hesabın var mı? giriş yap

  • hangi ilçe olursa olsun huzurun, refahın, barışın ve insan kalitesinin anlaşılmasında en önemli rolü kediler oynar. kediler bir ilçede inaan gördüğünde korkmuyorsa o ilçenin insanları iyi insanlardır. o ilçe yaşanılabilir bir ilçedir. şayet insan gördüğünde bir kedi, kendini kaybedip mahalle değiştiriyorsa oradan uzak durmak gerekir. kendi yaşadığınız il ve ilçeyle bu durumu karşılaştırıp da kendi gözlerinizle görebilirsiniz sonucu.

  • uzun japon kılıcı. samuray kılıcı olarak da bilinir. tek yönlüdür. hafif bir kıvrımı vardır.

    katana kullanımında amaç düşmanı tek darbe ile öldürmektir. bu yüzden katana tek yönü oldukça keskin, savrulmaya meyilli ve darbe esnasında kullanıcıya hareket gücü kazandırması için hafif eğiktir. bu eğiklik çok tercih edilmese de saplamak için de kullanılır.

    katana orjinalinde bir samuray kılıcı olduğu için hak eden samuraya özel olarak ustasından yapılırdı. bir katana yapımı ortalama 1 - 1,5 sene sürmektedir. tabii yeni tekniklerle olayı kısalttılarsa bilemiyorum ama gerçek bir katana ustası için ideal süre budur. katana çift elle tutulacağı için sapı kaymaya, terlemeye karşı koruyucu olsun diye genellikle köpek balığı derisinden yapılır. boyu kılıcın sahibine orantılı yapılır. ortalama japon boyu hesaplandığında 1.40'tan başlar 1.60-70'e kadar çıkar. ve eğer yanlış hatırlamıyorsam 3 çeşit çeliğin farklı noktalarda kullanımıyla oluşturulur. eğer istenilen kılıç elde edilemezse o emek tamamen çöpe gider, usta yeniden yapar.

    katana dünyanın en keskin kılıcı olarak bilinir. amaç da zaten kesmektir. kurşunu bile ikiye bölebilir. fakat kılıç sonuçta ne kadar mükemmel bir ustanın elinden çıkmış olursa olsun ruhu yoktur. ruhunu sahibi verir. ruhsuz ellerde ancak kişinin kendisini kesip biçmesine neden olur. katana sahibiyle bütün halinde etkilidir.

  • bordro inceliyorum, atıyorum 10 bin tl maaş alıyorsam bunun 4 bin tlsi vergiye gidiyor. vergi karşılığında ne alıyorum bir bakalım.

    sağlık ? - özel sağlık sigortam var onu kullanıyorum hastaneye gittiğimde. çapraz bağlarım koptuğu için devlette ameliyat olacaktım yıllar önce, bana dediler ki 6 ay sonraya randevu verebiliyoruz seni en erken 6 ay sonra arayıp randevu vereceğiz. tek ayakla 6 ay yürüyemeyeceğim için özelde olmak zorunda kaldım. geçenlerde programda bir kadın vardı, her gün devlet hastanesine bakınmaya gidiyormuş. hiç bir şeyi olmamasına rağmen sürekli doktor doktor geziyormuş sırf can sıkıntısına. bu insanlara gidiyor sanırım sağlık harcamaları.

    eğitim ? burs almadım, devlet okulunda ilköğretim ve liseyi bitirdim. okulda bir şey olacağı zaman bizden para istiyorlardı zaten. şuan verilen vergilerin de eğitim bütçesine ne kadar etkisi var bilemiyorum.

    yol ? e bu adam yolları kendi parasıyla yabmıyor mu :d madem öyle niye yol yabdık diye reklam basıyor? köprü yapıyor havalimanı yapıyor ama ben ne bayburttaki havalimanını kullanıyorum ne de kütahyadakini. zaten yaptığı köprülere de geçiş ücreti alıyor. hem geçerken hem yaptırırken parasını ben ödüyorum vergimle.

    emniyet güçleri ? geçen günlerde bir tanıdık dolandırıldı, polise işimiz düştü, şu an çok yoğunuz uyuşturucu operasyonu yaptık siz gidin 2-3 hafta sonra gelin dediler. araya tanıdık polisler sokup tutanak tutturup şikayetçi olabildik. yani o kadar vergi veriyoruz ama tanıdığımız olmadığı zaman işimizi dahi hallettiremiyoruz.

