hesabın var mı? giriş yap

  • dakikalarca süren turnike sırası, turnikeye yaklaştıkça içeriden gelen tezahurat seslerinin de etkisiyle iyice artan heyecan; turnikeyi geçtikten hemen sonra sıkışıklıktan kurtulmanın verdiği güvenle, beraber gelinen babayı arkada bırakıp hızlıca çıkılan merdivenler; son basamaklarda artık yerinden çıkmak üzere olan bir kalbin güm güm sesleri ve işte o asla unutulamayacak manzara...

    dört koca ışık kaynağının gün ışığını aratmayacak derecede aydınlattığı yemyeşil çimler; o zamanki çocuk hal ile devasa gelen, uçsuz bucaksız insan topluluğunun içini doldurduğu tribünler; 5-10 metre öteden gelen dum dum dıdı dum vuruşlarıyla taraftarı ateşleyen davul sesleri, kolkola girmiş bir tribün insanın müthiş bir senkronla zıplamalarıyla oluşan olağanüstü manzara ve tüm bunlardan hangisine bakacağını şaşırmış, gözleri parıl parıl bir çocuk. birisi mutluluğun resmini mi istemişti?

  • olumlu konuşana sövülüyor bu süreçte ama artık olumlu şeylerden bahsedebiliriz.

    - önceki gün yoğun bakım sayısı 230 kişi arttı. dün 70 kişi arttı. bugün 35 kişi arttı.
    - vaka sayısının düşüşe geçmesi için çok erken henüz. ama artış net şekilde yavaşladı.
    - ölüm sayısı 6 gündür 60-80 sınırına çakıldı. entübe ve yoğun bakım sayısı bu kadar fazlayken üstelik.
    - 4 gündür 300'er tane hastayı taburcu ediyoruz.
    - test sayısı 21 binleri gördük. güney kore'yi örnek verirken 20 bin diyorduk. pozitif çıkma oranında da bir yükseliş yok.
    - bugünün sonuçları ortalama 6 gün öncenin aynası aslında. bugün virüsü kapan ortalama 6 gün sonra teste başvuruyor. yasaklarla beraber vurdumduymaz tayfa dahil çoğu insan dışarıda maskeli geziyor artık. giderek iyileşeceğini düşünüyorum bilançonun.
    - bu salgının birinci büyük riski sağlık sistemini devre dışı bırakması. yoğun bakım sayısındaki bu artış böyle sürdüğü sürece bizim yoğun bakım kapasitemizi zorlamaz bile.
    - cumadan sonra yurt genelinde hava sıcaklıklarında artış görülüyor. çin'in verilerine göre ortama 1 kişi 2.6 kişiye bulaştırıyor bu hastalığı. havanın ısınmasının 0.5 oranında bu bulaş riskini azaltacağı büyük ihtimal. salgın sürecinde yaz aylarını yaşayan ülkelerde hastalık görülse de sayı diğer ülkelere nazaran bayağı aşağıda kaldı. bu 2.6 kişiyi tedbirlerle 1'in altına çekersek havanın ısınmasıyla birlikte, bu iş biter.

    gevşemeye hazır bir millet olduğumuz için pek açık edilmiyor ama toplumsal anksiyeteyi artırmamak lazım. ispanya ve italya olmayacağız gevşemezsek. umreciler ve yurt dışından gelenler son hafta hariç karantina altına alınmadı. bu büyük hataları yapmamış olsaydık parmakla gösterilen bir örnek olacaktık. neyse bundan sonrası iyi olsun.

  • valla 10 yıl oldu neredeyse çok mızmızlanacak bir şey yok aslında. yalnızca yaz olunca şöyle gönül rahatlığıyla koca bir karpuz alıp evimde yiyemiyorum ya ona canım sıkılıyor. minik karpuz üretilsin, tek kişilik. başka da bir derdim şikayetim kalmayacak bak söz.

  • tobb'un 70. genel kurulunda, kemal kılıçdaroğlu'na "ben diktatör olsam, sen meydanlarda konuşamazsın" diye nerdeyse tehdit savuran tayyip erdoğan, protokolü çiğneyerek, kılıçdaroğlundan sonra konuşma yapması gerekirken, ondan önce konuştu ve kılıçdaroğlunu dinlemeden salonu terketti.

    siyasetin ne kadar çirkinleştiğinin, bu adamın ne kadar ahlaksızlaştığının farkında mısınız?

  • milattan önce 98 yılında romalı bir hukukçu aşağıdaki kuralı koymuş :

    “aynı kanun tasarısında birbiriyle yakın ilişkisi olmayan konuların yer alması yasak edilmiştir. bu şekilde, halkın kabul edeceğine inanılan teklifler, tek başına oylanırsa reddedileceği kesin olan tekliflerle beraber aynı kanun tasarısında yer alamaz."

  • arabayı yıkamacıda unutmuş birisi olarak rahatlamamı sağlamış hadise. aynı şey değil gerçi ama olsun. o orduyu verin bana tümünü kaybederim yeminle.

  • üstümdeki komşunun çocukları(ortaokul çağındalar) büyüdükçe azalacağı yerde artan gürültüleri yüzünden 5 yıldır oturduğum ve çok sevdiğim evimden taşınmak zorunda kaldım. 5 sene ne misafirleri ne kavgaları ne sandalye çekmeleri ne evde ip atlamaları top oynamaları bitmedi. defalarca uyarılarımız sonucunda ses daha da arttı. sadece belirli zamanlarda değil günün her saati ses vardı evde. o evimi çok özlüyorum ki dişimden tırnağımdan artırıp krediyle almış ve içine tadilat yaptırmıştık.borçlar bitinceye kadar zor dayandık. beni asıl kahreden biz taşındıktan 4 ay sonra onlar da taşınmış. bize yaşattıklarının aynısını yaşamaları ümidiyle.
    edit: beni teselli eden çok mesaj gelmiş çok teşekkürler. ne yapalım derdimiz bu olsun. (evet o evimizi sattık şimdiki oturduğumuz evi aldık bir de onlar da ev sahibiydi en çok bunlar sorulmuş)