ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
hangi akla hizmetse dolduruşa ve gaza gelinip koroya girilir. üstüne üstük bu gazla solo söyleme yüzsüzlüğü gösterilir. lakin işler tıkırındadır. koroda sağlam bir popülarite yaratmıştır bu zibidi. koro hocasının gazı ile başka bir şarkı daha söylemek için mikrofon ele alınır, gurur ve huşu ile şarkı söylenir;
çemberimde gül oya
gülmedim doya doya
dertlere karıyorum,
günleri saya saya
al bunu alamaz mısın
içimdeki taraftarı susturamıyoum arkadaş..
onca yolu tarlaya üçgen çizmek için gelen uzaylı
-
amatör ruhlu bi' uzaylı. yok efendim şurayı işgal edeyim vay efendim dünyayı ele geçireyim demiyor. geliyor efendi gibi tarlaya inip üçgenini dairesini, efendime söyleyeyim beşgenini çizip gidiyor. gerçek bir uzaylı. evet.
kadıköy metrosundaki bıçaklı saldırgan
-
metroda o kadar insanın ortasında bıçakla bir kadına saldırabilecek cesareti kendinde bulabilen bir kişinin mutlaka daha önce de vukuatları vardır.
sorun şurada: böyle potansiyel katilleri cezalandırmayan ve aramızda dolaştıranlar o koltuklarında neden oturuyor?
bu arada kadına da helal olsun, hiç korkmadı.
bir oturuşta okunan kitaplar
-
(bkz: hobbit)
büyüklere çok sürükleyici bir masal, harikülade bir hayal gücünün sayfalara yansıması
(bkz: tadından yenmez)
uber taksicilik yapmak istiyorsa t plaka alsın
-48 derecede suyun buza dönüşmesine şaşıran türk
-
yani ne var bunda eleştirilecek birşey göremiyorum adam merak etmiş denemiş, şaşırmış.. bence de garip bir olay bir türk hayatında kaç kere -48 derece görür? sanki bunu yazan şahıs sibirya’da uzun dönem askerlik yaptıda çok biliyor..adamı cahil gibi göstererek ne geçiyor elinize helal olsun dediğim abimizdir. gelip burda bilmiş ayağına yatan adamlardan daha delikanlı bi abi
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
karadeniz bölgesinde bir iş yemeği. masada genel müdürler, proje koordinatörleri, yöneticiler vs 20 kişilik bir ekip. sofrada da malesef çükündür var.
malesef diyorum çünkü bir gün öncesinde çok daha mütevazi başka bir sofrada yine vardı ve adının ne olduğunu o zaman öğrendim. belli ki iyi öğrenememişim.
karşı şirketin proje yöneticisi kadınla yan yanayız. ağzına bir parça çükündür attı. bana dönerek;
- hmm bu ne ki acaba?
+ sikindir.
bazen gürültülü bir ortamda yüksek sesle konuşurken herkes bir anda susar ya, işte öyle yankılandı bu söz. ama ben gerizekalı kendimden o kadar eminim ki sözlerime devam ettim;
+ evet bana da garip geldi, ama sikindir deniyor işte, insan yedikçe alışıyor, ehehe!
kadın hiçbir şey diyemedi, ortalık iyice gerildi. tam o anda diğer tarafımdam yediğim dirsek darbelerini fark ettim. baktığımda dün çükündürü kendisinden öğrendiğim arkadaş gülmekten kıpkırmızı olmuştu, kulağıma eğilerek;
- oğlum sikindir değil lan naptın, çükündür o!
işte o anda sikindir/çükündür her ne boksa onunla aynı renk olduğumu hissettim.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: 1.000 lira maaşla işbaşı yapacak
autocad ve solidworks'u avucunun içi gibi bilen
ingilizce , fransızca ve japonca dillerinden en az birini konuşabilecek
prenzentabl , diksiyonu ve fiziği düzgün makina mühendisi arayışımız mevcuttur.
şartları sağlayan adaylar pm atabilir.
4. vazelini bizmi getiriyoruz yoksa siz temin ediyor musunuz!
cumhuriyet savcısının esenlik bildirisi
-
görevini yapan savcıdır.
temel hak ve hürriyetlerin usulsüz şekilde sınırlandırıldığı tüm hukukçular tarafından dile getiriliyordu zaten. *
aşı ve maske hakkındaki iddiaları da açıklayacak şekilde soruşturma başlatmış. ancak bilinmesi gerekir ki soruşturma açılması aşı ve maske karşıtlığı değildir, halkın endişe ettiği konuların kolluk kuvvetleri aracılığı ile açıklığa kavuşturulmasıdır. bakalım sonuç ne çıkacak.
maraş depremi ingiltere'yi dümdüz eder
-
kendimizi iyi mi hissetmemiz gerekiyor?
ölümün en iyi tanımı
-
nahit ulvi akgün tarafından yapılmış, bir şiire* saklanmıştır.
"hiçbir şey değişmeyecek o gün
göçüvereceksin bu insan kalabalığından
gelmemiş gibi olacaksın dünyaya
sanki bu odada sen oturmadın
sen giymedin bu elbiseyi
ağlamadın
gülmedin
yemedin bu ağacın meyvesini
bütün maceran
bir varmış bir yokmuş"
harvard'lı doçentin ilk soruda elenmesi
-
soru gereksiz ama tavırlar daha da gereksiz. ben böyle bir şey duymadım söylemindeki tavır hal ve hareketleri tipik egolu akademisyen tripleri... sen duymadıysan kesin yoktur. sunucu da çok güzel geriye çevirdi süreci...