hesabın var mı? giriş yap

  • en kötü el yapımı çikolata, en iyi fabrikasyon çikolatadan çok daha lezzetlidir, saftır, kalitelidir. bazı el yapımı çikolata satan meşhur çikolatacılar şunlar:

    dünya çapında ün yapmış çikolatacılar doğdukları şehre göre:

    londra - ingiltere
    paris - fransa
    cenevre-isviçre
    brüksel - belçika
    stockholm - isveç
    amsterdam - hollanda
    oaxaca - meksika
    new york - amerika

    bizim memlekette çikolatacılar genellikle özel günler için faaliyet veriyor. canı çektiği zaman çikolata yiyecek ekonomik bir potansiyel olmadığı için bizim çikolatacılar da para kazanmak için mecburen (hepsi değil tabi) bu konseptte çalışıyorlar. yine de aralarında gerçekten çok lezzetli el yapımı çikolata üretenler var:

    istanbul
    pelit, genelde fabrikasyondur ama günlük bir miktar butik ölçekte çikolata üretirler. her şubesinde bulunmaya bu çikolatalar diğerlerine göre çok daha pahalıdır ama denk gelirseniz kaçırmayın.
    rumeli çikolatacısı, bence dünyanın en lezzetli dolgu çikolatalarını yapıyor bu adamlar.
    marie antoinette pralin çikolata sevenlerin vazgeçilmezi.

    ankara
    the chocolate art. çankaya'da bulunan bu çikolatacı sadece belçika usulü el yapımı çikolatalar üretiyor.
    patiswiss. ankaya'da doğubeyazıt caddessinde çalışıyor ve isviçre usulü el yapımı çikolatalar yapıyor. yeni bir mekan ama hızla büyüdü. cepa ve arcadium gibi avm'lere şube açtıktan sonra durumu nasıldır bilmiyorum ama çankaya'daki şubesi şahane.

    izmir
    gusto, 1991'de alsancak'ta kurulan bu dükkan kısa zamanda büyüdü ve şimdi türkiyenin çeşitli yerlerinde kendini gösteriyor. en güzel çikolataları izmir'deki butikte bulunanlarıdır. özellikle krokanları çok tutar.

    bursa
    b'choco yeni bir mekan ama meyveli çikolataları çok tuttu.

    erzurum
    şekerci osman, 60 yıllık mazisi olan bu dükkanın imalathanesine girdiğiniz anda çikolata nedir? nasıl yapılır? sorusunun cevabına kavuşuyorsunuz.

    trabzon
    fındık ocağı, hammaddesini belçikadan alıp fındıkla buluşturan şahane çikolatacı. en güzel ürünü elbette fındıklı krokan.

    kayseri
    hisar, türkiye cumhuriyetiyle aynı yaşta olan bu çikolatacı kayseri'nin yüz akı. yumurta çikolatalarıyla meşhur.

    sivas
    doğu şekerleme, 1949 yılında şekerlemeci olarak başlıyor ve şu anda madlen çikolataları dünyaya pazarlıyor. inatla franchising vermemek için direnmektedir aynı zamanda.

    denizli
    tatlı köşeye gitmedim ama çok duydum.

    adana
    ve son olarak bir zamanlar edo. genelde pastacı ve dondurmacı olarak bilinse de bir zamanlar 170 kadar el yapımı çikolata çeşidi vardı. tabi önüne gelene franchising vermesiyle bok oldu. bildiğim kadarıyla şu an çikolata yok.

  • fotoyu gorunce bir tuhaf oldum

    anilar insanlar arkadasliklar guzel insanlar yavas hayat temiz hayat

    eskiden cok guzeldi turkiye

  • work and travel ile yurtdışına giden bir arkadaş, otelde çalışmaktadır.

    biri çağırır ve "iron (ütü)" ister.
    bizimki gider, ayran getirir.

    bunu gören adam sinirlenir,
    eliyle bir şeyi ütülermiş gibi yaparak "iron! iron!" der.
    bizimki ayranı çalkalar.

