasının yıldırım demirören'in babasıyla iş ilişkileri, dostluğu filan vardır.
rok : olur mu hocam ? duygun yarsuvat yıldırım demirören'in babasıyla yaşıt zaten. duygun yarsuvat'ın babasının olsa olsa abdülhamit han'la filan dostluğu vardır.
selçuksportshd
-
hazımsızlığın lüzumu yok, bu adam geçen sene yanılmıyorsam fenerbahçe'nin 3-1 kaybettiği sivas maçının sonunda ekrana kocaman bir ozan tufan kafası yansıtmıştı. kafasına esince fenerbahçe'yle de dalga geçiyor yani. beğenmiyorsanız izlemeyiverin bir zahmet, adama bak illegal yayın izliyor yayıncıya sallıyor. torbacıdan aldığın malı beğenmeyince polise mi şikayet ediyorsun tohum verdi diye aq bu nasıl bir zihniyet.