ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
artık o kadar çok smiley ve emoticon kullanılıyor ki antik mısır hiyeroglifine dönmemiz an meselesi.
26 eylül 2019 teke tek deprem özel canlı yayını
-
celal şengör: sayın başkan biz emrinizdeyiz.
imamoğlu: celal hocam biz de sizin emrinizdeyiz. bilimin karşısında boynumuzu bükeriz.
istanbul'a faydalı olacak sözler verilen yayın.
30+ yaşında kapılmamış mükemmel bekar
-
akıllara açılamadığından kuruyemiş tabağına geri bırakılmış antep fıstığını getirir.
ebola o kadar da kötü değil bulaşınca öldürüyor
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ilkokul 2'ye giden kuzenime yaş problemi çalıştırırken:
ben: bak şimdi sıra arkadaşının yaşı seninkinden 1 fazlaymış ikizin yaşlarının toplamıysa 15 miş. bu durumda sıra arkadaşının yaşını nasıl bulursun?
kuzenim: sıra arkadaşım değl mi döner sorarım sen kaç yaşındasın diye!
diğer cemaatler müsterih olsun
-
bir yalçın akdoğan beyanatı:
http://www.diken.com.tr/…-cemaatler-musterih-olsun/
bu ülkenin yaşanan hiçbir olaydan ders almadığının tezahürü. niçin az gelişmiş bir ülke olduğumuzun alt metni. devletin akılla, sistemle değil at pazarlıkları ile yönetildiğinin işareti.
better call saul'un breaking bad'den iyi olması
-
kesinlikle katıldığım konu, hele ki 5. sezon inanılmaz iyi. katılmayacak kişiler olacak tabi ama ben hiç düşünmeden better call saul derim.
senaristleri için breaking bad nasıl bir deneyim olduysa, better call saul izlerken kendilerini çok geliştirdiklerini görebiliyorsunuz.
bir de böyle bir spin off u olmasından da breaking bad in ne kadar kaliteli bir dizi olduğunu ikinci kez ortaya koymuştur.
ayrıca gördüğüm en iyi spin off
osmanbey metro asansöründe dayak yiyen genç
-
bazen sözlükte yazılanları şaşkınlıkla okuyorum.
bu kadar basit bir sebep ile birini dövmenin neresini savunuyorsunuz lan. cocugun belki maskesi yırtıldı yoktu. belki de kaybetti o an maskesini. hepsini geçtim takmamış olabilir maskesini. hemen direkt dövmekmi lazım, maske takmadı diye öldürseler onu savunacaksınız.
burada eleştirecegim tek şey yürüyen merdiven var iken asansörle cıkmalarıdır. ben sirkeci marmaray istasyonunda bile asansör kullanmıyorum adamlar osmanbey durağında asansör kullanıyor. o zaman biri de cıkıp desin ki ulan ibneler ayagınız yok mu, hamile değilsiniz, engelli değilsiniz ne işiniz var asansörde şeklinde bağırıp hepsini dövseydi. ne değişik insanlarsınız.
uzun kollu üzerine t-shirt giyilen karanlık dönem
-
pantolon üzerine elbise giyilen dönem ile kesişmiştir.
tuzlu suya atılan çileklerden böcek çıkması
-
azıcık bilgisi olan bilir ki organik meyve kurtlu ve böceklidir . özellikle son yıllarda tarım ilaçlarının zararları çokca tartışılıyor ve organik tarıma geri dönüşte bir artış var. bu sebeple ya organik meyve yiyip daha sağlıklı beslenecek ama bu tür riskleri göze alacaksınız ya da ilaçlı meyvelerden şikayet etmeyeceksiniz.
çileği sadece siz mi seviyorsunuz? o böcekler de seviyor.
edit: video sahteymiß. doğrudur ancak bu organik ilaçlanmamış meyve böceklidir. bizzat köyde bostan sahibi dedeme yardımcı olduğumdan biliyorum.
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
-
(bkz: bakın şimdi çok enteresan)
netflix'in midnight express'i yayınlaması
-
pen ödülü kurucularından marry lee settle film hakkında şöyle demiştir: "hayatımın en mutlu üç yılını aralarında geçirdiğim insanlarla kıyasla arabistanlı lawrence ve geceyarısı ekspresi'nde gördüğüm türkler çizgi film karikatürü gibiydiler."
pauline kael: "hikaye hemen hemen herhangi bir ülkede geçiyor olabilirdi, ancak eğer billy hayes azami menfaat gütmek için hapse girmeyi planlıyorduysa bunu bir türk hapishanesinden daha iyi nerede yapabilirdi? kim türkleri savunmak isteyecekti? (columbia pictures'ın nasıl temsil edildikleriyle ilgili kaygılanmasını gerektirecek kadar bile yeterli bir film piyasaları yok)"
world film directors yorumcularından biri: "geceyarısı ekspresi'nden daha vahşi bir milletten nefret ettirme filmi hatırlayamıyorum. ufku daraltan, izleyicilerinin en adi korkularını ve önyargılarını ve kinlerini onaylayıcı bir film."
david denby: "doğrudan anti-türklükle alakalı, ve mahkumların haklarını veya hapishane şartlarını eleştirmekle hiçbir alakası olmayan, filmdeki bütün türklerin -gerek gardiyan gerek mahkum olsun- "ezik" ve "domuz" olarak lanse edildiği, ve hiçbir istisnaya yer bırakmayacak şekilde bütün türklerin dejenere, aptal ayılar olarak sunulduğu bir film."
tanınmış ispanyol film dergisi fotogramas: "yapılmış en varsayımcı ırkçılık eylemlerinden biridir, hem de üstüne bir de ilericilik etiketiyle pazarlanıyor."
kaynak
filmin gerçek hayattan konu aldığı billy hayes bile bir röportajda filmin türkleri lanse etme biçimini eleştirmiş ve haksız bulduğunu söylemiştir. ayrıca film için özür dilemeye türkiye'ye gelmiştir. "türkler bu filmi hak etmiyorlar" demiştir. kaynak
ana karakterin gerçek hayattaki versionu bile filmi haksız bulurken ekşisözlük cengaverleri nesnellik ve haklı eleştiri adı altında bu ırkçılığı aklamayı becerebiliyorlar. neyse artık yabancı eleştirileri de yazdım, batı filtrenizden geçtiğine göre bu fikri de onaylayabilirsiniz.
düzeltme: uzun yorumlu eklemeyi silme ve yazım hatalarının düzeltimi.