  • insanda atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun diye haykırarak evi ateşe verme isteği uyandıran beyan.

    bıktım, yeminle bıktım. kendi kişisel deneyimlerini salt gerçekler olarak gören insanlardan bıktım. bilime dair hiçbir halt bilmeyen erkeklerin "tarihte niye hiç gadın bilim adamı yok ehehe" diyerek kendilerini tatmin etmelerinden usandım.

    tanrı sizi inandırsın, şu güne dek oturup adamakıllı bilim konuşacak bir erkek bile bulamadım. karşıma çıkan ve kendini bilim sevdalısı ilan eden erkeklerin hepsi ya "tesla süper adam ya ama salak insanlar onu tanımıyo bile:(" seviyesindeydi. düşün bak. yıl 2016, etraf tesla deprem makinesi yaptı, haarp, philadelphia deneyi masallarına inanan manyaklarla dolu, hatta hepsini boşver; christopher nolan gibi bir yönetmenin çektiği tesla'dan bahsedilen the prestige var fakat adam hala tesla'yı underground sanıyor.

    adamın elinde bilim teknik, iki lafından biri "bilim önemli abi yea" ama en basitinden schrödinger'in kedisini sorsan vereceği cevap şu; "ya bu bi düşünce deneyi tamam mı işte kedi hem ölü hem canlı ya süper olay"

    ee sonra?

    sonrası yok. zira bu kadarı karı kız düşürmek ve ortamda bilim sevdalısı pozları verip milleti eziklemek için yetiyor dimi? araya bir de laplace'ın şeytanı güzellemeleri sıkıştırınca olay bitiyor. ama yook, buraya kadar. bundan sonra bu sözde bilim duayeni erkekleri gördüğüm yerde rezil edeceğim yeminle. ha, olur da gerçekten bilim seven bir erkek görürsem onu da nikahıma alırım zaten.

    edit: entry'yi sinirle yazıp bayağı sağlı sollu girişmişim ama buradan bilimsel konularda uzman olduğum anlamı çıkmasın. ama en azından öğrenmeye çalışıyorum, öğrenmeyi seviyorum ta ki bir erkek gelip "zaaa kızlar ne anlar bilimden xd" diyene kadar. demeyin. :/

    iki sene sonra edit: bu bayağı popülist bi entry olmuş ya lan, tekrar okuyunca utandım şimdi ama silmeyeceğim yine de, kalsın böyle. *

    beş sene sonra edit: ahaha atara bak yav... aslında ergenlikte salak ama tatlı bir kızmışım, entry'yi okurken oy çen insanlara akıl mı veriyosun bıcırık diyesim geldi.

  • bir kadir topbaş açıklaması. istanbul depreminden sonra ne olacağını buyuruyor.

    pişkinlikte son nokta. sen belediye başkanı değil misin arkadaşım? 11 senedir bu depremin olacağı belliydi, niye önlem almadın? ne yaptın o yıllar boyunca, 11 x 365 gün boyunca?

    sen deprem sonucunda insanlar ölmesin, binalar buna göre yapılsın, şehir düzenlemesi filan, bu işlerden sorumlu olarak gelmedin mi buraya?

    istanbul belediyesine gelen milyonlarca doları nereye akıttın? sen topbaş hanedanının bir ferdi olarak, nasıl oldu da türkiye'nin en zengin ilk 100 kişisinin arasına girdin usta?

    hayır! 30.000 insanımız ölmeyecek, sen ve bağlı olduğun iktidar, 11 sene hiçbir şey yapmamış olarak, kendi elinizle 30.000 kişiyi öldürmüş olacaksınız. deprem değil, sizin ihmaliniz, insanları sefalete itişiniz öldürecek. ve bu sayede ülkede en fazla insanın canını bir gecede alabilen bir iktidar olarak da tarihe geçeceksiniz.

    http://www.radikal.com.tr/…08.03.2010&categoryid=77