    afet durumları? e bu afet durumlarında da devlet bizden para istiyor? verdiğimiz vergiler nereye gidiyor ki bu devlet her depremde selde yangında bizden para istiyor ?

    vakıflar? bu güne kadar hiç bir vakıfa kaydım yok, hiç bir vakıftan destek almadım ve yakınımdaki fakir tanıdıklarım da hiç bir dernekten vakıftan yardım alamıyor.

    diyanet? sokak başı 3 tane cami olmasına gerek yok. daha fazla cami yapınca daha fazla müslüman olmuyoruz. varolan camilerin yarısı bile dolmuyorken her yere cami doldurmak saçmalık.

    eğlence-etkinlik? yani gördüğümüz kadarıyla vergilerimiz bazı kişiler tarafından yavuz bingöl gibi miadı dolmuş sanatçıların televizyona çıkıp konser vermesine harcanıyor.

    yapılar, parklar? buna da bakacak olursak ne zaman bir devlet dairesine işim düşse bir bakıyorum sandalyeler 10 yıllık, duvarlar dökülüyor her yerde eski stil numaratörler masalar var. anlaşılan vergimiz buraya da gitmiyor.

    vatandaşlık hakları ? bakınca kimlik çıkartmak için ayrı vergi veriyoruz pasaport için ayrı ehliyet için ayrı. devlet bunlardan para alabilir pek tabii ama kart - defter basım ücreti ödenen toplam tutarın %10u iken devletin aldığı harç %90'ı. bu paralar nereye gidiyor?

    üretim bakınca ülkede üretilen bir şey de yok, elektrik faturasından trt payı alınıyor mesela. trt bizim en az 30 milyon hanenin elektrik faturasıyla dönüyor. doğudaki insanların elektrik faturası da batıdaki beyaz yakalılara ödettiriliyor.

    tüketim devlet sıfır üretimle arabayı yapan bmw'den mercedes'ten çok daha fazla para kazanıyor. 500 birim ödediğiniz bir arabanın 350'si devlete gidiyor. türkiyede üretilen bira, çay, buğday gibi ürünler yine türk vatandaşına vergi yükü verilerek yansıtılıyor. sorarım size, devlet elini suya sabuna sokmadan tüm bu üreticilerden çok daha fazla kazanıyorsa, devlet neden bunlarla uğraşsın?

    benim 88 liralık vergi borcumu 7 yıldır unutmayan devlet, limak-kolin-cengiz'in trilyonlarca lira vergi borcunu tek kalemde siliyor. bankaların covid için verdiği krediyi ise 1 ay ödemezsen kapına kağıt geliyor.

    velhasıl kelam ben verdiğimiz verginin doğru harcandığını bilsem bi nebze kabul edebilirim ama mevcut haliyle devlet artık vatandaşına bakamaz hale geldi. artık vatandaş devletine bakıyor. ülkeye alınan milyonlarca göçmene, vergi borcu silinen futbol kulüpleri ve inşaat firmalarına ayda 5-6 bin tl ile geçinmeye çalışan beyaz yakalı bakıyor.

    bizlerin çıkıp tek tek bağırması gerekiyor bu şekilde

    üzüldüğüm tek bir nokta var, bugün seçim olsa başa gelip bu vergileri azaltacağım diyen bir tane aday yok. bu düzenin değişeceğini söylüyorlar ama bahsettikleri düzen tek adam yönetimi. isterse 500 kişi yönetin abi, ben aldığım maaş ile birden çok şeye taksitsiz şekilde sahip olmak istiyorum. ben bu dünyaya 1 kere geldim ve köpek gibi çalışıp kazandığım parayı kullanabilmek istiyorum.

    lütfen bana konuyla ilgili iyi-kötü mesaj atmayın. herkes fikrini entry altına belirtebilir.

  • berber: nasıl keselim istersin saçını
    4 yaşındaki velet: babamınki gibi olsun üstler boş, yanlar az.

  • doğru bir karardir.

    mercimek çorbasi dünyada ki en reliable yemektir.

    belki de yemeklerin toyota'sidir.

    az acikmissiniz, cok acikmissiniz bir mercimek corbasi her zaman kafi gelir. caniniz birsey yemek istedi, yine ama emin degilsiniz mercimek corbasi her zaman safe bir seçimdir.

    ve her ne kadar kotu yapilirsa yapilsin her zaman belirli bir standardi vardir.

