ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
imamoğlu'nun 200 milyona köşk yaptırdığı iddiası
-
1- 200 değil 20 milyona restore edilmiştir.
2- ailesi için değil, kültür sanat faaliyetleri kapsamında kullanılacaktır ve bu durum da açıklanmıştır. biraz edep.
edit: düzeltme.
yaran olaylar
-
2000 lerin başında geçiyor olay.arkadaşım fefe binbir güclükle lada tavria diye bir araba aldı. ama anlatamam yarabbin nasıl dandik bir araba, böyle birsey olamaz, her gün ve her saniye arıza yapıp yolda kalıyor. tamirciler bıktı bizimle ilgilenmiyor. satmaya çalışıyoruz, kimse almıyor...
neyse bir gün -artık hangi hastalikli beynin fikriyse- bu arabayla pikniğe gitmeye kalktık. haliyle yolda bozuldu ama bizde endişe yaratmıyor artık bu durumlar, ite dürte getirdik bir agaç altına. mangalı yaktık, biraları ictık akşam eve dönuş saati geldi.eee her zamanki gibi bas bas çalışmaz, bir de inadı gibi yokuş felaket dik. neyse iki kişi geçtik arabanin arkasına geberiyoruz ama milim milim ancak gidiyor. sonra ne oldu bilmiyorum buzadam herhalde daha kuvvetli itneye başladı, araba bayağı hareket etti. zaten dişımizi sıkıp rampanın başına çikarsak yeter, diye düşünüyoruz.
uzatmayayım rampanın başına gelip son bir kuvvetle ittirdik araba iyice hızlansın diye. aynen düsündüğümüz gibi rampa aşagı cilgınlar gibi gitmeye basladi hurda ama hala çalişma emaresi yok. ben var gücümle direksiyonda olan arkadaşa bagirdim "fefe 2 ye tak kontaği aç, vurdur laaannn"
ve sevgili dostlar bağirmami muteakip çizgi filmlerde olabilecek bir efektle birbirimize baktık ki, direksiyonda olmasi gereken fefe, kanli canlı yanimizdaydı ve mal mal yüzumuze bakıyordu.demek arabayi bu kadar rahat itebilmemizin sebebi de buydu...
yokuş aşağı son sürat ormana dalan arabayı keder ve gülme krizi arası bir hisle izliyorduk. araba önce ağaçlara vurdu sonra takla atmaya başladı, takla atma sesleri kesilince fefe'den 'kurtulduk en azından aq' tarzı bir cümle çıktı. kimse konuşmadı, kimse kimseyi suçlamadı. mangalı tekrar yaktık, biraz daha bira içip gülme krizi bitince eve döndük.
ben arda kural sorularınızı cevaplıyorum
-
öncelikle hoş geldiniz:)
sizi tekrar ekranlarda görmek çok güzel.
90’lara dair en çok özlediğiniz şey nedir? :)
john wick'in saatini bilek içine doğru takması
-
john wick’i 3 tane müthiş filmde izledik. filmler ile ilgili yeterince yazı yazıldığı için o konuya girmiyorum. bu yazının konusu başlıkta da görüldüğü üzere 3 filmde de john’un kullandığı otomatik, deri kayışlı carl f. bucherer saatini bileğinin içine dönük takması.
bir sebebi var mı çok merak ediyorum. çünkü filmin aynı zamanda sponsorlarından biri olan bu saati 3 filmde de gözümüze gözümüze soktu chad stahelski. kendim diyorum zaten sponsor diye değil mi? peki neden ters?
söz konusu saat
evde ters takıyor
işte ters takıyor
bir başka görsel
farklı bir açıdan
göze sokmaya devam
saati çok net görüyoruz
parabellum'dan bir sahne
edit: linkler güncellendi
izmirlilerin domuz eti sevmesinin asıl sebebi
-
bildiğim kadarıyla olmayan olay. izmirliler etten pek çakmaz. olayları ot ve balık.
ama izmir 'e çakacak laf bulamayıp sadece domuz eti üzerinden vurmak isteyen yobazlara göre olan şeydir.
ne komik lan "domuz eti üzerinden vurmak" . :)
üç saat bira içmezsen ölmezsin
-
mal beyani.
maç izlemezlerse de ölmezler, izlemesinler o zaman.
şöyle basit bir konuda dahi yaşam tarzına müdahale tespiti yapmak zor degil yahu.
paranın uşağı olmak insanı ne derin çukurlara gömüyor!
90'lar denince akla gelen görüntü
-
şunun önünde doğum günü fotosu olmayan kendisine 90'lıyım demez..
don't look up
-
işte kara mizah budur dediğim film. milletin ne düşündüğü umurumda değil…
son akşam yemeği ve aslında her şeye sahiptik göndermesi ile beni tavladı..
bir konuya da açıklık getirmek üzere bu yazımı yazıyorum.
hepiniz general neden 10 ar dolar aldı ki diye merak içerisindesiniz değil mi? bu aslında askeriye ye bi gönderme. penatagonun yıllık bütçesi 700 milyar dolar. evet yanlış duymadınız milyar dolar. 350 milyon amerikalı da olduğunu düşünürsek her amerikalı yıllık 2000 dolar günlük ise yaklaşık 5 dolar ödüyor pentagon denen şeye. su ve atıştırmalık 2 ürün toplam maliyet 10 dolar. peki iyi de en doğal hakkı olan yaşama hakkı bedava iken neden bu para veriş?
bizde de diyanet bütçesi 16 milyar tl. yaklaşık 80 milyon kişi olduğumuzu düşünürsek her birimiz yıllık 200 tl veriyoruz. ne için? ama bir imam gelip sizde 10 tl alıp çarpsa bunu sonsuza kadar düşünürdünüz değil mi?
itirafçıların aslında demek istedikleri
-
itirafci: uzumcicegi; cinsiyet: kadın; yaş: 25; ülke: abd
itiraf: meksika'daki maya tapinaklarinda, en buyuk piramitin bir odasinda, "ne mutlu turkum diyene!" yaziyor. nerden mi biliyorum? cunku onu bir erkek arkadasimla buyuk risk alarak biz yazdik. tarihi esere zarar vermekten hapse bile atilabilirdik. ama ulkem icin degerdi dogrusu.
meali: "aptallığın sınırları" konulu bilimsel bir çalışma esnasında labaratuvardan kaçtık biz, türk vücuduna büründük. insan değiliz ama, vallahi.
wc'ye telefon sokmanın mantığı
-
ekşi sözlük açıp bu tip entry’leri okumak. zira tam sıçarken okumalık şeyler yazıyorsunuz.*
dipsiz göl eskisinden çok daha güzel oldu
-
şurada görülebilecek olan bir karadeniz somonuna ait açıklama. adam çamur haline gelmiş lağım suyu gibi bir birikintinin önünde durmuş "eski halinden çok daha güzel oldu. eskiden çok atıl durumdaydı. allah devletimizden razı olsun." diye açıklama yapıyor hahah. karadenizi müsilaj kaplasa demek ki "oh oh çohiyi oldu allah devletümüzden razı olsun" deyip içinde yüzecek. bu halkın başına ne gelse az gerçekten ya. ben asla yeterince belamızı bulduğumuzu düşünmüyorum.
8 mart 2016 kadın yazar alımı
-
eril ile dişili gözetmek yerine, kalifiyelik ve içi dolu metinler barındıran yazıları yazanları yazar olarak alma ve tutma yoluna gitmesi gerekenlerin boş işleri.