hesabın var mı? giriş yap

  • sahra'nın bilezik gibi geçirdiği yarışma. kağıda direk çizip "bu direkte dans etmeni bekliyorum" diyerek turabi'yi yazdı hahahahah

  • gerçekten güzel bir saç modeli. gerçekten güzel, çok trend, modern.
    peki ama ya o surat?
    çaldığın atları nerede saklıyorsun arda turan?

  • - ben ne dersem "leyim" de taaam mı..

    + taaam

    - feyyaz

    + leyim

    - tanju

    + leyim

    - hami

    + leyim

    - ehehehehehe hamileyim dedin hamileyim dedin, garı oldun artık garı oldun.

    hayvan gibi gülüyorduk lan ciddi ciddi.

  • "bir şeyi uzun süre bekledikten sonra umutsuzluğa kapılıp hiç içine sinmeyen başka bir şeye razı olduğun anda o beklediğin şey çıkageliyorsa ve onu mecburen hiç hak etmediği bir yere koymak zorunda kalıyorsan tetris oynuyorsun demektir."

  • hakkında bazı bilinmesi gerekenler:

    - çekim için bile olsa gittiği her mekanda hesap öder.
    - gurme olarak tanımlanmayı sevmez, kendisini gurman * olarak görür.
    - her fırsatta büyük fast food şirketleri ve gıda üreticilerinin ürünlerini eleştirir.
    - modernleşme adı altında mutfak kültürümüzün yavan hale getirilmesine karşıdır. gelenekten ve doğallıktan kopmadan gelişmeyi savunur.

    evet barbarvari bir şekilde yemek yediği oluyor arada ama ben alıştım.

  • doğruysa bu parayla ülkeye 35 tane amerikan hastanesi yapılır.

    şimdi gittiğin devlet hastanesini düşün, bir de kapısından içeri giremediğin amerikan hastanesini.

    ha işte, bir düşün bunu. böcekliğini unutma.

  • gelismis ülkelerdeki akranlari gibi, ailesinden destek almadan hayatini idame ettirebilecegi miktarda para ve yasam standardidir.

    artik bilginin bu kadar erisilebilir oldugu su cagda, "yeni mezuna xyz'yi sordum bilemedi" (xyz = sadece sektörde calisanlarin bildigi, gereksiz, icsel bir terim) seklinde ego kasan, ici gecmis departman dinazorlarindan da artik fenalik geldi.

    sanki hic görmedik türkiye'deki özel sektörün halini, dogru dürüst dil bilmeyen, yaptigi isi dünya standardinda yapmak gibi bir amaci ucundan dahi olsa olmayan insanlar, gelmis burda kolpa yapiyor sanki bana ferrari'de formula 1 takim patronu amk.

    ikinci sinirimi bozan nokta da, insanlari "deneyim kazanma" adi altinda sifir ya da komik maaslarla yasamaya tesvik eden, staj, trainee gibi cv doldurma aktivitelerine zorlamanin normal karsilanmasi. bu sacmalik, sadece ailesinin maddi durumu iyi olan ve büyük sehirde para kazanmasa da yasayabilecek insanlari, ik filtresinden gecirmektedir.

    baba parasiyla ülke ülke gezen, pahali hobilere sahip, 6-12 ay para almadan da istanbul'da staj yapan* insanlara "bu aday cok görmüs gecirmis" kisvesi altinda pozitif ayrimcilik uygulayan firmalar, farkinda olmadan kast sistemi yaratiyorlar haberleri yok.

    büyük sehirlerin plaza semtlerinde, iyi firmalarda cok sembolik ücretler almasina ragmen pahali mekanlarda takilan, iyi arabalara binen, ha bire avrupa'dan amerika'dan story atan insanlara bakarsaniz ne dedigimi anlarsiniz zaten.

    "beyaz yakalilik" denilen hayat, artik fakir aileden gelen cocugun kendini yoktan var ederek sifirdan hayat kurmasina olanak saglayan bir kavram degil ne yazik ki. sirketlerin cogu, bazi istisnalar disinda kendini yoktan var eden insanlar degil, 3000 tl maas almasina ragmen pahali takimlar giyen ve "londra'da en iyi fish&chips nerede yenir" tarzinda muhabbeti müsteri/üst yönetim ile cevirebilecek insanlar ariyor.