  • temel olarak iki tür (bkz: mızka) vardır: diatonic ve (bkz: chromatic harmonica). diatonikler genelde 10 delikli olur ve temel notaları vardır. örneğin c mızıkasındaki deliklere üfleme veya içine çekmeyle sadece c (do) majör dizisinin sesleri çıkar.

    kromatiklerde ise genelde 10-12-14 deliklidir ve bunaların bazılarında da "pompa" denilen bir mekanizma bulunur. bu pompa yardımıyla kromatik mızıkadan bir oktavı oluşturan 12 ses de çıkartılabilir.

    (bkz: mızıka) konusunda önce ne tür müzikten hoşlandığınız ya da ne tür müzik çalmak istediğinize karar vermelisiniz mızıkada. kromatik mızıka daha çok klasik müzik, caz, latin müzikleri çalmak için kullanılır.(bu müziklerin armoni yapısı nedeniyle çok sayıda sese ve geçişe ihtiyaç vardır pek bilmiyorum da öyledir herhalde.)

    diatonikler is blues, rock gibi müziklerde daha çok kullanılır. diatonik mızıkanın öğrenmesi göreceli olarak daha kolaydır.
    mızıka seçmeden sonra ilk iş mızıkayı düzgün tutmaktır. mızıka (sağ elini kullananlar için) sol elin baş parmakla işaret parmağının arasına oturtulup ağıza paralel şekilde tutulur, sağ el de elin büyüklüğüne göre istenen şekilde mızıkayı tamamen kapatacak şekilde sağ elin üstüne kapatılır.

    sonraki kısım ise mızıkadan düzgün bir şekilde tek nota (single note) çıkarabilmek. düzgün bir tek nota parmaklarınızla bir tek delik dışında tüm delikleri kapatıp mızıkaya üfleyip içinize çekmenizle çıkan sestir.

    bu gerçekten en önemli kısımıdır mızıka çalmanın.

    single note çıkarmak için kullanılan 3 teknik vardır:

    1) dil yuvarlama. genetik bir özelliktir. herkes yapamaz tam olarak dilini u şekline getirmeyi. yuvarladığınız dili mızkaya yapıştırısınız. mızıkayla hava alış-verişini yuvarlanan dilin ortasından yapar dille etrafdaki delikleri kapatırsınız. yapması zordur.

    2) dil ile kapatma. dilinizi kullanarak üfleyeceğiniz deliği ağzınızın sağ (sol) tarafında bırakır dilinizle sol(sağ) tarafta kalan delikleri kapatırsınız.

    3) balık dudağı(düz üfleme): ayna karşısında bir süre çalıştıktan sonra dudaklarınızı balık dudağı şekline getirip havanın girip çıkması için sadece bir delik genişliği kadar yer bırakıp.

    ben şahsen bu tekniği (3) kullanarak çalıyorum. diğer teknikler ilerki seviylerde bazı efektleri yapmak için avataj sağlasa da gerek dil sağlığınız için gerekse kolaylık bakımından 3. teknik daha mantıklı gözüküyor benim açımdan.

    düzgün tek nota sesleri çıkarmak gerçekten çok önemli. tam istenilen bir ses çıkarılana kadar 2 hafta süre geçebilir.

    gelelim harmonikalara.

    blues çalmak için piyasada en uygun fiyata alınabilecek nispeten en kaliteli aletler hohner ya da lee oskarların major diatonik harmoniklarıdır.

    orta üst seviyedekiler:

    hohnerın blues harp, marine band, special 20, pro harp, big river harp orta üst seviyee modeleri bunlar yaklaşık 25$ civarındalar. daha ucuz istiyorsanız hohner blues band fiyatına göre en üstün performansı veren mızıka ama bulunması kolay değil pek.

    blues çalmak için ise major diatonik mızıkayı "second position" ya da "cross harp" adı verilen teknikle çalmak gerekiyor. bu teknikle perfect 5'liler çevrimine göre c mızıkadan g blues şarkılar çalınıyor. (yani mızıkanın tonundan 5 yarım ses daha pes tondan blues çalınabiliyor.

    internetten araştırmayla daha detaylı bilgi bulabilirsiniz ancak genel olarak ditaonik harmonikalarda blues dizisi (major pentatonik ya da tam bilmiyorum bunu da) second position da:

    2:(bkz: diatonic harmonika)nın delik numarası
    d:draw (içine çekme)
    b:blow (üfleme)
    db:draw bend (bükme - içine çekerken havanın açısını değiştirip sesi yarım ses tizleştirme)

    2d , 3db , 4db , 4d , 4b , 5d , 6b

    major blues şarklara bu dizideki notaları kullanarak rahatça eşlik edebilirsiniz.